Öncelikle davacı işçinin sendika üyesi olup olmadığı, dayanışma aidatı dilekçesi verip vermediği tespit edilmeli, davacı sendika üyesi değil ise Toplu İş sözleşmesindeki artışlardan yararlanma imkanı bulunmadığından ilave tediye hesabı varsa aynı işyerinde çalışan ve sendika üyesi olmayan emsali işçinin ücreti esas alınarak belirlenmeli, bu şekilde emsal işçi yoksa fiilen almakta olduğu ücreti üzerinden hesap yapılmalıdır. Davacı sendika üyesi ise sendikaya üyeliğin işverene bildirildiği tarih öncesinde toplu iş sözleşmesinden yararlanma imkanı bulunmadığından varsa aynı işyerinde çalışan ve sendika üyesi olmayan emsali işçinin ücreti esas alınmalı, bu şekilde emsal işçi yoksa davacının sendikaya üye olduğu tarihte almakta olduğu ücreti esas alınarak, toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihte yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle artışlar yapılmalı ve tespit edilen ücretlerine göre davaya konu işçilik alacağı hesaplanmalıdır....
Öncelikle davacı işçinin sendika üyesi olup olmadığı, dayanışma aidatı dilekçesi verip vermediği tespit edilmeli, davacı sendika üyesi değil ise Toplu İş sözleşmesindeki artışlardan yararlanma imkanı bulunmadığından ilave tediye hesabı varsa aynı işyerinde çalışan ve sendika üyesi olmayan emsali işçinin ücreti esas alınarak belirlenmeli, bu şekilde emsal işçi yoksa fiilen almakta olduğu ücreti üzerinden hesap yapılmalıdır. Davacı sendika üyesi ise sendikaya üyeliğin işverene bildirildiği tarih öncesinde toplu iş sözleşmesinden yararlanma imkanı bulunmadığından varsa aynı işyerinde çalışan ve sendika üyesi olmayan emsali işçinin ücreti esas alınmalı, bu şekilde emsal işçi yoksa davacının sendikaya üye olduğu tarihte almakta olduğu ücreti esas alınarak, toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihte yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle artışlar yapılmalı ve tespit edilen ücretlerine göre davaya konu işçilik alacağı hesaplanmalıdır....
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı taraf dava dilekçesi ile davalı Bakanlığın, davalı iş yerinde yaptığı 14/03/2017 tarihli olumsuz yetki tespiti yazısının iptali ile davacı sendikanın, davalı iş yerinde yetki tespiti başvuru tarihi (03/03/2017) itibariyle toplu iş sözleşmesi yapmak üzere çoğunluğu bulunduğunu tespitine karar verilmesini talep etmiş olup, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilerek davalı Bakanlığın olumsuz yetki tespiti işleminin iptaline ve davacı sendikanın başvuru tarihi itibariyle davalı iş yerinde TİS yapmaya yetkili sendika olduğunun tespitine karar verilmiş, verilen hükme karşı davalı işveren ve davalı Bakanlık istinaf talebinde bulunmuştur....
Gerekçe: Toplu iş sözleşmesi yetkisi, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir.(Günay, Cevdet İlhan: İş Hukuku Yeni İş Yasaları, Ankara, 2013, s. 942.) 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun “Yetki” başlıklı 41. maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.” 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42. maddesine göre ise “Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister....
İlk yetki tespitinden sonra kararın kesinleşmesine kadar geçen 6 yıllık sürede işyerinde dosya davacısı dışında herhangi bir sendika üyesi kalmadığı, sendikadan gelen yazı içeriğine göre, işyerinde yetki tespiti talebinde bulunulduğu 06.04.2016 tarihinde 30 üyenin bulunduğu, yetki tarihinden müzekkere cevap tarihi olan 13.05.2022 tarihine kadar olan süre içinde 33 üyenin sendika üyeliğinden istifa ettiği, 2022 yılı Mart ayında davalı şirkette çalışırken sendikaya üye olan herhangi bir işçinin bulunmadığı, 2022 yılı Nisan ayında ise 15 işçinin sendikaya üye olduğu, ancak bu 15 işçiden 9'unun yine Nisan ayı içerisinde sendika üyeliğinden istifa ettikleri, 5 işçinin iş akitlerinin ise işveren tarafından feshedilmiş olduğu, davacı tanıklarının anlatımlarında yetki tespitinden sonra durum kendilerine aktarılınca aralarında toplantı yaptıklarını, bu durumları konuştuklarını, işveren yetkililerinin sendika üyeliğinden ayrılmaları konusunda ikna çalışmaları yaptığını, işletme müdürünün işyerinde...
