"İçtihat Metni"İş Mahkemesi Dava Türü : İşe İade Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından sendikal nedenle feshedildiğini belirtilen davacı işçi feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/01/2023 NUMARASI : 2022/106 ESAS - 2023/18 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı işyerinde 19.12.2016- 14.02.2022- tarihleri arasında Yakma Makine Operatörü olarak en son brüt 8188 TL ücretle çalıştığını, 03.02.2022 tarihinde Türkiye Ağaç ve Kağıt San.İşçileri Sendikasına üye olduğunu, işverenin sendikadan istifa etmeleri talebini kabul etmemeleri nedeniyle önce baskı yapıldığını, daha sonra 10 işçi ile birlikte sendikal nedenle iş akitleri feshedildiğini, müvekkilin sendikal faaliyetlerinde öcü konumda bulunması ve onlarca işçiyi sendikaya üye yapması nedeniyle işten çıkarıldığını, iddia ederek , feshin geçersizliğine işe iadesine, 4 aylık boşta geçen süre ve 1 yıldan az olmamak üzere sendikal tazminat talep etmiştir....
Davacının kanuni süresi içinde noter kanalıyla işe başlatılma başvurusunda bulunduğu, sözkonusu ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği, davalı işverenlikçe davacının bir aylık süre içinde işe başlatılacağına yahut başlatılmayacağına ilişkin bir irade beyanında bulunulmamıştır. Dosya içeriğine göre davacı, davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesini imzalayan iş kolundaki sendikaya 13.05.2008 tarihinde üye olmuştur. Üye sendika ile davalı 01.03.2008- 28.02.2010 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesini imzalamıştır. Davacının sendika üyeliğinin davalı işverene bildirilip bildirilmediği de dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Hükme esas bilirkişi raporunda ise davacının fark işçilik alacakları hesaplanırken, emsal sendika üyesi işçinin aldığı ücret ile davacıya ödenen ücret farkı dikkate alınmıştır....
Davacının kanuni süresi içinde noter kanalıyla işe başlatılma başvurusunda bulunduğu, sözkonusu ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği, davalı işverenlikçe davacının bir aylık süre içinde işe başlatılacağına yahut başlatılmayacağına ilişkin bir irade beyanında bulunulmamıştır. Dosya içeriğine göre davacı, davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesini imzalayan iş kolundaki sendikaya 13.05.2008 tarihinde üye olmuştur. Üye sendika ile davalı 01.03.2008- 28.02.2010 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesini imzalamıştır. Davacının sendika üyeliğinin davalı işverene bildirilip bildirilmediği de dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Hükme esas bilirkişi raporunda ise davacının fark işçilik alacakları hesaplanırken, emsal sendika üyesi işçinin aldığı ücret ile davacıya ödenen ücret farkı dikkate alınmıştır....
Davacının kanuni süresi içinde noter kanalıyla işe başlatılma başvurusunda bulunduğu, sözkonusu ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği, davalı işverenlikçe davacının bir aylık süre içinde işe başlatılacağına yahut başlatılmayacağına ilişkin bir irade beyanında bulunulmamıştır. Dosya içeriğine göre davacı, davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesini imzalayan iş kolundaki sendikaya 13.05.2008 tarihinde üye olmuştur. Üye sendika ile davalı 01.03.2008- 28.02.2010 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesini imzalamıştır. Davacının sendika üyeliğinin davalı işverene bildirilip bildirilmediği de dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Hükme esas bilirkişi raporunda ise davacının fark işçilik alacakları hesaplanırken, emsal sendika üyesi işçinin aldığı ücret ile davacıya ödenen ücret farkı dikkate alınmıştır....
Davacının kanuni süresi içinde noter kanalıyla işe başlatılma başvurusunda bulunduğu, sözkonusu ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği, davalı işverenlikçe davacının bir aylık süre içinde işe başlatılacağına yahut başlatılmayacağına ilişkin bir irade beyanında bulunulmamıştır. Dosya içeriğine göre davacı, davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesini imzalayan iş kolundaki sendikaya 13.05.2008 tarihinde üye olmuştur. Üye sendika ile davalı 01.03.2008- 28.02.2010 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesini imzalamıştır. Davacının sendika üyeliğinin davalı işverene bildirilip bildirilmediği de dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Hükme esas bilirkişi raporunda ise davacının fark işçilik alacakları hesaplanırken, emsal sendika üyesi işçinin aldığı ücret ile davacıya ödenen ücret farkı dikkate alınmıştır....
