"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Davacı, resen yapılan prim tahakkukunun iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacı şirketin eksik işçilik bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davalı Kurumca tahakkuk ettirilen ek prim ve gecikme cezasının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece işin esasına girildikten sonra davacı şirkete ait işin ihaleli işlerinden olmasına rağmen Kurum müfettişince "yeterli işçilik"yerine asgari işçilik tespiti yapıldığı gerekçe gösterilerek eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmiştir....
Yapılacak iş; ihale konusu 15000 m3 balat taşı temini işi için bildirilmesi gereken işçilik miktarı ile ihale konusu işin yapıldığı dönemde, iş yeri kayıtlarında tespit edilen ihale konusu iş dışında kalan işler ile ilgili Kuruma bildirilen işçilik miktarı düşüldüktan sonra ihale konusu iş ile ilgili eksik bildirim olup olmadığı gerektiğinde başka bilirkişi heyetinden rapor alınarak bu raporu dosyadaki tüm bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek, bilirkişilerin SSK müfettişinden farklı sonuca ulaşmaları halinde bunun neden ve dayanakları açıklattırılarak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir....
Davacı, noter ihtarnamesi ile işçilik alacaklarının ödenmediği gerekçesi ile iş akdini feshetmiştir. Davacının SGK çıkış kodu 03 ( istifa ) olarak gösterilmiştir. Dosya kapsamında yer alan 25/01/2018 tarihli el yazılı istifa dilekçesinde; ailevi nedenlerden dolayı 25/01/2018 tarihinde istifa ettiği belirtilmiştir. Davacı, hak etmiş olduğu prim/ikramiye alacakları, sosyal güvenlik primleri eksik yatırıldığı için iş akdine haklı nedenle son verdiğini belirtmiştir. Yargıtay içtihatları gereği istifa dilekçesinde sebep belirtilmeyen hallerde dava dilekçesi ile sebebin belirtilmesine hukuken imkan bulunmaktadır. Bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davacının ödenmemiş ücret ve fazla çalışma ücret alacağı bulunmakla kıdem tazminatına hak kazandığı, haklı nedenle de olsa iş akdine son veren tarafın ihbar tazminatı talep hakkı bulunmayacağından bu alacağa hak kazanmadığı anlaşılmıştır....
K A R A R 1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere ve özellikle uyuşmazlığın dava konusu haline gelmesine göre asgari işçilik oranının %25 eksiği ile nazara alınmasının mümkün bulunmamasına göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.Dava, ihale konusu iş için uygulanması gereken asgari işçilik oranının belirlenmesi ve yapılan hesaplamanın yerinde olmaması nedeniyle işlemin ve Kurum itiraz komisyonu kararının iptaline ve davacının Kuruma borçlu olmadığnıın tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. Davacının temel itiraz gerekçesi; % 9,42 olarak belirlenen asgari işçilik oranının yüksek olduğu, A. İnşaat Tur. San ve Tic A.Ş.tarafından alınarak yarım bırakılan ve davacı şirketin ortağı olduğu ortaklıkça devam edilerek tamamlanan ihale konusu işte, davalı Kurumun A. İnşaat Tur....
Ancak, 506 sayılı Yasanın konuya ilişkin 130. maddesinde yer alan; “İşverenin Kuruma, emsaline, yapılan işin nitelik, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütülmesi için gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun Kurumca saptanması halinde, işin yürütülmesi için gerekli olan asgari işçilik miktarı, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, iş yerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurları dikkate alarak sigorta müfettişi tarafından tespit edilir.” düzenlemesi; kayıt dışı çalışmadan kaynaklanan prim kaybının önüne geçilebilmesi yönünden, 506 sayılı Yasanın 79. maddesindeki yöntem ve asgari işçilik oranlarıyla bağlı kalınmaksızın, eksik işçilik bildiriminde bulunulup bulunulmadığının tespitine imkan vermektedir. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 85. maddesinin ilk fıkrası da anılan maddeye paralel...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, işçilik oranının en fazla % 7 olması gerektiğini ve % 6,75 işçiliğe göre dahi noksan işçiliğin söz konusu olmadığını ileri sürerek yapılan prim tahakkukunun iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının davalı Kurumca eksik işçilik bildirimi nedeniyle tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı toplamı 22.251,00 TL borçlu olmadığının tesbiti ile aksi yöndeki davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca dosya kapsamına uygun olmayan bilirkişi raporu ile gidilmiştir....
