ve sendika üyesi bir kısım işçinin sendika üyeliğinden istifa etmesi ile birlikte davalı işyerindeki sendikalı üye işçi sayısının daha da azalmış olduğu, yine davalı işverenin yetki tespitine itiraz davası açtığı, ... 2.İş Mahkemesi'nin 2014/264 esas, 2014/552 karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, iş bu ilamın Yargıtay 9....
ve sendika üyesi bir kısım işçinin sendika üyeliğinden istifa etmesi ile birlikte davalı işyerindeki sendikalı üye işçi sayısının daha da azalmış olduğu, yine davalı işverenin yetki tespitine itiraz davası açtığı, ... 2.İş Mahkemesi'nin 2014/264 esas, 2014/552 karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, iş bu ilamın Yargıtay 9....
ve sendika üyesi bir kısım işçinin sendika üyeliğinden istifa etmesi ile birlikte davalı işyerindeki sendikalı üye işçi sayısının daha da azalmış olduğu, yine davalı işverenin yetki tespitine itiraz davası açtığı, ... 2.İş Mahkemesi'nin 2014/264 esas, 2014/552 karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, iş bu ilamın Yargıtay 9....
ve sendika üyesi bir kısım işçinin sendika üyeliğinden istifa etmesi ile birlikte davalı işyerindeki sendikalı üye işçi sayısının daha da azalmış olduğu, yine davalı işverenin yetki tespitine itiraz davası açtığı, ... 2.İş Mahkemesi'nin 2014/264 esas, 2014/552 karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiği, iş bu ilamın Yargıtay 9....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı ve geçerli neden olmadan feshedildiği, sendikal nedenli fesih iddiasının ispatlanamadığı açıklanarak; “Haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığının tespitine, davacının davalı iş yerinde işe iadesine, Davacının yasal süre içerisinde başvurusuna rağmen davalı iş verenin süresi içerisinde davacıyı işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının takdiren 4 aylık brüt 10.233,60 TL olarak tespitine, Davacının işe iade için iş verene süresi içerisinde başvurması halinde hak kazanacağı ve kararın kesinleştiği tarihe kadar gerçekleşen en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakların karşılığının brüt 12.855,16 TL olarak tespitine, İspatlanamayan Sendikal tazminat talebinin reddine”karar verilmiştir....
Buna göre sendikal tazminat 4857 sayılı Kanun’un 21 inci maddesindeki iş güvencesi tazminatı gibi işe başlatmamanın bir hukuki yaptırımı değil, feshin sendikal nedenle yapılmasının ve bu nedenle feshin geçersiz olmasının bir sonucu olarak öngörülmüştür. Bu durumda, sendikal feshe dayalı işe iade davası açılması halinde eğer feshin geçersizliği sendikal faaliyet nedeniyle tespit edilirse işe iade yanında, işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata karar verilmesi gerekmekle zikredilen Kanun hükmünün 5 inci fıkrası mucibince işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın bu tazminatın hüküm altına alınması gereklidir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/07/2021 NUMARASI : 2020/774 ESAS - 2021/832 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : İstanbul 23. İş Mahkemesi'nin 2020/774 Esas ve 2021/832 Karar sayılı 27/07/2021 tarihli kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın dairemize tevzi edildiği anlaşılmakla, dosya ve ekleri incelendi....
Davalı işverenin temyizi üzerine Yargıtay’ca verilen kararda, sendikal nedenin bulunmadığı sonucuna varılarak işe başlatmama tazminatı miktarı yönünden hükmün bozulmasına karar verilerek tazminat miktarı 6 aylık ücret tutarında belirlenmiştir. Sendikal nedenle fesih iddiası ile sendikal nedenle ayrımcılık yapıldığı iddiası iki ayrı davaya konu edilmiş olmakla her iki dava yönünden sendikal nedenin olup olmadığının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekirse de her iki davanın birbirine yakın tarihlerde ve aynı maddi olgulara dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı işçi feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade davasında, sendika üyeliğinden istifa etmediği için ücret artışı yapılmadığını ve en son aynı nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürmüştür. Yargıtay tarafından verilen kararda, sendika üyeliğinden çekilmediği için iş sözleşmesinin feshedildiği iddiaları yerinde görülmemiştir....
İşçileri Sendikası'na üye olduklarını ve yasal prosedür sonrası toplu iş sözleşmesi imzalandığını, ilerleyen süreçte davalı işverenliğin sendika üyesi işçilere baskı yaparak sendika üyeliğinden istifaya zorladığını, işyerinde toplu iş sözleşmesi varken çok sayıda sendika üyesi işçinin sendikadan istifa etmesinin hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu ileri sürerek; feshin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesine ve davalı aleyhine sendikal tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti: Davalı vekili; müvekkilinin ekonomik sebeplerle istihdam fazlası olan 60 kişiyi toplu olarak işten çıkarmaya karar verdiğini, davacının 22/10/2015 tarihli fesih bildirimini tebliğ aldığını, işe iade davasının yasanın öngördüğü hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını ve feshin de sendikal nedene dayanmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalı şirket vekili, husumet itirazında bulunduklarını, davacı işçinin müvekkili şirkette yaklaşık 8 ay çalıştığını, müvekkilinin ihale alıcısı konumundaki taşeron firma olduğunu, ilk defa 2014 yılında Belediyenin güvenlik işini aldığını, davacının iş akdinin feshinin sendika kurucu üyesi ve sekreter olmasıyla alakası olmadığını, müvekkil şirkete yetki belgesi verilmediğini, müvekkil şirketin tebligatı almaya yetkili dahi olmayan bir şahsın eline tespit yazısı verildiğini, akabinde müvekkil şirketin gerek bu tebligatın usulsüzlüğüne gerekse de işletme toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olunmadığına dair yetki tespitine itiraz davası açtıklarını, ortada sendika ile imzalanmış bir toplu iş sözleşmesinin bulunmadığını, işçilerin üzerindeki yönetim hakları ve işe giriş-çıkışlarında tek yetkili kurumun ... Büyükşehir Belediyesi olduğunu, iş akdinin İş Kanununun 17-18 maddeleri uyarınca işçinin yeterliliği dolayısıyla geçerli nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....