Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda kira parasının bölünerek ve eşit olarak tüm kiralayanlara ayrı ayrı ödenmesi gerekeceğinden, mahkemece davacıların talepleri doğrultusunda, paylarına düşen kira paraları üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın kaldırılmasına ilişkin talebin tümden reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tahliyeye ve itirazın kaldırılmasına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile kararın itirazın kaldırılmasına ilişkin kısmının BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 07.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptali davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı kiracının tahliye istemine ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı kiracının alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davaya dayanak olan Küçükçekmece 2....

      İİK’nın 68. maddesinde, "Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senet yahut resmî dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usûlüne göre verdikleri bir makbuz ya da belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilâmsız takip yapılamaz. Borçlu, itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz edemezse tetkik mercii itirazın kaldırılmasına karar verir." şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda davacı, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın kaldırılmasını talep etmiş, davalı ise icra takibine yönelik itirazında alacaklıya borcu olmadığını belirterek takibe itiraz etmiştir. Buna göre, davacının, itirazın kesin kaldırılmasını talep ettiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk (İcra Mahkemesi sıf.)...

        Mahkemece, dava konusu icra dosyasından davalıya ödeme emrinin 25.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrine itirazın ise 10.12.2013 tarihinde yapıldığı dolayısıyla itirazın süresinde olmadığı kesinleşen icra takibine karşı itirazın iptali dava açılmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince tarafından temyiz edilmiştir. Dava itirazın iptali davası olarak açılmıştır. Davanın dayanağını teşkil eden İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün 2013/27831 E.sayılı dosyalarında ödeme emrinin davalıya 25.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği,İzmir Nöbetçi İcra Müdürlüğü aracılığı ile itiraz dilekçesi verildiği, dilekçenin İzmir 3.İcra Müdürlüğü'nün 2013/16087 muhabere numaralı yazısı ile 02.12.2013 tarihinde İstanbul 24.İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği anlaşılmaktadır....

          Bir yıl içinde itirazın iptali davası açılması ile derdest olan ve itiraz ile durmuş bulunan icra takibi iptal edilmiş olmaz; bilâkis, takip durmakta devam eder. Davayı kazanan alacaklı, mahke- meden alacağı ilâm ile itiraz üzerine durmuş olan ilamsız takibe devam edilmesini (haciz) isteyebilir. Dava devam ettiği sürece, bir yıllık haciz isteme süresi işlemez (Kuru, s. 255). Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de, itirazın iptali davası açabilir. Gerçekten de alacaklı, itirazın iptali (İİK, m. 67) veya kaldırılması (İİK, m. 68-68a) yoluna başvurabilmek için, ödeme emrine itiraz edildiğinin kendisine tebliğ edilmesini beklemek zorunda değildir. Ne var ki, bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve altı aylık icra mahkemesine başvurma süresi, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (İİK, m 67/I) ( Yavuz, N: İtirazın İptali ve Tahsil (Eda) Davası, Ankara 2007, s.168)....

            Taraflar arasında davacının fazla mesai alacağı talebini itirazın iptali davasında ileri sürüp süremeyeceği, davalının icra takibinde talep edilen alacak yönünden, talep edilen miktar kadar borçlu olup olmadığı uyuşmazlık konusudur. Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinden yasal dayanağını almaktadır. İ.İ.K.’nın İtirazın Hükümden Düşürülmesi ana başlıklı, A. İtirazın İptali alt başlıklı 67.maddesinde aynen; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....

              İİK'nın 67/1. maddesine göre, takip talebi itiraza uğrayan alacaklı, itirazın kendisine tebliğini izleyen bir yıllık süre içinde mahkemeye başvurarak, İİK'nın 66. maddesi uyarınca takibin durmasına neden olan itirazın iptalini isteyebilir. Ancak, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı devrede borçlu itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödeyebilir ve bunu engelleyen bir yasa hükmü yoktur....

                Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesine dayalı rücuen alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK’nun 67/1.maddesine göre, alacaklı itirazın iptali davasını, itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde açabilir. Buradaki bir yıllık hak düşürücü sürenin, borçlu tarafından yapılan itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol (tefhim v.s) öngörülmemiştir. Borçlunun ödeme emrine yaptığı itirazın alacaklıya tebliği için yatırması gereken posta giderinin davacı tarafından yatırılmaması hususu, hak düşürücü nitelikteki dava şartı olan sürenin işlemeye başladığı anlamına gelmez. İİK.nun 59.maddesi uyarınca alacaklının tebliğ masrafını avans olarak peşinen ödememesi, icra takibine vaki itirazın iptali istemini hükümsüz kılmaz....

                  Yazılı gerekçe ile mahkemenin yetkisine yapılan itirazın kabulüne karar verilmiş ise de; nişan ilişkisinin davacı ile davalı arasında olmayıp, davacının kızı ile davalı arasındaki olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı, kızı ile davalı arasındaki bu ilişkinin evliliğe dönüşeceği inancı ile yaptığı ödeme ve masraflar nedeniyle takip başlatmış, davalı ise Çardak İcra Müdürlüğüne verdiği dilekçe ile kendi ikametgahı icra dairesinin yetkili olduğunu ileri sürerek icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davasını gören mahkemece öncelikle takip dosyasındaki icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. (Yargıtay HGK.20.3.2002 tarihli 2001/13-241 Esas, 208 Karar sayılı kararı). Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması bu incelemenin yapılmasına etkili değildir. Kaldı ki itirazın iptali davasını tetkik görevi takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve Tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu