Yukarıda ayrıntılı şekilde açıklamaya çalıştığımız üzere ikale sözleşmesi işveren tarafından müvekkilime baskı ve zorlama ile incelemesine fırsat dahi verilmeden iş çıkış saatinde imzalatılmış ve müvekkilin menfaatine uygun olacak şekilde düzenlenmemiştir.Yapılan ikale sözleşmesi geçersizdir. İstanbul 9.İş Mahkemesinin 2017/425 E. 2017/426 2017/427 Esas sayılı dosyalarında vekil olmadığımızdan dosyaya giren sendika üye sayısını ve üyeliğe giriş ve çıkış bilgilerinin neler olduğu hakkında bilgi sahibi değiliz. Ancak mevcut dosyamıza gelen sendika kayıtları ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı' nın gönderdiği belgeler dikkate alındığında davalı işyerinde müvekkilin iş akdinin sona erdirilmesinden sonra sendika üyesi işçi sayısında ciddi düşüş olduğu, sendika üyeliğinden ayrılan işçi oranının bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere %72 olduğu anlaşılmaktadır." şeklinde beyanda bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, sendikal tazminat ücretinin istemine ilişkindir....
Maddesine göre, sendika üyelik bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine e-devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-devlet kapısı üzerinden kazamlacağının belirtildiğini, idarenin ilgili sendikalara üyeliği bulunanlara ilişkin bilgiye ulaşamadığından, davacı tarafın sendika üyesi olup olmadığının idarece bilinmesinin mümkün olmadığını, davacının belirtilen sözleşmeden yararlanmak için sendikanın üyesi olduğuna dair herhangi bir bilginin idareye ulaşmadığını, ayrıca dava dışı Hizmet İş Sendikası tarafından Antalya 8. İş Mahkemesinde sendika yetkisinin tespiti istemi ile 2019/641 Es....
İş Mahkemesinin 2017/415 E. sayılı dosyası ile işe iade davası açan sendika üyesi işçilerden biri için düzenlenen bilirkişi raporunda sendikal sebep tespit edildiğini, davacıya 17.000,00 TL kıdem ve ihbar tazminatı ödendiğini, davacının iş akdinin feshinde son çare ilkesine uyulmadığını, haksız olduğunu beyanla, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, çalıştırılmadığı süre için 4 aylık ücreti ve diğer haklarının ödenmesine, iş akdinin sendikal nedenle sona erdirildiğinin tespiti halinde 1 yıllık brüt ücretinden az olmamak üzere sendikal tazminatın ödenmesine, sendikal nedenle sona erdirildiğinin tespit edilmemesi durumunda ve davacının işe başlatılmaması halinde 8 aylık ücreti kadar iş güvencesi tazminatının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Somut uyuşmazlıkta, davalı Sendika tarafından T4na yapılan başvuru ile işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gereken çoğunluğun sağlandığının tespiti talep edilmiş, T4nın 19/05/2022 gün ve E-74038328- 553.02103.02- 129771 sayılı kararıyla T6 toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığı belirlenmiştir. T4nın tespitine göre 2.2562.01.01.1068221.0001.01.36.000 .001 sicil numaralı işyerinde toplam 22 işçiden 13 işçinin, 2.2932.01.01.1093317.006.27.01.040 sicil numaralı işyerinde ise 166 işçiden 82 işçi olmak üzere toplam 188 işçiden 95 işçinin T6 üye olduğu belirlenmiştir. T6 tarafından, 16.05.2022 tarihi itibarıyla işyerinde çalışan sendika üyelerine ilişkin liste ve üye kayıt fişleri dosyaya gönderilmiştir....
Davacı, müvekkil Belediye-İş Sendikası'nın işyeri sendika temsilcisidir. Adeta, rakip sendikanın işyeri sendika temsilcisi gibi hareket etmiştir. Bu durumun sendika içi demokrasi ile de hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Üyesi ve baştemsilcisi olduğu, müvekkil Belediye-İş Sendikası'na karşı her türlü zarar verecek davranışlar içerisine girmiştir. Başka Sendika'yı işyerine davet ederek, temsilcisi olduğu müvekkil Belediye-İş Sendikası'nın o iş yerinde varlığını ortadan kaldırmaya çalışmıştır. Bu durum hangi sendika içi demokrasi ile izah edilebilir? Bu durumu kabul etmek kesinlikle mümkün değildir. 4- İşvereni, Odunpazarı Belediye Başkanı ile ilgili olarak, işçi işveren ilişkisine yakışmayacak paylaşımda bulunmuştur. Müvekkil Belediye-İş Sendikası'nın ve rakip Genel-İş Sendikası'nın resimlerini aynı anda sosyal medyada paylaşmış ve bütün ısrarlı uyarılara rağmen çok sonradan bu paylaşımları silmiştir....
Davacı vekili; toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret alacaklarının hüküm altına alınması gerektiğini, toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmak için imza tarihinde işyerinde örgütlü sendikaya üye olmanın yeterli olduğunu, sendika üyeliğinin işverene bildirimi yükümlülüğünün toplu iş sözleşmesi imzalandığı tarihte sendika üyesi olmayan, sonradan üye olan işçiler için geçerli olduğunu, müvekkilinin dava konusu ettiği dönemin tamamında işyerinde örgütlü sendikaya dayanışma aidatı ödediğini, müvekkili ile birlikte çalışan arkadaşlarının önemli bir bölümünün toplu iş sözleşmesi farkları da dâhil yasal haklarına kavuştuğunu, toplu iş sözleşmesi farkları dışında dava konusu ettikleri ilave tediye ile sair alacaklarının da toplu iş sözleşmesi farkları dikkate alınarak hüküm altına alınması gerektiğini, davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmamasının hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerine aykırı düşeceğini, vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek...
-İş Sendikasına üye olmak için 30.05.2017 tarihinde başvuruda bulunduğunu, ancak ihale ... şirketin işkolunun farklı bildirilmesi nedeniyle başvurusunun reddedildiğini, müvekkilinin elinde olmayan sebeplerle sendika üyesi olmadığı dikkate alındığında ve eşit işe eşit ücret ilkesi uyarınca müvekkilinin ücret farkı alacağının kabulü gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. 2. Davalı vekili; davacının yaptığı işin yardımcı iş kapsamında olduğunu, kanunen izin verilen bir konuda kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu ve davacının alacağının bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C....
İlgili Hukuk 1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.” 2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir: “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.” 3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir: “(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister....
İş Mahkemesi'nde görüldüğü, yine Sendikanın 28/01/2019 tarihli cevabi yazısında davalı iş yerinde 19/07/2019 tarihi itibari ile 10 üyesinin bulunduğunu, 01/01/2017 tarihinde bu yana toplam 89 üyenin istifa ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır. Somut olayda; Sendika kayıtlarından davacının sendika üyelik tarihinin 18/04/2018 tarihi, fesih tarihinin 22/11/2018 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Sendika yazı cevapları, dosya kapsamı, taraf tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde iş akdinin davalı işveren tarafından sendikal eylemleri nedeniyle feshedildiği, davalı işveren tarafından yapılan feshin 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşme Kanunu'nun 25.maddesine aykırı bir şekilde yapıldığına dair ilk derece mahkemesi kabulünde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2022 NUMARASI : 2022/129 ESAS 2022/352 KARAR DAVA KONUSU : Sendikalara İlişkin Mevzuattan Kaynaklanan Davalar (Sendikanın Toplu İş Sözleşmesi Yapma Yetkisinin Tespiti (Çoğunluk Tespiti) (Send. K....