Mahkeme, davacının geçirdiği kazanın kurum tarafından iş kazası olarak tespit edildiği gerekçesiyle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davalı şirkette çalışan davacının 04.10.2013 tarihinde işyerinde geçirdiği iş kazasının ve maluliyet oranının tespiti istemiyle iş bu davanın açıldığı, 15.11.2016 tarihli celsede verilen ara kararla maluliyet tespiti konusunun ayrı bir esasa kayıt ve tefrik edildiği, iş bu davaya , iş kazası tespiti davası olarak devam edildiği, dava açıldıktan sonra ... ... Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 14/08/2015 tarih 121564-10-İR-10 sayılı inceleme raporu ile kazananın 5510 sayılı Yasanın 13/a-b bendleri gereği iş kazası olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden kaynaklanmaktadır....
Olayın İş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesinden (5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden) kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre, iş kazası, a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur....
Hal böyle olunca, kazalının vefat ettiği olayın Kurum tarafından iş kazası olarak kabul ediliğinin anlaşılmasına göre anılan zararlandırıcı olayın yukarıda da izah edilmeye çalışıldığı üzere iş kazası olmadığının değerlendirilmesi veya tespiti ancak bunun aksini iddia edence ayrıca açılacak "zararlandırıcı olayın iş kazası olmadığının tespiti" davasıyla ortaya konulabilecek bir husustur. Yapılması gereken iş, öncelikle davalıya 06/08/2010 tarihindeki olayın iş kazası olmadığının tespiti davası açması için süre vermek, davalının tespit davasını açması halinde bu davanın neticesini beklemek, olayın iş kazası olmadığı açılacak tespit davası ile kesinleşirse dosyayı genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile görnek, aksi halde ise tüm delilleri bir arada değerlendirip karar vermekten ibarettir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Yapılacak iş, davacının iş kazası tespiti istemi ile ilgili olarak, Kurum'un trafik kazası olayını iş kazası olarak kabul ettiği işlemine dayanak teşkil eden bilgi ve belgeler getirtilerek davanın açılmasından sonra olayın iş kazası kabul edilmesi nedeniyle davalı Kurum açısından davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek, davacının ihtilaflı döneme ilişkin hizmet tespiti istemi ile ilgili olarak, ilk olarak davacıya hangi işyeri nezdinde çalıştığını açıkça açıklattırmak suretiyle bu işyerine ait kurum tescil dosyası ile tespiti istenen döneme ait ücret bordrolarını, dönem bordrolarını getirtmek, bordrolarda adı geçen çalışanları re'sen belirleyerek bunların beyanlarına müracaat etmek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu...
Somut olayda; iş kazası olduğu iddia olunan 18.09.2008 tarihli olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında Kurum taraf değildir....
Kurumca işkazası nedeniyle vefat eden sigortalının haksahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun olarak giderilmelidir. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup işbu tazminat davasında ise kurum taraf değildir. Bu kapsamda eksik incelemeyle karar verildiği ortadadır....
İş Mahkemesi'nin 2010/791 esas sayılı dosyasının derdest olup, iş kazasından kaynaklanan maddi tazminat davası açıldığını, olayın iş kazası olduğunun ispatlanamadığını, olayın iş kazası olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava; davacının 12.10.2011 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile davacının davalı işyeri işçisi olarak çalıştığı 12.10.2011 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmişse de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesinden ( 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden ) kaynaklanmaktadır....
olduğu ve 4 günlük hizmetinin tespiti talebi ile açılan davada hizmetinin tespiti olduğu ancak mahkememizce iş kazasının tespiti yönüyle davanın tefrik edilen iş bu dosyamız esasına kaydedildiği anlaşılmış, davacının iş kazası tespiti talepleri yönünden T5 Ünite kararı ile 11/07/2017 tarihinde meydana gelen kazanın iş kazası olduğunun zaten tespit edildiği..." gerekçeleriyle; "Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....
Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; iş kazası nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde iş kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği kurumca yapılan müfettiş soruşturması sonucunda olayın iş kazası olmadığı kabul edildiğinden davacıya her hangi bir gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur....