Açıklanan nedenler ile meydana gelen olay iş kazası kapsamın dahil edilmesi gerektiğini, 22.08.2020 tarihi saat 08.10 sıralarında Reşadiye-Koyulhisar D100 Karayolunda, 34 XX 479 plakalı araçta meydana gelen ölümlü trafik kazasının iş kazası olarak tespiti ile yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının hizmet tespiti ile iş kazasının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilâmına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, taraflar yönünden yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 01/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2019/211- 2021/328 DAVA KONUSU : İş Kazasının Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki iş kazasının tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalılar T3 ve T4 Şti. vekili, davalı T6 vekili ile davalı Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
Kurumca işkazası nedeniyle vefat eden sigortalının haksahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun olarak giderilmelidir. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup işbu tazminat davasında ise kurum taraf değildir. Bu kapsamda eksik incelemeyle karar verildiği ortadadır....
İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir. 2-Öte yandan, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın 95. maddesidir....
ın 24.01.2014 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasının trafik iş kazası olduğunun tespitine karar vermiştir. IV.İSTİNAF A.İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur. B.İstinaf Sebepleri: Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul yönünden hatalı olduğunu, bu tür davalarda taraf olma yetkisinin 5510 sayılı Kanun gereği hak sahiplerine ait olduğunu, hak sahibi olmayan kişinin taraf ehliyetinin olmadığını, olayın iş kazası olmadığını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C.Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile dosya içerisindeki 08.07.2015 tarihli Kurum müfettiş raporunda, kazaya maruz kalan işçiler ...ile ...'ın maruz kaldıkları kaza olayının iş kazası olmadığına karar verildiği, dosyada bulunan aynı olaydan dolayı vefat eden .... mirasçıları tarafından iş kazasının tespiti istemiyle açılan ... 2....
Ancak, iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilip bildirilmediği anlaşılamamaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tesbiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında Kurum taraf değildir....
Benzer düzenlemenin bulunduğu 5510 sayılı Yasa'nın 97. maddesinin I.fıkrasında da iş kazası, meslek hastalığı, vazife malulluğü ve ölüm halllerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmının zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Sözü geçen tüm yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, iş kazasının tespiti istemine ilişkin davalarda hak düşürücü süre ile ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır....
Oysa; 5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5. madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından, bunları çalıştıran işveren tarafından o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği bildirilmiştir. Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmektedir....
Yine manevi tazminat davaları bakımından özellikle görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olup olmadığının ortaya konması bakımından Kurumun yapacağı iş kazası tahkikatı önem arzetmektedir. 5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği bildirilmiştir....