Davaya konu olay nedeniyle davacı kurum sigortalısı hakkında; 1- Davacının kurumca kabul edilen 2926 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanunun 4,b/4 maddesi kapsamında zorunlu ve isteğe bağlı sigortalılık sürelerini açıkça belirtir Kurum cevabi yazısı, 2- Kurumca kabul edilen sigortalılık sürelerine göre tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu olup olmadığı, aylığa hak kazanıp kazanmadığı, 3-Kurumu bağlamamak kaydıyla, davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında Kuruma yapılan prim ödemelerine göre isteğe bağlı sigortalılık kapsamında karşıladığı sigortalılık süresinin hangi tarihler arasında olduğu, bu halde tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu olup olmayacağı ve aylığa hak kazanıp kazanmayacağı, 4- Kurumu bağlamamak kaydıyla, davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında 29/06/2006-11/05/2012 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı sayılması halinde tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu olup olmayacağı ve aylığa hak kazanıp kazanmayacağı, hususları Kurumdan ayrıntılı sorularak, cevabi yazının...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yaşamlarını yitiren sigortalı eş ve baba üzerinden hak sahibi sıfatıyla çift ölüm aylığı bağlanması, aksine kurum işleminin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın reddine karar verilmiştir Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, davacının çift aylığa hak kazanmayacağı belirtilerek yersiz ödenen aylıklar yönünden 5510 sayılı Yasanın 96. maddesinin (a) ve (b) fıkraları irdelenip sonucuna göre hüküm kurulması istenilmiş, bozma sonrası mahkemece bozma ilamı doğrultusunda davacının çift aylığa hak kazanamadığı belirtilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir....
Somut olayda, hak sahiplerine ayrı ölüm dosyasından da aylık bağlandığı anlaşılmakta olup, söz konusu aylığın yaşlılık aylığından dönüşen ölüm aylığı niteliğinde olması halinde hak sahiplerinin ölüm sigortalının pasif yaşam dönemine ilişkin destek kaybından söz edilemeyeceğinin gerçek zarar tavan hesabında dikkate alınması gerekmektedir....
yürürlüğe girdiği 01.10.2008 gününden önce Kuruma başvurularak bir kısım askerlik borçlanması primlerinin yatırılmış olması göz önünde bulundurulduğunda aylık tahsis koşulları bakımından söz konusu 32. madde yerine 506 sayılı Kanunun 66. maddesinin uygulanması gerektiği, bu kapsamda 5 yıldan beri sigortalı bulunup sigortalılık süresinde her türlü borçlanma süreleri ile birlikte toplam 922 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısı bulunan muris üzerinden hak sahibi davacının aylığa hak kazandığı belirlendiğinden davanın kabulüne ilişkin mahkemenin kararları usul ve yasaya uygun olmakla Dairemizin bozma ilamının ortadan kaldırılıp direnme hükmünün onanması gerekmektedir....
nun 06.04.2005 tarihli, 2005-10-183 Esas, 2005-241 Karar nolu kararıda bu yöndedir.Bu durumda aylık bağlama hakkını doğuran olayın sözü edilen yasa değişikliği olduğu gözetilerek şartlar oluşuyor ise ölüm tarihi yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra ise aylığın ölüm tarihini takip eden aybaşından, ölüm tarihi yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce ise aylığa 01.09.2003 tarihinden itibaren hak kazanılacağının kabulü gerekir. Somut olayda Sosyal Güvenlik Kurumunca tahkikat sonucunda zararlandırıcı olayın iş kazası olarak kabul edildiği ancak Sosyal Güvenlik Kurumunca maddi tazminat talep eden davacıların hiçbirisine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Kurumun bu davacılardan Hüsna, ... ve ...'...
Değerlendirme Dosya kapsamı incelendiğinde, 16.01.2018 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı eşi üzerinden 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine ölüm aylığı bağlanan davacının, 30.08.1992 günü ölen 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalı babası üzerinden de ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin ve borçlu olmadığının tespiti istemli işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde, babası üzerinden aylık alma açısından hakkı doğuran olay eşinin vefat ettiği tarih olacağından, söz konusu tarihteki ilgili mevzuatın yukarıda belirtilen maddeleri uyarınca davacının çift aylığa hak kazanamadığı belirgindir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. VI....
Kusur raporlarının, 506 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir....
Sigortalının birden fazla sigortalılık statüsünde çalışması var ise bunlardan herhangi birinde ilk defa sigortalı olunan tarih, sigortalılık başlangıç tarihi kabul edilmektedir. Sigortalının yurt dışındaki bağımlı çalışmasının 5510 sayılı Kanun'daki karşılığı 4/1-(a) bendidir ve sigortalılık başlangıç tarihi bu sigortalıların aylığa hak kazanma koşullarından biridir. Yurt dışındaki çalışmanın bağımsız olması da mümkündür. Bu halde, bağımsız çalışma nedeniyle sigortaya giriş tarihi, bu sigortalılık hali bakımından başlangıç sayılır ise de 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalıların aylık bağlama koşulları arasında sigortalılık süresi bulunmadığından bu bent kapsamında aylığa hak kazanma bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Ancak, sigortalının yurt dışındaki çalışması bağımlı da olsa 4/1-(a) bendi kapsamında aylık bağlanırken bağımlı çalışma başlangıcı yine sigortalılık başlangıcı sayılır. Sözleşmenin 29.maddesinin 4.fıkrasında ......
Sigortalının birden fazla sigortalılık statüsünde çalışması var ise bunlardan herhangi birinde ilk defa sigortalı olunan tarih, sigortalılık başlangıç tarihi kabul edilmektedir. Sigortalının yurt dışındaki bağımlı çalışmasının 5510 sayılı Kanun'daki karşılığı 4/1-(a) bendidir ve sigortalılık başlangıç tarihi bu sigortalıların aylığa hak kazanma koşullarından biridir. Yurt dışındaki çalışmanın bağımsız olması da mümkündür. Bu halde, bağımsız çalışma nedeniyle sigortaya giriş tarihi, bu sigortalılık hali bakımından başlangıç sayılır ise de 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalıların aylık bağlama koşulları arasında sigortalılık süresi bulunmadığından bu bent kapsamında aylığa hak kazanma bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Ancak, sigortalının yurt dışındaki çalışması bağımlı da olsa 4/1-(a) bendi kapsamında aylık bağlanırken bağımlı çalışma başlangıcı yine sigortalılık başlangıcı sayılır. Sözleşmenin 29.maddesinin 4.fıkrasında ......
K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkeme gerekçesinde 58 yaş şartına yer verilmesi hatalı olup, davacının 56 yaşında yaşlılık aylığa hak kazanabileceği anlaşılmakta ise de davacının tahsis talep tarihi itibariyle aylığa hak kazanamayacağından sonucu itibariyle doğru olan hükmün tarafların yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....