Yapılacak iş; davalı Kurumun her bir işçi adına hesapladığı eksik işçilik bildirimleri açıkça belli olduğuna göre, öncelikle bu işçilerden her birinin adlarına pirim tahakkuku çıkarılan dönemlerde işyerindeki çalışma statüleri belirlenerek, çalışanların ücret ödeme belgeleri getirtilerek, söz konusu tazminat, yardım ve yollukların Prime Esas Kazancın Tespitine ilişkin Tebliğ hükümlerine uyarınca SPEK dışı tutulması gerektiği iddia edildiğine göre bu işlemle ilgili kayıt ve belgeler temin edilip, hakkında eksik pirim yatırıldığı iddia edilen işçilerin hizmet cetvellerindeki bildirimleri de dikkate alınarak eksik işçilik bulunup bulunmadığı konusunda tüm bu deliler birlikte değerlendirerek eksik işçilik bildirimi varsa miktarının hiç bir tereddüde yer vermeyecek şekilde saptanabilmesi için hukukçu, sosyal güvenlik uzmanı ve hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden rapor almak suretiyle sonuca gitmek gerekir ....
çalışanlara süreklilik arz etmemek kaydıyla, tamamen işverenin takdirine bağlı olarak arızi bir şekilde prim ödemesi yapıldığını, davalı şirket nezdinde prim uygulamasının kota usulü ile yapıldığını, çalışanlar şirket tarafından belirlenen satış kotalarını aştıkları takdirde prim ücretine hak kazandıklarını, davacının, davalı şirket nezdinde çalıştığı süre boyunca belirlenen satış kotalarını aştığı aylarda kendisine prim ödemesi yapıldığını, bu ödemelerin davacıya ait olan ücret bordrolarına da yansıtıldığını, davacının belirlenen satış kotalarını aşamadığı aylarda ise kendisine prim ödemesi yapılmadığını, davacının satış kotasını aşmadığı aya ilişkin tamamen varsayım üzerine hükmedilen prim ücreti alacağına davalı şirket olarak itiraz ettiklerini, Davacının, nadiren fazla mesai yapmış olsa bile kendisine fazla mesai ücretlerinin, aylık ücretine eklenerek ödendiğini ve bu ödemelerin sunulan davacıya ait ücret bordrolarına yansıtıldığını, çalıştığı dönem boyunca banka hesabına yatırılmış...
İŞ MAHKEMESİ'nin 31/12/2019 tarih 2018/534 E.- 2019/755 K....
Tüm dosya kapsamı itibariyle davalı işyerinde prim ödemesi uygulaması olduğu, davalı işverence prim ödeme sistemine ilişkin bilgi ve belgelerin dosyaya sunulmadığı, davacı tarafça prim ödeme esaslarına ilişkin bir kısım belge ve mail çıktılarının sunulduğu görülmüştür. Davacıya kimi bordrolarda yapılan satış primi ödemeleri, davacının prime hak kazanmadığına ilişkin delil sunulmaması, davacı tanığının davacının ödenmemiş primlerinin olduğuna, prim usulünün 2017 yılında değiştirildiğine dair beyanı dikkate alındığında; davacıya 2016 Haziran ödemesinin oranlamasıyla 2018 yılına ait prim alacaklarının hesaplanmasının dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılarak davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Davalı vekili davacının gönderdiği ihtarnamenin istifa niteliğinde olduğunu, haklı nedenini ispatlayamadığından kıdem tazminatı hakkı bulunmadığını ileri sürmüştür....