Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, hak alanını ilgilendirdiğinden sigortalı ...’ye de husumet yöneltilmesi sağlanıp, sunacağı deliller gözetilerek sonuca gidilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması, isabetsiz bulunmuştur. 2-Davalı Kurum’un, davadışı sigortalı için davacıya ait işyerinden 26.02.2010 – 31.08.2010 tarihleri arasında tam olarak bildirilip primi ödenen sigortalılık sürelerini uyuşmazlık konusu yapmadığı; davaya konu tedavi giderlerinin, davadışı sigortalı için 09.03.2011 tarihinde, hak sahipleri için 01.12.2010 ila 30.03.2011 tarihleri arasında yapılanları kapsadığı anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Kanunun ... sigortalısı sayılanların düzenlendiği 60. maddesinde, “İkametgahı ...'...

    ın sorumluluğu yönünden, 5510 sayılı Kanunun İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21’inci madde hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

      Dava: kazasına dayanan maddi ve manevi tazminat alacağı istemine ilişkindir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre: Davacıların murisinin davalı yerinde çalışmakta iken 16/03/2014 tarihinde kazası geçirdiği, bu kaza nedeniyle davacıların murisinin vefat ettiği, meydana gelen kazanın kazası olup bu kazasında işyerinin %90 oranında, vefat eden işçinin ise %10 oranında kusurlu olduğu bu kaza nedeniyle davacı T2 destekten yoksun kalması nedeniyle maddi zararının alınan hesap bilirkişisinin dosya içeriğine uygun raporuna göre 71686,56 TL olduğu sabittir. Meydana gelen kazasında davalının kusurlu olduğu, davacı T2 maddi zararının oluştuğu görüldüğünden dava ve ıslah dilekçesi içeriğine göre maddi tazminat isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

      Bodrum İş Mahkemesi’nin 2017/673 E ve 2018/172 K sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının bu dava davacısı T1 davalısının bu dava davalısının T3 olduğu, dava türünün (sigortalının aylığa hak sahipliğinin belirlenmesi istemli)olarak belirtildiği, 17.05.2017 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve anılan kararın 20.07.2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

      KARAR Davacılar, murislerinin davalı bankadan 2006 yılında 10 yıllık iki adet kredi kullandığını, kredi kullandırılırken banka tarafından sigorta yapıldığını, ancak murisleri vefat ettiğinde kredi borcunu kendilerinin ödemek zorunda kaldığını söyleyerek, zararlarının tazminine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, murislerinin davalı bankadan kullandığı konut kredisi nedeniyle hayat sigortası yaptırdığını, davalı bankanın prim borcunu murislerinin vadesiz hesabından çekildiğini ileri sürerek murislerinin vefatından sonra Hayat sigortasının karşılaması gerektiğini ileri sürmüştür....

        Kurum hak sahiplerinin işverene karşı açtıkları tazminat dosyasının tarafı olmadığından, o davada alınan kusur raporu, eldeki davada kesin delil niteliğinde değilse de, güçlü delil niteliğinde kabul edilmekte olduğu gözetilmelidir. 2-Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanunu'nun 21. maddesidir. 5510 sayılı Kanunun “İş Kazası ve Meslek Hastalığı ile Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21. maddesine göre; kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir....

          Diğer yerlerinde sigortalı çalıştırması nedeniyle “işveren” sıfatına sahip olan kişi, devredilen dolayısıyla işverenlik sıfatına sahip olmadığı için asıl işveren olarak sorumlu tutulamayacaktır. Aynı şekilde, işi alan kişinin de işverenlik sıfatını, alınan işte ve o nedeniyle sigortalı çalıştırması sonucunda kazanmış olması aranacaktır. Alınan işte sigortalı çalıştırmayıp, tek başına işi yürüten kişi alt işveren olarak nitelendirilemeyecektir. Bu kimsenin diğer bir takım yerlerinde çalıştırdığı sigortalılar nedeniyle kazandığı işverenlik sıfatının sonuca etkisi ise bulunmamaktadır. Alınan , işverenin asıl işinin bölüm ve eklentilerindeki işin bir kesimi veya yardımcı işler kapsamında bulunmalıdır. Diğer bir anlatımla, bir işverene ait yerindeki üretim sürecine, başka bir işverenin dahil olması durumunda “aracıdan” söz edilebilecektir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, murislerinin vefat tarihinden itibaren ölüm aylığının bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, murislerinin yurtdışı borçlanması yaparak ödediği miktarın faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

                Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2015/166 E., 2020/167 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 ... maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; asıl ve birleşen dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun kapsamında 2B arazisi hak sahipliğinin devrine ilişkin muvafakat senedinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 8....

                  UYAP Entegrasyonu