Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Olayımıza gelince; dava, toplam 15.000,00 TL kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkin olup, davalı olarak kiracı şirket ve müteselsil kefil ... gösterilmiştir. Mahkemece her bir davalı hakkında yukarıda yapılan açıklamalar gözetilerek ayrı ayrı hüküm kurulup, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde karar verilmesi gerekirken davanın kabulü ile hangi davalı olduğu işaret edilmeksizin davalının itirazının kaldırılmasına şeklinde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

    Bu durumda, yetkisiz Muş İcra Müdürlüğü'nde takip başlattığı ve geçerli bir yetki itirazının bulunduğu anlaşılmakla alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebi reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şeklide hüküm tesisi isabetsizdir. O halde mahkemece; alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda; mahkemece, kararın gerekçe kısmında görüşüne başvurulan bilirkişi raporuna da işaret edilmek suretiyle, itirazın kaldırılması yönünden, davalının Ankara 3....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklı başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. . İİK'nun 68/1.maddesi gereğince; ''Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir.'' İİK.nun 63.maddesi uyarınca;" itiraz eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez." Davalı-borçlunun icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde; borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiği, ancak takip dayanağı kira sözleşmesine ve imzaya itirazının bulunmadığı görülmektedir....

      Dairemizce verilen bozma ilamında; alacaklının itirazının kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kısmen kabulüne kısmen reddine karar verildiği ve tarafların da tazminat talebinde bulunduğu anlaşıldığından mahkemece, taraflar hakkında, kısmen kabul ve reddine karar verilen tutarlar üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde şartları oluşmadığından bahisle tazminat taleplerinin reddinin isabetsiz olduğundan, kararın taraflar yönünden tazminata hasren bozulmasına karar verilmiştir. B....

        O halde, İlk Derece Mahkemesi’nin, yetki itirazının kaldırılmasına yönelik kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesi’nce yetki itirazının kaldırılması talebi yönünden borçluların istinaf başvurularının esastan reddine hükmedilmesi, bu durumda ... İcra Daireleri yetkili olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi’nce borca itirazın kaldırılmasına yönelik istemin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz bulunduğundan, bölge adliye mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi .......

          Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz.” şeklinde düzenlenmiştir. İİK'nun 68/son fıkrasının ilk cümlesine göre ise; “İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine tazminata mahkum edilir.” Somut olayda, alacaklı tarafça borçlunun itirazının kaldırılmasına dayanak yapılan Teftiş Başkanlığı Raporunun Bakanlık Makam Olur' una ve Olura ekli müfettiş raporuna ve Bakanlık İl Müdürlüğü' nün ödeme yazısının, İİK.' nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden olmadığı anlaşılmıştır....

            İlk derece mahkemesince; yetki itirazının kaldırılması talebi yönünden yerinde görülen talebin kabulü ile davalı borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına, borca itirazın kaldırılması ve tahliye talebi yönünden sübut bulmayan davanın reddine, davalının da şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacılar vekili ve davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

            İcra Müdürlüğünün 2017/21844 esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının KALDIRILMASINA, takibin DEVAMINA, 3- Asıl alacak üzerinden hesap edilmek üzere %20 si oranındaki tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine," karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı -borçlular vekili istinaf dilekçesinde özetle ; zamaaşımına uğramış çek sebebiyle kambiyo hakkından doğan haklar yitirilmiş olduğundan itirazın kesin olarak kaldırılması talep edilemeyeceği gibi böyle bir senedin adi senede dahi dönüşmeyeceğini, davacının hükmünü yitirmiş çeklere dayalı olarak açtığı itirazın kaldırılması davasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla; haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu T3 ile müvekkili arasında Oltu Noterliğince düzenlenen 16/08/2018 tarih 6625 yevmiye numaralı 60.000,00 TL bedelli rehin sözleşmesi düzenlendiğini, rehin konusu 34 XX 537 plaka sayılı araç olup noterlikçe düzenlenen sözleşmede detayların mevcut olduğunu, 03/01/2020 tarihinde başlatılan icra takibinin borçluya 10/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 17/01/2020 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine işbu itirazın kaldırılması talebinin zaruri hale geldiğini, borçlu ile müvekkili arasında borç ilişkisine dayalı olarak noterlikçe rehin sözleşmesinin mevcut olduğunu, İİK madde 68 hükmü gereğince noterlikçe onaylanma biçiminde düzenlenen sözleşmede bu hükümlere göre itirazın kaldırılması sebebi oluşturduğunu, davanın kabulü ile borçlunun itirazının kesin kaldırılması, borçlunun %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir...

            UYAP Entegrasyonu