örgütlenmenin başlangıcında Petrol İş Sendikasına üye olduğunu, sendikal örgütlenme için oluşturulan komitede yer aldığını ve üyesi olduğu Petrol-İş Sendikası kısa sürede TİS yapacak çoğunluğa ulaştığını, Petrol-İş Sendikası 31.01.2017 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan davalı işverenliğin iş kolunun tespiti ile bu tespitten sonra başvuru tarihi itibarıyla çoğunluk sendikası olduğunun tespiti talebinde bulunduğunu, davalı işverenliğin Petrol İş Sendikasının örgütlü olduğu iş kolunda olmamasından duyduğu güvenle işyerindeki sendikal örgütlenmeye önceleri kayıtsız kaldığını, ancak Petrol İş Sendikasının anılan işkolu tespit kararına itiraz ettiğini, Gebze 6.İş Mahkemesinin 2017/142 E.sayılı dosyası ile görülen işkolu tespiti itiraz davasında 29/11/2018 tarihinde davalı işyerinin Petrol İş Sendikasının örgütlü olduğu Petro- Kimya işkolunda olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine davalı işverenliğin işyerinde yasa dışı sendikasızlaştırma faaliyetine başladığını, davalı...
Davacının 19.08.2015 tarihinde Kristal İş Sendikasına üye olduğu, fesih tarihi itibariyle üyeliğinin devam etmekte olduğu, iş akdi devam ettiği süreçte 12.04.2017 tarihinde davalı işyerine karşı işbu asıl dosya üzerinden sendikal tazminat talebini içeren dava açtığı, bu dava açma tarihinden iş akdinin sona erdirildiği 24.11.2017 tarihine kadar çalışmasını sürdürdüğü, üyesi olduğu sendika tarafından davalı işyeri için yapılan 22.02.2016 tarihli yetki tespiti talebi üzerine Bakanlık tarafından 26.02.2016 tarihli olumlu yetki tespitine dair kararla, işyerinde başvuru tarihi itibariyle işyerinde toplam işçi sayısının 53, sendika üye sayısının 24 olduğunun tespiti ile yetki talebinin kabül edildiği, bu karara karşı davalı işveren tarafından iptal talebiyle dava açıldığı, yetki tespiti sürecinden sonra işyerinde birçok işçinin sendika üyeliğinden istifa ettiği ve iş akitlerinin sona erdiği, bu sürecin temmuz 2016 dönemine kadar devam ettiği, fesih döneminde davacı ile birlikte işyerinde sendikalı...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2020 NUMARASI : 2020/142 2020/518 DAVA KONUSU : İş (Sendika Üyeliğinin Tespiti İstemli) KARAR : Davacı dava dilekçesinde özetle, davacının davalı sendika üyesi olduğunu, 21/09/2019 tarihinde Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti tutan annelere ziyarete gidip açıklama yapmasından dolayı hakkında ihraç kararı verildiğini beyanla davacı hakkında verilen üyelikten çıkarma kararının iptalini ve olağanüstü genel kurul kararının tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle, davacının kamuoyunda "Diyarbakır Anneleri Eylemi" olarak bilinen eyleme izin almadan katıldığını, Konfederasyon adına açıklama yaptığını, hakkında usulünce inceleme yapıldığını ve yine usulüne uygun şekilde üyelikten çıkarma cezası verildiğini, yapılan işlemin usul ve hukuka uygun olduğunu beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2020 NUMARASI : 2020/141 2020/517 DAVA KONUSU : İş (Sendika Üyeliğinin Tespiti İstemli) KARAR : Davacı dava dilekçesinde özetle, davacının davalı sendika üyesi olduğunu, 21/09/2019 tarihinde Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti tutan annelere ziyarete gidip açıklama yapmasından dolayı hakkında ihraç kararı verildiğini beyanla davacı hakkında verilen üyelikten çıkarma kararının iptalini ve olağanüstü genel kurul kararının tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle, davacının kamuoyunda "Diyarbakır Anneleri Eylemi" olarak bilinen eyleme izin almadan katıldığını, Konfederasyon adına açıklama yaptığını, hakkında usulünce inceleme yapıldığını ve yine usulüne uygun şekilde üyelikten çıkarma cezası verildiğini, yapılan işlemin usul ve hukuka uygun olduğunu beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2020 NUMARASI : 2020/141 2020/517 DAVA KONUSU : İş (Sendika Üyeliğinin Tespiti İstemli) KARAR : Davacı dava dilekçesinde özetle, davacının davalı sendika üyesi olduğunu, 21/09/2019 tarihinde Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti tutan annelere ziyarete gidip açıklama yapmasından dolayı hakkında ihraç kararı verildiğini beyanla davacı hakkında verilen üyelikten çıkarma kararının iptalini ve olağanüstü genel kurul kararının tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle, davacının kamuoyunda "Diyarbakır Anneleri Eylemi" olarak bilinen eyleme izin almadan katıldığını, Konfederasyon adına açıklama yaptığını, hakkında usulünce inceleme yapıldığını ve yine usulüne uygun şekilde üyelikten çıkarma cezası verildiğini, yapılan işlemin usul ve hukuka uygun olduğunu beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir....