Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmiş olması halinde ise, alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içinde İİK'nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası açar ve kazanırsa ya da itirazın kendisine tebliğinden itibaren 6 ay içinde İİK'nın 68. maddesi uyarınca itirazın kaldırılmasını ister ve icra mahkemesince itirazın kaldırılmasına karar verilir ise, takip kesinleşir ve alacaklı haciz isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden, takipte istenip de, mahkemece takibin devamına karar verilen asıl alacak ve faizi hakkında takibe devam edilmesine engel yoktur. Bunun için icra emri gönderilmesine de gerek bulunmamaktadır. Ancak, itirazın iptali kararının fer'isi niteliğinde olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri ilama dayandığından, borçluya aynı dosya üzerinden icra emri düzenlenerek tebliğ edilmesi gerekir....

Dava, Kurum işleminin iptali, yaşlılık aylığının yeniden bağlanması, ödenmeyen aylıkların yasal faizle tahsili istemine, karşı dava ise Kurumun yaptığı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının açtığı davanın kabulüne, Kurumun açtığı davanın ise reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalı ve karşı davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

    itirazın kaldırılması veya iptali davası açılmamış olması nedeniyle takibin iptaline, takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesini istemiştir....

    Mahkemece hükmü esas alınan ve bilirkişi ... tarafından düzenlenen 29.08.2014 tarihli raporda, icra vekalet ücretinin hesaplanmasında, yukarıda belirtilen itirazın iptali ilamında alacaklı lehine hüküm altına alınan icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve ilam vekalet ücretinin dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, Dairemizin 12.12.2013 tarih 2013/32460 E.-2013/39723 K. sayılı bozma ilamında belirtildiği gibi, itirazın iptali ilamında alacaklı lehine hüküm altına alınan icra inkar tazminatı, yargılama gideri ve ilam vekalet ücreti için itirazın iptali karar tarihinden itibaren yasal faiz istenilebileceği dikkate alınarak hüküm tesis edilmiş ise de, icra vekalet ücretinin hesaplanmasında bu alacak kalemlerinin de hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğinden bilirkişiden ek rapor alınarak borç durumu tespit edilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Mahkemece, davalının faiz oranları yönünden de alacağa itiraz ederek asıl alacağa kısmi itirazda bulunmak iradesi gösterdiğini, asıl alacak yönünden itiraz ettiği miktarı açıkça belirtmediğinden asıl alacağa yönelik kısmi itirazın yok hükmünde olduğunun kabulü gerektiği, bu şekilde yapılan bir itirazın takibi durdurmaması gerektiği halde takibin durdurulmasına karar verilmesinin şikayet yoluyla çözülecek bir husus olmakla davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından asıl alacak yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine; bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle faize, ferilerine ve faiz oranlarına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı banka, kredi kartı borcunun tahsili amacıyla davalı hakkında başlattığı icra takibe itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, icra dosyasının gönderilmesi için Dairemizce dosya 6.7.2010 tarihinde geri çevrilmiş, ancak dosyanın tüm aramalara rağmen icra müdürlüğünde bulunamadığı, taraf vekillerinin anlaştıkları, tebliğ edilen muhtıraya rağmen ellerindeki icra dosyası fotokopilerini de vermeyeceklerini belirttikleri not düşülerek dosya Dairemize gönderilmiştir....

          İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 25.10.2022 NUMARASI : 2017/56 ESAS DAVA KONUSU : Kurum İşleminin İptali KARAR : Davacı tarafından Kurum işleminin iptali istemiyle açılan davada, İlk Derece Mahkemesince verilen, ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine dair ara kararına karşı, davalı Kurum vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosyadaki mevcut delil durumu ve yasal hükümlere göre istinaf incelemesinin dosya üzerinde yapılarak karar verilmesinin mümkün bulunduğu anlaşılmakla işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... Reklamcılık ve Turizm Ltd. Şti.'ne borçlu olduğunu, borcu ödemek için EFT yolu ile havale işlemi yaptıklarını ancak işlemin esasta hatalı olarak isim benzerliği bulunan dava dışı ... Reklamcılık Ltd. Şti. hesabına yapıldığını, davalı bankanın derhal uyarılarak havale işleminin gerçek alacaklı hesabına aktarılmasını istediklerini ancak bankanın istemi red ettiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir....

            Eldeki dava dosyasına konu olayda, Kurumca hesaplanan prim borcu ve gecikme zammının ödenmesine yönelik bildirimin, davacıya 28.12.2007 tarihinde tebliğ edildiği, davacının, Kurumun itiraz komisyonuna 24.01.2008 tarihinde itirazda bulunduğu, komisyonca, itirazın reddine karar verildiği ve anılan kararın davacıya 08.03.2008 tarihinde tebliğ edildiği, komisyonun ret kararına karşı eldeki davanın 02.06.2008 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasanın 79/8. maddesindeki bir aylık süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, Kurum işleminin tebliğinden itibaren bir aylık süre içinde itiraz edilmemesi halinde, Kurumun işleminin kesinleştiğinin kabulü gerekir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava, davacının emekli aylığının iptaline ilişkin kurum işleminin iptali ile yeniden bağlanması, ödenmeyen aylıkların faiziyle birlikte tahsili, birleşen davalar ile itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma sonrası ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dairemizin 15/03/2021 tarihli geri çevirme kararında; “Birleşen itirazın iptali davalarına konu, .......

                UYAP Entegrasyonu