İİK.’nun 67/1. maddesine göre, alacaklı itirazın iptali davasını, itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açabilir. Buradaki bir yıllık hak düşürücü sürenin, borçlu tarafından yapılan itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol (tefhim v.s) öngörülmemiştir. Somut olayda, davalı borçlunun ödeme emrine yaptığı itirazın davacı alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin her hangi bir bilgi veya belge icra takip dosyasında bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, İİK.’nun 67/1. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin henüz işlemeye başlamadığı ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....
Bu itibarla açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeyerek yazılı şekilde itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve % 40 icra inkar tazminatına hükmolunması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” amir hükmünden anlaşılacağı üzere somut olayda davacı tarafından Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2013/10564 Esas sayılı dosyaya ilişkin itirazın kaldırılması talep ve dava edilmeden Bursa 16. İcra Müdürlüğünün 2014/1223 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve işbu icra takibine ilişkin itirazın iptalinin talep ve dava edildiği anlaşıldığından davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ortak gider alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; .... 16....
Dava, aidat ve sermaye arttırım alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yetki ve borcun esasına yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak,...Mahkemesi'nden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce...Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa,...Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır....
Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri dışında, itirazın iptali davasında başka itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi hâlinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamışken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır....
İcra takibine devam edilebilmesi için alacaklının bu itirazın giderilmesini sağlaması gerekir. Bunun için alacaklı ya itirazın iptali davası açabilir veya İcra Hukuk Mahkemesinde itirazın kaldırılması davası yoluna başvurabilir. İcra takibi, İcra İflas Kanunun madde 68 ve 68/a'daki belgelerden birine dayanmakta ise alacaklı bu iki yoldan birini seçmekte serbesttir. Yani takibini, İcra İflas Kanunun madde 68 ve 68/a'daki belgelerden birine dayandıran alacaklı, isterse aynı kanunun 67. maddesi gereğince itirazın iptali için genel mahkemede dava açabilir. İsterse itirazın kaldırılması için icra hukuk mahkemesine başvurur. Takip konusu alacak 68- 68/a'daki belgelerden birine bağlı değil ise icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez. Bu durumda ancak genel mahkemede itirazın iptalini isteyebilir. İtirazın kaldırılması, itirazın iptali davasına göre daha çabuk ve basit bir yoldur....
İcra takibine devam edilebilmesi için alacaklının bu itirazın giderilmesini sağlaması gerekir. Bunun için alacaklı ya itirazın iptali davası açabilir veya İcra Hukuk Mahkemesinde itirazın kaldırılması davası yoluna başvurabilir. İcra takibi, İcra İflas Kanunun madde 68 ve 68/a'daki belgelerden birine dayanmakta ise alacaklı bu iki yoldan birini seçmekte serbesttir. Yani takibini, İcra İflas Kanunun madde 68 ve 68/a'daki belgelerden birine dayandıran alacaklı, isterse aynı kanunun 67. maddesi gereğince itirazın iptali için genel mahkemede dava açabilir. İsterse itirazın kaldırılması için icra hukuk mahkemesine başvurur. Takip konusu alacak 68- 68/a'daki belgelerden birine bağlı değil ise icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez. Bu durumda ancak genel mahkemede itirazın iptalini isteyebilir. İtirazın kaldırılması, itirazın iptali davasına göre daha çabuk ve basit bir yoldur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
İcra Dairesi’nin 2013/13401 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu’nun 03.05.2016 tarih, 2006/19-260 Esas, 2006/251 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, itirazın iptali davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinden yasal dayanağını almaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 4949 sayılı Yasayla değişik “6-İtirazın Hükümden Düşürülmesi” ana başlıklı “A.İtirazın İptali” alt başlıklı 67. maddesinde aynen; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....
DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece müvekkili tarafından 23/09/2020 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, 06/10/2020 tarihinde arabuluculuk anlaşamama tutanağının düzenlendiğini ve anlaşma tutanağından 1 yıl, 7 ay, 17 gün sonra dava açıldığını, bu nedenle davanın süresinde açılmadığının belirtildiğini, ancak mahkemece hatalı yorumlamaya gidildiğini, arabulucuya başvurunun icraya yapılan itirazın tüm anlam ve sonuçlarına vakıf olunduğu sonucunu doğurmayacağının tartışmadan uzak olduğunu, açık kanuni düzenlemeye göre dava açma süresinin borca itirazın tebliği ile başlayacağını, itirazın iptali için belirlenmiş olan hak düşürücü sürenin itirazın öğrenilmesi ile başlamayacağını, 1 yıllık sürenin başlaması için itirazın TK'ye uygun bir şekilde alacaklıya tebliğ edilmesinin şart olduğunun açıkça belirtildiğini, davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğunu belirterek...
Alacaklı, takibin devamı için, İİK'nun 68. maddesi kapsamında itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz. İtirazın kaldırılması için öngörülen altı aylık süre yasadan kaynaklanan hak düşürücü süre olup, mahkemece res'en gözetilmesi gerekir. İİK'nun 68. maddesinde, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvuru için öngörülen altı aylık süre, öğrenme tarihinden değil borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren işlemeye başlar. Borçlunun itirazı alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça itirazın kaldırılması için öngörülen hak düşürücü süre işlemeye başlamaz. Bu durumda, alacaklının icra mahkemesine başvurusunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir....