müdahalenin ardından müvekkilinin kendi imkanları ile önce Sabuncuoğlu Şerefettin Devlet Hastanesinde daha sonra Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde parmağındaki maluliyetin giderilmesi için tedavi olduğunu, ancak tüm tedavilerin sonuçsuz kaldığını ve müvekkilinin maluliyetinin giderilmediğini, iş kazası akabinde işverenin ilgisiz tavırlar sergilediğini, işverenin müvekkilinin iş kazası geçirdiğinin bilgisi dahilinde olmasına rağmen SGK'ya iş kazası hakkında bildirimde bulunmadığını, iş kazası tahkikatı amacıyla SGK'ya yazmış oldukları dilekçe cevabında 'bahsi geçen olay ile ilgili iş kazası tahkikatı yapılabilmesi için başvuru bulunmadığından tahkikatın yapılmadığı ve olayın iş kazası olmadığının belirtildiğini, işverenin bildirimde bulunmaması sebebiyle SGK'nın işbu cevabınının düzenlediğini, olayın aslının iş kazası olduğunu, SGK tarafından olayın iş kazası olmadığı cevabının yerinde olmadığını, bu nedenle dava konusu olayın iş kazası olarak tespitine karar verilmesini talep ve...
Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup İş kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur. Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür. Somut olayda; kurum raporunda kazanın gerçekleştiği nizamiye önündeki karayolunun fabrika sahası içinde kaldığı gerekçesiyle iş kazası tespiti yapılsa da bu karayolunun şehirler arası ulaşımda kullanılan karayolu olduğu sabittir....
II-CEVAP Davalı Kurum vekili,davaya konu iddia edilen iş kazası ile ilgili kuruma müracaatın bulunmadığını, iş kazası ile ilgili olarak düzenlenmiş tahkikat raporunun olmadığını, davanın reddini talep etmiştir. III-MAHKEME KARARI A-İLK DERECE MAHKEME KARARI Davaya konu 11.11.2008 tarihli davalı şirkete ait işyerinde (inşaatta) meydana gelen kazanın iş kazası olduğunun tespitine, dair hüküm kurulmuştur. B-BAM KARARI ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi,5510 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten sonraki bir tarih olan 11/11/2008 tarihinde iş kazası meydana gelmiş olup uyuşmazlığın ilişkin bulunduğu dönemdeki bu yasanın 13....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 02/12/2019 NUMARASI : 2017/354 E., 2019/470 K., DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket işçilerinden Fırat Yazar'ın 14/02/2014 tarihinde ölümüyle sonuçlanan olayın iş kazası olmadığını, davalı kurumun olayın iş kazası olduğuna ilişkin tespitinin yerinde olmadığını, Ankara 18. İş Mahkemesi 2014/284 E sayılı hak sahiplerince açılan tazminat istemli dosyada olayın iş kazası olmadığı yönündeki itirazlarının dikkate alınmayıp değerlendirilmediğini, ölüm olayının şüpheli olduğunu, işyerinde meydana gelen ölüm olayının mesai saatleri dışında vuku bulduğunu beyanla, olayın iş kazası olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; hak sahiplerince açılan tazminat istemli Ankara 18. İş Mahkemesi 2014/284 E sayılı dosyası ve kurumca açılan rücuen tazminat istemli Ankara 17....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacılar murisinin 12.11.1999 tarihinde meydana gelen depremde işyerinde bulunduğu bölümün yıkılması nedeniyle öldüğü, aynı mahkemenin 2007/57 Esas nolu dosyasında devam eden tazminat davasında yargılama sırasında dava konusu kazaya ilişkin iş kazası olduğu hususunda davalı Kurum tarafından tespit yapıldığına dair celp edilen bilgi ve belgelerde bir kayıt olmadığı gerekçesiyle davacı vekiline iş kazası tespit davası açması için süre verildiği, bunun üzerine davacı vekili tarafından iş kazası tesbiti davasının açıldığı,ancak Kurum müfettişinin 31.03.2000 tarihli raporuna göre sigortalının deprem sonucu bulunduğu kısmın yıkılması nedeniyle ölümü olayının 506 sayılı Yasa m.11/A uyarınca iş kazası olarak tesbit edildiği 21.7.2001 tarihinde davacıya 12.11.1999 tarihinden geçerli olmak üzere iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlandığı, 5.12.2008 tarihinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; iş kazası nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde iş kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur....
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18.maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; iş kazası nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, 19. maddesinde iş kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır....
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; iş kazası nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde iş kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur....
İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup işbu tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; öncelikle iş kazasınına dair başlatıldığı anlaşılan Sosyal Güvenlik Kurumu tahkikatının neticesini Kurumdan sormak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının ve sürekli işgöremezlik oranının tespiti” davası açması için davacıya önel vermek, tespit davasını işbu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre değerlendirme yapmak, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi ve giderek iş kazası sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....
Bu durumda yapılacak iş; öncelikle davacının iş kazası ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu”na başvuruda bulunması için süre vermek, Kurum tarafından yapılan inceleme sonucunu beklemek, Olayın iş kazası olmadığının kabul edilmesi halinde, davacıya işveren ve hak alanını ilgilendiren Sosyal Sigortalar Kurumu aleyhine iş kazasının tesbiti davası açması için önel vermek, tesbit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre olayın iş kazası olduğunun tesbitine karar verilmesi halinde işin esasına girilerek davayı sonuçlandırmak, iş kazası olmadığının tesbitine karar verilmesi halinde ise dava genel mahkemelerin görev alanına gireceğinden şimdiki gibi karar vermekten ibarettir. Mahkemece açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın olayın iş kazası olmadığının kabulüyle sonuca gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....