Davacının kanuni süresi içinde noter kanalıyla işe başlatılma başvurusunda bulunduğu, sözkonusu ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği, davalı işverenlikçe davacının bir aylık süre içinde işe başlatılacağına yahut başlatılmayacağına ilişkin bir irade beyanında bulunulmamıştır. Dosya içeriğine göre davacı, davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesini imzalayan iş kolundaki sendikaya 13.05.2008 tarihinde üye olmuştur. Üye sendika ile davalı 01.03.2008- 28.02.2010 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesini imzalamıştır. Davacının sendika üyeliğinin davalı işverene bildirilip bildirilmediği de dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Hükme esas bilirkişi raporunda ise davacının fark işçilik alacakları hesaplanırken, emsal sendika üyesi işçinin aldığı ücret ile davacıya ödenen ücret farkı dikkate alınmıştır....
Mahkemece davalı işveren tarafından eşit işlem borcuna aykırı davranılmadığı, davacının açtığı işe iade davasındaki gerekçe ile eldeki dava gerekçesinin farklı olduğu, davacının protokol içeriğinden faydalandığı, taraf sendika üyesi işçiler ile diğer sendika üyesi işçiler arasında eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle sendikal tazminat talep edilmesinde hukuki yarar olmadığı, davalı işverenin sendikalaşmaya karşı olan eylemi nedeniyle işe iade davasında yasal bir yaptırıma maruz kaldığı, işe iade davasının açıldığı tarihten önce bu davaya dayanak yapılan olayların gerçekleştiği, ancak işe iade davasında bu olayların o davada dayanak gösterilmeyerek sonradan bu davanın açılmasının hakkaniyete uygun olmadığı, ayrıca iş sözleşmesi sona erdikten sonra doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmayacağı, işçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesine ilişkin hükümlerinden yararlanması gerektiği, davacının işe iade davası açarak bu hükümlerden yararlandığı, dava şartının oluşmadığı...
Mahkemece davalı işveren tarafından eşit işlem borcuna aykırı davranılmadığı, davacının açtığı işe iade davasındaki gerekçe ile eldeki dava gerekçesinin farklı olduğu, davacının protokol içeriğinden faydalandığı, taraf sendika üyesi işçiler ile diğer sendika üyesi işçiler arasında eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle sendikal tazminat talep edilmesinde hukuki yarar olmadığı, davalı işverenin sendikalaşmaya karşı olan eylemi nedeniyle işe iade davasında yasal bir yaptırıma maruz kaldığı, işe iade davasının açıldığı tarihten önce bu davaya dayanak yapılan olayların gerçekleştiği, ancak işe iade davasında bu olayların o davada dayanak gösterilmeyerek sonradan bu davanın açılmasının hakkaniyete uygun olmadığı, ayrıca iş sözleşmesi sona erdikten sonra doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmayacağı, işçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesine ilişkin hükümlerinden yararlanması gerektiği, davacının işe iade davası açarak bu hükümlerden yararlandığı, dava şartının oluşmadığı...
Mahkemece davalı işveren tarafından eşit işlem borcuna aykırı davranılmadığı, davacının açtığı işe iade davasındaki gerekçe ile eldeki dava gerekçesinin farklı olduğu, davacının protokol içeriğinden faydalandığı, taraf sendika üyesi işçiler ile diğer sendika üyesi işçiler arasında eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle sendikal tazminat talep edilmesinde hukuki yarar olmadığı, davalı işverenin sendikalaşmaya karşı olan eylemi nedeniyle işe iade davasında yasal bir yaptırıma maruz kaldığı, işe iade davasının açıldığı tarihten önce bu davaya dayanak yapılan olayların gerçekleştiği, ancak işe iade davasında bu olayların o davada dayanak gösterilmeyerek sonradan bu davanın açılmasının hakkaniyete uygun olmadığı, ayrıca iş sözleşmesi sona erdikten sonra doğrudan sendikal tazminat talep hakkının olmayacağı, işçinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesine ilişkin hükümlerinden yararlanması gerektiği, davacının işe iade davası açarak bu hükümlerden yararlandığı, dava şartının oluşmadığı...