Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İtirazın iptali dava dilekçesinde, reklam pano ücreti olarak 1.000,00 TL, aidat borcu olarak da 2.750,00 TL olmak üzere 3.750,00 TL için itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Buna göre davacının takibe konu ettiği 9.346 TL'nin 1.846 TL'sinin aidat, geri kalanının reklam pano kira borcu olduğu, itirazın iptali davasında da reklam panosu kirası yönünden 1.000 TL, aidat borcu yönünden takibe konu alacak 1.846 TL olduğu halde 2.750 TL için itirazın iptalini istediği dikkate alındığında 1.000 TL reklam pano kirası, 1.846 TL aidat alacağı yönünden itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Mahkemece, toplanan delillere göre, ölü şahıs hakkında dava açılamayacağı gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davanın reddine, borçluların 10.7.2008 tarihinde itiraz ettikleri, davanın ise 30.12.2009 tarihinde açıldığı, İİK 62/2 ve İİK’nun 59. maddeleri uyarınca alacaklının tebliğ masrafını avans olarak icra müdürlüğüne ödemediği, bu nedenle itirazın kendisine tebliğ edilemediği, itirazla dava arasında bir yıldan fazla süre geçtiği gerekçeleriyle de davalı şirket hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili temyiz dilekçesinde mahkeme hükmünü davalı şirket yönünden temyiz ettiklerini belirtmiştir. İİK’nun 67/1 maddesinde “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmü yer almaktadır....

      Davalılar, azlin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir Mahkemece, davalılardan ... yönünden 100 YTL asıl alacak ve 21.50 YTL işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline,diğer davalı hakkındaki davanın tümden reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir.i 1-Dosya kapsamından davacının davalılara karşı ... 3.İcra Dairesinde takip başlattığı, davalıların takibe ve borca itiraz etmeleri sonucu davacının Serik Asliye Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır. Davalıların ... İcra Dairesinin yetkisine herhangi bir itirazları yoktur. İtirazın iptali davasına bakmaya yetkili mahkeme, takibin başlatıldığı icra Dairesinin bulunduğu yer mahkemesidir. İtirazın iptali davalarının görülebilmesi için o yerde usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin varlığının bulunması şarttır. Ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı hallerde itirazın iptali davasının görülmesine de fiilen 2009/6792-13343 olanak yoktur....

        Davacılar vekili tarafından 24.07.2009 tarihinde itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemi ile işbu dava açılmış ise de 02.12.2009 tarihli oturumda itirazın kaldırılmasına ilişkin taleplerini atiye terk ettiklerini imzalı beyanı ile bildirmiştir. Davalı vekili, 24.12.2009 tarihli dilekçesi ile itirazın kaldırılması istenmeden kiralananın tahliyesinin istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda mahkemce, itirazın kaldırılması istemi geri alındığından ve itirazın kaldırılması istenmeden kiralananın tahliyesi talep edilemeyeceğinden istemin reddine karar vermek gerekirken talep de bulunmadığı halde inkar tazminatına da karar verilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 28.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili,kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın haksız ve yersiz olduğunu,ödemenin yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini, beyan ederek itirazın iptali ile takip konusu alacağın %40'ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir....

            Dava, kooperatif aidatlarının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İ.İ.K.'nun 67/1.maddesine göre, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Yasanın açık hükmü uyarınca, bir yıllık süre itirazın tebliği ile başlar. Borçlu tarafından 07.05.2009 tarihinde faizle ilgili olarak borca itiraz edilmiştir. İtiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiğine dair bir belge bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek tarafların delilleri toplanıp oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              Ayı ile 2011/4. ayı arasındaki 5 aylık kira parası ve faiz olmak üzere toplam 4.064-TL'nin tahsili istenilmiş, ödeme emrine borçlunun itiraz etmesi üzerine de 22..09.2011 tarihli dava dilekçesi ile itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenmiştir. Mahkemece istemin kabulü ile itirazın kaldırılmasına, icra inkar tazminatına ve tahliyeye hükmedilmiş ise de, davalı temyiz dilekçesine ekli olarak bir kısım ödeme belgeleri sunmuştur. Ödeme belgeleri temyiz aşamasında ibraz edilmiş olsa da, borcu söndürüp ortadan kaldıracağından mahkemece ödeme belgeleri üzerinde durularak takip konusu aylara ilişkin olan ödemelerin mahsup edilerek bakiye kısım üzerinden itirazın kaldırılmasına ve itirazın kaldırılan kısım üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken yapılan ödemeler dikkate alınmadan alacağın tamamına yönelik itirazın kaldırılmasına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

                İcra Müdürlüğü'nün 2009/9374 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; takibin ....026.685,45 TL üzerinden devamına, takipten itibaren... değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,... icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine...” biçiminde hüküm kurulmuş ise de, dava İİK'nun 67. ve 72. maddeleri gereğince açılan itirazın iptali ve menfi tespit davasıdır. İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlıdır. Yapılan takibe davalı kısmen itiraz etmiştir. Bu nedenle davacı ... bu davasında harca esas değeri ....009.867,... TL göstermiş ve bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bozmaya uyularak verilen 30.01.2013 tarihli kararda ise bu yön gözetilmeden HUMK m. 74. (HMK m 26) aykırı olarak talep aşılarak ....026.685,45 TL üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına dair hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir....

                  Davacı alacaklı seçimlik hakkını kullanarak dilerse İcra ve İflas Kanun'unun 68. maddesi gereğince icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunabileceği gibi İ.İ.K'nun 67. maddesi gereğince genel mahkemeden itirazın iptali ve tahliye isteminde de bulunabilir. Bu nedenle alacaklının icra mahkemesinde dava açmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde itirazın iptali tabiri kullanılması davacı alacaklının tercihini icra mahkemesinde dava açmak suretiyle kullanması karşısında sonuca etkili değildir. İlamsız tahliye istemli icra takibi üzerine icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunulması halinde bu hususun İcra ve İflas Kanun'unun 269. ve devamı maddelerine göre çözümlenmesi gerekeceğinden icra mahkemesi görevlidir. Bu durumda işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

                    Mahkemece davacının dilekçesi özetlenirken "itirazın kaldırılması" isteğinin de bulunduğu gözardı edilerek sadece temerrüde düştüğünden sözedilerek kiralananın tahliyesi istendiği şeklinde kabul edilerek, itirazın kaldırılması isteği değerlendirilmeden davanın kabulüne denildikten sonra tahliyeye karar verilmiştir. Dava dilekçesinde kabul edilen kısmın dahi süresinde ödenmediğinden bahisle tahliye isteği bulunmamaktadır. Özellikle itiraz edilen 4.950,00 TL lik kısma yönelik itirazın kaldırılması ve buna bağlı olarak temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilmesi istenilmiştir. İtirazın kaldırılmasına karar verilmeden tahliyeye karar verilemez. İtiraz edilen alacak kısmı için icra takibinin devam edebilmesi için, bu taleple ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu