İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2021 NUMARASI : 2020/75 E., 2021/97 K., DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kurum Ulucanlar SGM nin 2019/78890 ve 78891 takip dosyaları ile 2014 yılı 4 ve devam eden aylar, 2015- 2016ve 2017 yılının tamamı için prim İSP borcu çıkartarak takip yaptığını, böyle bir borçları olmadığını, zaman aşımı süresinin dolduğunu, borç dayanağının kapıcı Ayfer Özatay ile ilgili olduğunu, kapıcı ile kısmi süreli sözleşme yapıldığını, ayda 10 gün çalıştırıldığını ve prim ödendiğini, kurumun kalan 20 gün için de prim borcu çıkardığını, bu işlem sebebiyle İPC verdiğini, cezaların 10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. KARAR Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, ödeme emrinin borçluya takip dayanağı çeklerin gönderilmediği iddiasına dayalı ödeme emrinin iptali, çeke dayalı kambiyo senedine dayalı takipte zamanaşımı iddiasına dayalı borca itiraza ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince zorunlu olmamasına karşın borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesinin davacı borçluya yeni bir itiraz hakkı ve ödeme emrinin tebliğine ilişkin şikayet hakkı tanıyacağı, ödeme emri tebliğ belgesinde dayanak belgelere yer verilmediği gerekçesiyle ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline, davacı borçlunun ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayeti kabul edildiğinden ve davacı borçluya icra müdürlüğünden usulüne uygun olarak gönderilecek ödeme emri üzerine yeniden itiraz hakkı doğacağından, davacının zamanaşımı sebebine dayalı borca itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2019/35-2019/371 Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olan eldeki davada; son çıkan yapılandırma kanunları da gözetilerek, davacının ve/veya Çitçi Malları Koruma Başkanlığının yapılandırmadan yararlanıp yararlanmadığının davalı Kurumdan sorulması, başvuru varsa buna ilişkin evrakların getirtilmesi ve gelen belgelerin dosyaya eklenmesi için, Mahkemece yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İtirazın reddi halinde ise tebliğinden itibaren bir ay içinde yetkili mahkemeden Kurum işleminin iptali istenebilmekte, ne var ki, yetkili mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsiline engel teşkil etmemektedir. Belirtilen yasal yöntem uyarınca, süresinde Kuruma itiraz edilmemesi ya da itirazın reddedilmiş olması hallerinde tebliğ edilen prim borcu idari aşamada kesinleşmiş olmaktadır. Şu halde mahkemece yapılması gereken iş; 6183 sayılı Yasada öngörülen yasal süre içerisinde açılan iş bu ödeme emrinin iptali davasında; davacının, kuruma prim borcunun bulunmadığı, ödeme emrinin açık olmadığı ve dayanağının bilinmediği iddiasında bulunması gözetilerek, dava konusu prim borcunun idari aşamada kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi kapsamında; prim borcunun tahakkukuna ilişkin belgeler kurumdan getirtilmeli; yapılacak araştırma sonucu, dava konusu prim borcunun kesinleştiği sonucuna ulaşılırsa, prim borcuna yönelik değerlendirme yapılmalıdır....
Davaya konu somut olayda; davacılar, murislerinin, iptali istenen ödeme emrinin düzenleme tarihinden evvel öldüğünü belirterek ödeme emirlerinin iptalini istemiş ve yargılama sırasında da davalı Kurum tarafından ödeme emirlerinin iptal edildiği belirtilmiş olmakla, aslen kendi adlarına düzenlenmiş olmayan ödeme emirlerinin iptali isteminde, davalı Kurumca ödeme emirleri iptal edilmiş olmakla dava açılmasına sebebiyet verilmediği dikkate alınarak, taraflar lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, vekâlet ücretine hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....
Mahkemece, davanın 7 günlük hak düşürücü sürede açılmadığından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun “ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....
İş Mahkemesinin 2017/449 Esas sayılı dosyası ile derdest dava bulunduğunu, mükerrer takip sebebiyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, ödeme emirlerine konu borçların davalı kurumca mahsup edilmesi gereken borç olduğunu, borcun ait olduğu Taksim Alman Hastanesinin SGK ile anlaşması mevcut olup hakediliş esnasında kurum tarafından bizzat mahsuplar yapıldığını, bu nedenle ödeme emirlerinin tamamının iptali gerektiğini, asıl borçlu şirket olan ... Vatan Sağlık Hizmetleri A.Ş hakkında ... 3....
Ödeme emrinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle isteğin reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen ve duruşmalı olarak incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.09.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davacı adına..... ile karşı taraf adına ......geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 6183 sayılı Yasanın 58. maddesi hükmüne göre; ödeme emrine karşı, böyle bir borcun bulunmadığı veya kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı nedenleriyle ödeme emrinin ilgiliye tebliğinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde, iptali için dava açılabilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2019 NUMARASI : 2018/932 ESAS - 2019/122 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Eskişehir 1. İcra Müdürlüğünün 2018/9886 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinde ipotek akit tablosu ve resmi sened bulunmadığından ödeme emrinin iptalini talep ettiğini, ödeme emrinde hesap özetinin bulunduğunu ve bu kısmın da iptali gerektiğini, taraflar arasında faiz olmamasına rağmen alacaklı tarafça faiz talep edildiğini belirterek, ödeme emrinin ve takibin iptalini talep ve dava etmiştir....