WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli göremezlik oranının belirlenmesi giderek kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

    İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli göremezlik oranının belirlenmesi giderek kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

      Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18. maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19. maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tesbiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında Kurum taraf değildir....

        Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği ve kazası yönünden bağlanan bir gelirin de bulunamadığı anlaşılmış olup, söz konusu hüküm, bu yönleri ile usul ve yasaya aykırıdır. Yapılacak , davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel verilmesi, tespit davası, bu dava için bekletici sorun yapılarak çıkacak sonuca göre; olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının, geçirdiği kazasına ilişkin tüm tıbbi evraklar temin edildikten sonra, davacılara kurum tarafından bu kaza olayından dolayı gelir bağlanıp bağlanmadığı sorulduktan sonra bağlanmış ise bu gelirlere ilişkin ilk peşin sermaye değerleri dosyaya celp edilerek çıkacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir....

          Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacılara kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yapmak, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

            İş Mahkemesinin 2017/319 esas sayılı dosyası ile maddi manevi tazminat davası açıldığını, işverenin Kayseri 3. İş Mahkemesinin dosyasında vermiş olduğu cevap dilekçesi ile olayın kazası olduğunu kabul ettiği gibi dilekçenin ekinde sunmuş olduğu kazası bildirim formunun şirket içi kazası raporu, şirket iç yazışmaları ile olayın kazası olduğunu kabul ettiğini belirterek müvekkilinin davalı işyerinde 06/07/2007 tarihindeolayın kazası olduğunu kabul ettiğini belirterek müvekkilinin davalı işyerinde 06/07/2007 tarihinde geçirdiği kazanın kazası olduğunun tespitine ve maluliyet oranının tespitine, maluliyet oranına göre gelir bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kurum vekili cevap dilekçesi ile davacının bu konu ile kuruma yaptığı başvuru sonucu 13/11/2017 tarih ve 615 sayılı Ünite Komisyon Kararında 06/06/2007 tarihinde meydana gelen olayın 5510/506 sayılı kanunun 11 ve 13....

            İş Mahkemesinin 2015/723 Esas sayılı dosyası üzerinden kazası nedeni ile tazminat davası açtığını, davalı işverenin kazası bildiriminde bulunmadığından mahkemece taraflarına kazasının tespiti davası açılması için süre verildiğini belirterek, davacının davalıya ait işyerinde 30/07/2015 tarihinde geçirdiği kazanın kazası olduğunun ve oluşan maluliyet oranının tespitini talep ve dava etmiştir....

            Buraya kadar yapılan açıklamalardan sonra dosya kapsamından, 04/03/2012 tarihindeki olayın Kurum tarafından kazası olarak kabul edildiği ve kazalıya kazası sigorta kolundan ödeme yapıldığı, mahkemece aldırılan 20/02/2014 tarihli bilirkişi kusur raporunda olayın kazası olarak nitelendirildiği, kaza yapan numaralı aracın, kaza tarihinde, davalı şirket ile aynı adreste faaliyet gösteren isimli şirkete ait olduğu, kazadan dokuz gün sonra 13/03/2012 günü aracın el değiştirdiği, olayda aracı kullanan davalı işverenin işçisi olduğu ve adı geçen işçinin yapılan soruşturma kapsamında kollukta verdiği ifadesinde kazanın işe giderken meydana geldiğini beyan ettiği, sigorta müfettişine ifade veren davalı işveren işçisi tanık fabrikada pazar günleri de çalışma olduğunu -beyan ettiği, sonuç olarak kazanın işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş geliş sırasında meydana gelmesi nedeniyle kazası olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı işveren tarafından olayın kazası olmadığına...

              Davaya konu olan ve tespiti istenen " kazası" mevzuatımızda 506 sayılı Kanunun 11-a ve 5510 sayılı Kanunun 13. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, her iki kanunda da kazası tanımlanmamış, kazanın hangi hal ve durumlarda kazası sayılacağı yer ve zaman koşulları ile sınırlandırılarak belirlenmiştir. 1-5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 13. maddesinde İş Kazası; "a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b)İşveren tarafından yürütülmekte olan nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu nedeniyle, c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş...

                Kurumu tarafından kazası kolundan ölüm geliri bağlanmış ise de, kurumun bu işlemi 5510 sayılı Yasanın 20/2 maddesindeki “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın birinci fıkraya göre belirlenen tutar, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanacağına ilişkin” düzenlemenin bir sonucudur. Hal böyle olunca, sigortalının ölüm olayının kazasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda ortaya çıkan tereddüdün giderilmesi, diğer bir ifadeyle, kazası ile ölüm arasında tıbbi illiyet bağının bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılması gerekirken, hak sahiplerine SGK’nun gelir bağlaması yeterli görülerek sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu ortadadır....

                  UYAP Entegrasyonu