Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesi “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22 nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı Kurumca işverene ödettirilir…” hükmünü içermekte olup; anılan madde hükmü uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumu, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle, sigortalıya “yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderleri” işveren veya kusuru bulunan üçüncü kişilerden rücuan tahsilini isteyebilecektir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı işyerinde 15.06.1994 tarihinde çalışmaya başlayan davacının 20.09.1994 tarihinde iş kazası geçirdiği, davacının Kuruma iş kazası için 08.01.2004 tarihinde başvuruda bulunduğu, 27.02.2004 tarih 2004/23 sayılı teftiş raporu ile olayın iş kazası sayıldığı, davacının 20.09.1994-20.10.1994 tarihleri arasında raporlu olarak 31 günlük süreye ilişkin işgöremezlik ödeneğini Kurum tarafından ödendiği, 2004 yılında yapılan inceleme sırasında iş yeri kayıtlarında iş kazası bildirim formuna rastlanılmadığı, 29.11.2004 tarihli Kurum Kurum gelir bağlama formunda davacının iş göremezlik oranının % 6,4 olduğunun belrtildiği, davacının davalı aleyhine açtığı maddi tazminat davası sonucunda Ankara 5 İş mahkemesi'nin 20.12.2004 gün 2004/594 E 2004/1291 K sayılı kararı ile % 6,4 İşgöremezlik oranı % 70 işveren Kusuruna göre davacı yararına maddi tazminata karar verildiği kararın kesinliştiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirin davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkin olup, 10. Hukuk Dairesinin bozma kararı doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 10. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine 27.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Kanunun 21. maddesindeki, İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir, hükmü gereğince Kurumun, sigortalı veya hak sahiplerine bağladığı sürekli işgöremezlik/ölüm gelirinin ilk peşin sermaye değerinden fazlasını tahsili isteminde bulunması mümkün değildir....
İtiraz Hakem Heyeti tarafından kazanın iş kazası olup olmadığı ve SGK Başkanlığı tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda araştırma yapılmadan davalının itirazı reddedilmiştir.Bu durumda Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'nce; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından davaya konu kazaya ilişkin olarak iş kazası yönünden araştırma yapılıp yapılmadığı ve olayın iş kazası olarak kabul edilip edilmediği; olayın iş kazası olarak kabulü suretiyle, davaya konu kaza sonucu davacıya gelir bağlanıp bağlanmadığı; gelir bağlanmış ise, rücuya tabi olup olmadığı; incelenmek suretiyle 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesi hükmü gereği şartları var ise tazminattan düşülmesi suretiyle davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile sürekli iş göremezlik tazminatı için 46.240,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyet kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, sürekli işgöremezlik tazminatı ile geçici işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ve yapılan harcama ve ödemelerin 506 sayılı Yasanın 26.maddesi uyarınca rücuan tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece; ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraflar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, iş kazası sonucu mâlul kalan sigortalıya yapılan ilk peşin sermaye değerli ödeme, geçici iş görmezlik ve tedavi giderinin alacağının rücuen tahsili talebine yöneliktir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
Davalı vekili, aşamalardaki savunmalarında ve temyiz dilekçesinde; kazaya uğrayan sigortalının belindeki rahatsızlığın dava konusu iş kazasından dolayı meydana gelmediğini, sigortalının açtığı tazminat dosyasında; bu sakatlık ile iş kazası arasında illiyet bağının olmadığına dair ........ düzenlenmiş raporun bulunduğunu iddia etmesi karşısında; öncelikle bahse konu tazminat dosyasının celbedilmesi, oluşan iş kazası ile sigortalının rahatsızlığı arasındaki sebep-sonuç ilişkisinin tıbben ve sair delillerle araştırılması gerekmektedir. Öte yandan, davacı Kurumun da bağlı olduğu....... Bakanlığına bağlı İş Müfettişlerinin düzenlediği 17.10.2002 tarihli raporda belirlenen, kusur oranlarına itibar edilerek hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur....
Aynı Yasa'nın 19. maddesinde ise, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurullarınca meslekte kazanma gücünü en az %10 oranında kaybetmiş olanlara, sürekli işgöremezlik geliri bağlanacağı, sigortalının işgücünü tam kaybetmesi halinde, 17. maddeye göre hesaplanan aylık kazancının %70'i oranında, kısmi kaybetmesi halinde ise, tam aylığının hesap edilerek, bunun işgöremezlik derecesi oranındaki tutarının ödeneceği, başka birinin bakımına muhtaç ise, hesap edilen gelirin %100'nün bağlanacağı düzenlemesi getirilmiş, 20. maddenin birinci ve ikinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalılarla, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle gelir bağlanan sigortalıların ölmesi halinde, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın...