Davacı, davalılardan işverene ait bahçedeki çalışmalarının hizmet sözleşmesine dayalı olduğunu belirterek, bahçede ceviz toplarken ağaçtan düşmesi sonucu maluliyetiyle sonuçlanan 14.09.2008 tarihli kazanın iş kazası olduğunun tespitini istemiş; Mahkemece, Kurum kontrol memuru tarafından düzenlenen raporda, davacının çalışmalarının hizmet sözleşmesine dayalı olmadığı, olayın da iş kazası sayılamayacağının belirtildiği; davacı tarafından sigortalılık süresinin tespitine ilişkin dava açılıp, tespit kararı verilmesi durumunda, davaya konu olayın da iş kazası olacağının anlaşalacağı, hizmet süresinin tespitine ilişkin dava açmayan davacının, bu aşamada olayın iş kazası olduğunun tespiti isteminde hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir....
Yapılacak iş; öncelikle davacıya 20.04.2006 tarihli iş kazası iddiasını ... ... Kurumuna ihbar etmesi için önel vermek, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde bu kez ... ... Kurumunun ve hak alanını etkileyeceğinden işverenin hasım gösterildiği “iş kazasının ve maluliyet oranının tespiti” davası açması için davacıya önel vererek açılacak olan bu tespit davasının neticesini beklemek, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise bu kez davacının anılan kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranının tespiti için Kuruma müracaat etmesini sağlamak ve buradan çıkacak sonuca göre davalı şirketin gerek istihdam eden gerekse araç işleten olarak kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu da gözeterek tüm delileri bir arada değerlendirip neticesine göre karar vermekten ibarettir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilip bildirilmediği anlaşılamamaktadır. Zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, iş kazası tespiti, sürekli iş göremezlik geliri bağlanması istemine ilişkindir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilip bildirilmediği olayın iş kazası sayılıp sayılmadığına ilişkin dosya içersinde hiç belge bulunmadığı gibi mahkemece de bu yönde hiç inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dava da öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....
Somut olayda, davacının davalı işyerinde geçirdiği iş kazası nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunduğu, davacının kuruma iş kazasının tespiti için yaptığı başvuru sonrasında kurumun 21.09.2018 tarihli kararıyla meydana gelen olayın iş kazası sayılmamasına karar verildiği görülmüştür. İş kazası iddiasına dayalı tazminat davaları için zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun niteliğindedir....
Buna göre kurum sağlık tesislerince düzenlenen raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan rapor alınmalı, söz konusu kurul raporlarının Kurumu bağlayacağı, ancak, diğer ilgilileri bağlamayacağı dikkate alınarak, itiraz halinde, Adli Tıp Kurumundan alınacak rapora göre karar verilmeli; Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu arasında çelişki bulunması halinde ise, Adli Tıp Genel Kurulundan alınacak raporla, bu çelişki giderilip, varılacak sonuca göre karar verileceği, maluliyetin tespiti yönünden öncelikli sorunun olayın iş kazası olup olmadığı hususu olduğu, iş kazası olup olmadığı yönünde uyuşmazlık çözülmeden maluliyet tespitine karar verilemeyeceği anlaşıldığından ''maluliyet oranının tespiti'' yönünden dosyanın tefrikine karar verildiği, Maluliyet oranının tespiti açısından dosyanın 2021/178 esas üzerinden devam etmesine karar verildiği, iş kazası tespiti yönünden dosyanın 2019/152 esas üzerinden devamına karar verildiği, söz...
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği fakat Kurumun anılan olayı iş kazası saymadığı,olayı hastalık sigorta kolu bakımından değerlendirilmesi gereken bir hadise olarak kabul ettiği anlaşılmaktadır. Kurumca işkazası nedeniyle vefat eden sigortalının haksahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun olarak giderilmelidir. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup işbu tazminat davasında ise Kurum taraf değildir. Bu kapsamda eksik incelemeyle karar verildiği ortadadır....
Bunun yanında Kurumun iş kazası tahkikat raporları aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup Kurumun yaptığı tahkikat neticesinde bir zararlandırıcı olayın iş kazası olarak kabul edilmesi halinde bunun aksi ancak yargısal faaliyet ile ortaya konulabilecek bir husustur. Kurumca iş kazası olarak kabul edilen bir olayın iş kazası olmadığı hususunda açılacak tespit davalarında ise hak alanını etkilendiğinden ötürü ...'nın da hasım gösterilmesi zorunludur. Buraya kadar yapılan açıklamalardan sonra dosya kapsamından, 12/08/2011 tarihindeki olayın Kurum tarafından iş kazası olarak kabul edildiği, davanın tarafları arasında işçi işveren ilişkisi bulunduğunun kabul edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, anılan zararlandırıcı olayın yukarıda da izah edilmeye çalışıldığı üzere iş kazası olmadığının değerlendirilmesi veya tespiti ancak bunun aksini iddia edence ayrıca açılacak "zararlandırıcı olayın iş kazası olmadığının tespiti" davasıyla ortaya konulabilecek bir husustur....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibi anneye gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacılara iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olay Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacı anneye Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanmasını istemesi için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....