devam etmekte ve diğer işçiler de sendikaya üye yapılmak istenmekte iken davalı işverence, işçilerin sendikaya üye olmaları ve sendikanın toplu iş sözleşmesi imzalama yetkisini engellemek adına sendikal örgütlenme öncüsü davacı iş akdi feshedildiği, davacının iş akdinin feshedildiği işyerinde sendikaya üye olmak isteyen işçilerin gözlerinin korkutmak, sendikaya üye olmalarını ve Teksif Sendikasının toplu iş sözleşmesi yapma yetkisini almasını engellemek için yapıldığını, davalı işverence usul ve yasaya aykırı olarak yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, yasal süresinde işverene başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar geçecek en çok 4 aylık süre için ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsili gerektiğinin tespitine, davacının işe başlatılıp başlatılmadığı nazara alınmaksızın Sendikal tazminat miktarının 2 yıllık brüt ücreti tutarında davacıya ödenmesi gerektiğine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini...
Somut uyuşmazlıkta bu yönde bir iddia da taraflarca ileri sürülmediğine göre, dava dışı şirket ana sözleşmesiyle atanan müdürlerin görev süresinin dolduğu dikkate alınmak suretiyle, şirkete genel kurulu toplantıya çağırmak için yetkili kılınmak üzere TMK m. 427/4 gereğince kayyum tayini gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mülga 2821 sayılı Kanun'un 61. maddesinin birinci fıkrasına göre ise “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidat kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur.”...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 25.06.2019 NUMARASI : 2018/914 2019/723 DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı iş yerinde 16.09.2017 tarihinde alüminyum doğramacı olarak işe başladığını, iş akdinin 21.10.2018 tarihinde işverence sonlandırıldığını, iş akdinin feshedildiğine dair yazılı bir bildirimde bulunulmadığını, yapılan feshin haksız olduğunu bu nedenle feshin geçersizliğine davacının işe iadesine, İş Kanunu'nun 21. maddesi gereğince tazminatların hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi vermemiştir....
DAVACI : DAVALI : DAVA : Kayyım tayini DAVA TARİHİ : 10/07/2019 KARAR TARİHİ : 09/09/2020 YAZIM TARİHİ : 10/09/2020 Mahkememizde görülmekte olan kayyum tayini davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Taraflar arasında görülen dava dosyasının 04/03/2020 tarihli oturumunda, dosyanın işlemden kaldırılmasına kararı verilmiştir. Taraflardan biri, dosyası işlemden kaldırılmış olan bir davayı yenileyebilir. Dosyası işlemden kaldırılan bir dava, işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içinde yenilebilir. Üç aylık yenileme istem süresi hak düşürücü niteliktedir. Dosyası işlemden kaldırılan bir dava, işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içinde yenilenmezse, mahkeme, kendiliğinden (re’sen) davanın açılmamış sayılmasına karar vermekle yükümlüdür....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi No :462-96 İnceleme konusu karar, kayyum tayin edilmesi isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 22. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mülga 2821 sayılı Kanun'un 61. maddesinin birinci fıkrasına göre ise “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki belgesi alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya vermeye ve kesinti listesini sendikaya göndermeye mecburdur.” düzenlemesi, aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ise “Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenilen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı...
Dava dosyasından; davacının Teksif Sendikasına 02/11/2017 tarihinde üye olduğu, bu sendikadan gelen cevabi yazıda, 01/07/2017- 01/01/2018 tarihleri arasında 22 sendika üyesi çalışanın iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, 7 üyenin baskılar nedeniyle sendika üyeliğinden istifa ettiğini, işten çıkarılan işçilerin yerine yeni işçi alımı yapıldığı yönünde bilgi verilmiş, dinlenen davacı tanıkları beyanlarında, davacının iş akdinin sendikaya üye olduğu için feshedildiğini, davacının iş yerinde sendikal faaliyette bulunduğunu, broşür dağıttığını, davalı işveren tarafından sendikaya üye olanların işten çıkartıldığını, üye olmayanların ise iş akitlerinin devam ettiğini, sendikalı işçilerin işten çıkarılmasından hemen sonra iş yerine aynı işi yapan sendikasız işçilerin alındığını, iş yerinde müdür vardiye amirleri tarafından sendikalı işçilerin sorgulandığnı beyan etmişlerdir....
talep ettiğini, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmeleri Kanunu’nda sendikal tazminat olarak 1 yıllık brüt ücretinden az olmamasının belirlenmiş olduğunu, 3 yıllık ücretin hakkaniyete aykırı bir talep olduğunu, sendikaya üye olan ve halen iş yerinde çalışan işçilerin bulunduğunu, davalı şirketin sendikaya üye olanları işten çıkarma gibi bir politikasının olmadığını beyan ederek, iş akdinin davalı şirket tarafından haklı ve geçerli bir sebeple feshedildiğinin kabulü ile haksız açılmış davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, ilgili takibin kayıp malike kayyum olarak atanan defterdar tarafından malik adına kayyum sıfatı ile yürütülmesi gerekirken, davacı tarafından yürütülmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davaya dayanak yapılan icra takibinin ... adına yapıldığı, takipte açıklama bölümünde takibin kayyumluk bürosunun ecrimisil kararına dayandığının belirtildiği, davanın kayyum tarafından açıldığı ,dosyada da gaip kişiye ... Defterdarının kayyum olarak atanmasına ilişkin mahkeme kararının bulunduğu görülmektedir. Tüm bu açıklamalardan, gerek icra takibinin, gerekse de davanın gaip kişi adına kayyum defterdar tarafından yapıldığı ve açıldığı anlaşılmaktadır. Öyle ise mahkemece, yukarıdaki esaslar doğrultusunda, yapılacak yargılama neticesinde işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....