Genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerinde, borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 inci maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir....
İİK m. 68-68/a'daki yazılı belgelerden birine sahip bulunmayan alacaklı, itirazın hükümden düşürülmesini sağlayabilmek (yani, itiraz ile duran icra takibine devam edilmesini isteyebilmek) için, yalnız itirazın iptali davası yoluna başvurabilir; icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez. Buna karşılık, alacağı m.68-68/a'daki yazılı belgelerden birine bağlı olan alacaklı, itirazın iptali için mahkemede dava açmak (m.67) veya itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmak (m.68-68/a) hususunda, bir seçim hakkına sahiptir. İtirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu yapılmış olan alacaktır; bu nedenle, itirazın iptali davası açılmadan önce, borçlu itiraz ettiği borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı (HMK 114/1-h) yoktur ( Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Eylül 2017,s.107 )....
Buna karşılık elinde İcra ve İflas Yasası’nın 68-68a’da sayılan belgelerden biri olan alacaklı, itirazın iptali için aynı yasanın 67. maddesi gereğince bir yıl içinde genel mahkemede dava açmak ya da 68-68a maddesi gereğince altı ay içinde itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. İtirazın iptali davasında görevli mahkeme, tarafların sıfatına ve takip konusu alacağın miktarına göre belirlenir. Takibin dayanağının kira sözleşmesi olması ya da talebin kira alacağına ilişkin bulunması durumu değiştirmez. Bu durumda alacaklının hangi yolu seçeceği konusunda kısıtlayıcı bir hüküm bulunmamaktadır İcra ve İflas Yasası’nın 269 d maddesinde kıyasen uygulanacak hükümler arasında 67. maddenin sayılmamış olması davacı alacaklının genel mahkemede kira alacağına yönelik olarak itirazın iptali isteminde bulunmasına engel teşkil etmez....
İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, itirazın kaldırılmasına ve davalının uyuşmazlık konusu taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekilince istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesi üzerine, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nin 269/3. maddesi gereğince alacaklı icra takibine yapılan itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içerisinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda, davacı kira alacağının tahsili istemi ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatmış, ödeme emrinin tebliği üzerine 27.04.2015 tarihinde davalı borca itiraz etmiştir. Davacı alacaklı tarafından 23.09.2016 tarihinde itirazın kaldırılması talep edilmiştir....
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre itirazın iptali davası açılabilmesi için; İlâmsız takip yapılmış olması, Borçlunun bu takibe itiraz etmesi, Alacaklının, itirazın kaldırılması için İcra Tetkik Merciine başvurmaması, İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, (1) yıl içinde “mahkemeye” başvurmuş olması, yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir. Görüldüğü üzere; davanın açılabilmesi koşulu süreye bağlanmıştır. Maddede öngörülen bu bir yıllık yasal süre “hâkim” tarafından resen gözetilmeli; itirazın iptali davası bu bir yıllık süre içinde açılmamış ise sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmelidir. Alacaklı bir yıl içinde itirazın iptali davası açmazsa, yaptığı ilâmsız takip düşer, bir yıllık süreyi geçiren alacaklının, genel hükümlere göre alacağını dava etme hakkı saklıdır (İİK. 67/IV) Yani alacaklı alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece, genel mahkemelerde bir alacak (tahsil) davası açabilir....
Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez....
Ancak bu bir yıl geçtikten sonra ise itirazın iptali davası açılamaz. İtirazın iptalı davası sonuçları bakımından da farklıdır. Şöyle ki: İtirazın iptali davasında hakim itirazın iptali ile yetinir. Ayrıca alacağın ve faizin tahsiline karar vermez. Tahsil davasında ise tahsile ilişkin hüküm kurar. Yine hakim itirazın iptali davasında istem varsa alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmeder. Alacağın tahsili davasında böyle bir tazminat söz konusu değildir. İtirazın iptali davasında, yaptığı takipte alacaklının haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığı takdirde, davalının talebi üzerine, alacaklıdan tazminata karar verilir. Bu tazminat alacak davasında yoktur. Nihayet itirazın iptali kararı alan alacaklı, bu ilamı icra memuruna ibraz ile borçlunun itirazı ile durmuş olan ilamsız icra takibine devam edecektir. Tahsil davasında ise davacının aldığı tahsil kararı üzerine ilamların icrası yolu ile takip yapacaktır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/363 Esas ve 2012/894 Karar sayılı ve 22.08.2012 tarihli kararıyla ve ödeme emrine itirazın geçerliliği hususunun ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davasında incelenebileceği gerekçesiyle reddedilmiş olmasına ve bu durumda davacı HMK'nun 106/1-2 maddesi gereğince tespit davası açabileceğine göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 01.04.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi. İtirazın iptali davasının koşulları, geçerli bir ilamsız icra takibi bulunması, bu takip sebebiyle çıkarılan ödeme emrine borçlu tarafından 7 günlük itiraz süresinde itiraz edilmesi, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde genel hükümler dairesinde mahkemede dava açılması şeklinde sıralanabilir. Görüldüğü gibi, ödeme emrine karşı geçerli itirazın bulunması, itirazın iptali davasının koşullarından biridir....
Davalı, itirazın iptali davası yönünden bir yıllık sürenin dolduğu gerekçesiyle zamanaşımı itirazında bulunmuş ve davanın esastan reddini dilemiştir. Mahkemece, itirazın iptali davasının süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının avukatı olarak takip ettiği işler nedeniyle doğan akdi ve yasal vekalet ücreti alacağının ödemediğinden bahisle başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali isteminde bulunmuş, davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. İİK. 67/1 maddesi "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir" düzenlemesini getirmiştir....
(İİK. 78/II) İcra takibi yapan alacaklı, itirazın iptalini isteyebileceği gibi itirazın iptalini istemeden doğrudan alacağın tahsili için alacak davası açabilir. İtirazın iptali davası açılması halinde dahi ıslah yoluyla davasını alacak davasına dönüştürebilir. Somut olayda itirazın alacaklıya tebliğine ilişkin bir belge olmamakla birlikte,davacı vekili tarafından açılacak itirazın iptali davasına esas olmak üzere arabulucuya başvurulduğundan davacıya itirazın en geç arabulucuya başvuru tarihi itibariyle tebliğ edildiğinin kabulü gerekir. Arabuluculuk tutanağında" ticari satımdan kaynaklanan Silivri İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine ilişkin ilamsız icra takibine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir." yazılıdır. Arabuluculuk anlaşamama tutanağının tarihi 03.12.2021, davanın açılış tarihi 23.05.2023 tarihi olup dava tarihine kadar 1 yıllık hak düşürücü geçmiştir....