Mahkemece, davanın kabulü ile davacının E cetveline göre % 73 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağının ve maluliyet oranının sürekli olduğunun tesbitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 25/07/2003 tarihli Müfettiş Raporunda davacının işe girişinin kazadan sonra yapıldığının, taşeronluk sözleşmesi sunulsa da bunun geçersiz olduğunun, 11/04/2002 tarihinde meydana gelen olayın 506 sayılı yasanın 11. maddesi gereğince iş kazası olduğunun bildirildiği, Kurum tarafından davacının sürekli iş göremezlik oranının % 51 olarak tespit edildiği ve 18/09/2003 tarihinden itibaren bu oran üzerinden sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı, Yüksek Sağlık Kurulunun 19/12/2006 tarihli raporunda davacının geçirmiş olduğu iş kazasına bağlı maluliyet oranının Dr....
a ait ... isimli ... sicil no'lu iş yerinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin 14/12/1992 tarihinde kuruma verilmiş ise de, davalıya ait elektrik malzemeleri satış iş yerinde çalışmadığını beyan etmesi, dinlenen komşu iş yeri tanıklarının davacının çalışmasına ilişkin bilgilerinin bulunmaması nedeniyle davacının fiilen çalıştığına ilişkin kuşkuya yer vermeyecek şekilde kanaat oluşmadığından davalı iş yerinde 15/11/1992 tarihinde 1 gün süreyle sigortalı olarak çalıştığı ve sigortalılık başlangıç tarihinin 15/11/1992 olduğunun tespiti talebinin reddine; davacının 15/11/1992-1995 tarihleri arasındaki dönem için hizmet tespitine ilişkin talebini âtiye bırakmış olduğundan karar verilmesine yer olmadığı...” gerekçesiyle, “ Davacının ...’a ait iş yerinde 15/11/1992 tarihinde 1 gün süreyle sigortalı olarak çalıştığının ve sigortalılık başlangıç tarihinin 15/11/1992 olduğunun tespiti talebinin reddine,davacının 15/11/1992 – 1995 tarihleri arasındaki dönem için hizmet tespitine ilişkin...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, murisi ...'ın 13.9.1983-19.1.1989 tarihleri arası bağkur sigortalı olduğunun, 0388790735 sicil numarasına yatırılan primlerin murise ait olduğunun ve ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Somut olayda, davacının 24.03.1997-15.05.1997 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi zorunlu ... sigortalısı olduğunun tespiti talep edildiği, halde davacının talebini aşacak şekilde 18.03.1997 tarihinden itibaren zorunlu .... sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş, davacının tespit talebi gibi taleple bağlı kalınarak .... sigortalılığının tespiti hakkında karar verilip, tahsis talep tarihi itibariyle prim borcu olup olmadığının da göz önünde bulundurarak yaşlılık aylığı koşullarını buna göre ve değerlendirmekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda davacının zorunlu SSK lı çalıştığı süreler ile Kurumca niza çıkarılmayan 01.02.1995-01.09.1996 tarihleri dışında 15.07.2004 tarihine kadar 2926 sayılı Yasa kapsamında tarım ... sigortalı olduğunun tespiti olduğu halde mahkemece talep aşılarak davacının 01.02.1995-01.09.1996 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında tarım ... sigortalı olduğunun tespiti karar verilmesi, ayrıca talep göz önünde tutulduğunda davada ret edilen kısım bulunmadığından davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerekirken hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır....
Dava, iş kazası ve malüliyet oranı tespiti davası olarak açılmıştır. Mahkemece davacıya ait kurum kayıtları, tedavisine ilişkin belgeler, davalı işverene ait kurum kayıtları, davaya konu kazanın meydana geldiği araca ait trafik kayıtları ve kaza tespit tutanakları celp edilerek. tanık dinlenmiş, bilirkişi heyet raporu alınmıştır. Mahkemenin 2. celsesinde Yüksek Sağlık Kurulu raporunun dossyada mevcut olmadığı, davacının aynı zamanda olayın iş kazası olduğunun tespiti ile maluliyet oranınınn tespitini talep ettiği, ancak her iki davanın birlikte yürütülemeyeceği anlaşıldığından bahisle, Davacı vekilinin 2. Celsedeki beyanında; Bu davada şimdilik sadece iş kazası olduğunun tespitini talep ettiklerine dair beyanı da dikkate alınarak; mahkemece davanın iş kazasının tespiti davası şeklinde yürütüldüğü anlaşılmıştır. Gelen trafik kaydından; Olay tarihinde davacının kullandığı belirtilen 34 XX 129 plakalı aracın T3 adına tescilli olduğu anlaşılmıştır....
TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2018/533- 2020/147 DAVA KONUSU : İş Kazası Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki iş kazasının tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı Kurum tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, murisinin iş kazası nedeniyle 2925 sayılı Yasa'ya göre iş kazası ölüm gelirine hak kazandığının tespitine, karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacıların murisinin 16.09.2010 tarihinde ... Kasabasında çobanlık yaparken geçirdiği kazanın 2925 sayılı Yasaya göre iş kazası olduğunun ve iş kazası sebebiyle ölüm gelirine hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; "DAVANIN KABULÜNE, Davacının 28/02/2013 tarihli yaralanma olayının iş kazası olduğunun TESPİTİNE" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı Kardemir Karabük.. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkili firmanın işçisi olmadığını, davacının müvekkili firmadan anahtar teslim iş alan diğer şirketin işçisi olduğunu, aralarında alt işveren-üst işveren ilişkisi olmadığını, müvekkili şirketin demir çelik imalatı yapmakta olan entegre bir demir çelik tesisi olduğunu, diğer davalının ihale yolu ile aldığı işin şirketin üretim faaliyeti ile ilgili olmadığını bu nedenle kararın kaldırılarak müvekkili yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini beyan etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, sigortalının geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti talebine ilişkindir. İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden kaynaklanmaktadır....
K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı Kurumca 1.9.2003 tarihi itibariyle, 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalı olarak tescil edilen davacının dava dilekçesindeki talebinin yalnızca sigorta başlangıç tarihinin 1.6.1994 olduğunun tespiti istemine ilişkin olduğunun ve 2.6.1994-31.8.2003 tarihleri arasındaki dönemde Tarım ... sigortalısı olduğunun tespitine ilişkin bir istemde bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı Kurumun yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 23.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....