Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan itirazın iptali isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay .... Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan itirazın iptali isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. Maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. Maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel Mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan itirazın iptali isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Dava; Rücuen Tazminat talebine ilişkindir. Dava dışı 3. Kişi Barış Aydoğdu'nun davacı kurumdan iş alan alt işverenler yanında 20.04.2013- 18.06.2020 tarihleri arasında çalışmış olup, işveren tarafından işten çıkarıldığı, işveren tarafından işten çıkarılması nedeniyle kıdem tazminatını hak ederek işten ayrıldığı, işverene müracaat ettiği, ödenmemesi üzerine arabulucuya müracaat edildiği, akabinde arabulucu ile anlaşma sağlandığı, davacı asıl işveren tarafından 14.10.2020 tarihinden vergiler dahil 31.415,00 TL, dava dışı işçiye davacı kurum tarafından ödeme yapıldığı, Konya BAM 5. HD'sinin 11.11.2020 tarih, 2020/817 E. 2020/772 K., Yargıtay 23. HD'nin 13.07.2020 tarih, 2019/1052 E., 2020/2581 K., Yargıtay 23. HD”'nin O7.07.2020 tarih, 2019/1400 E., 2020/2512 K. ve Yargıtay 23....
Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir. Somut olayda mahkemece davacı asıl işveren tarafından talep edilen işçi alacakları yönünden ödenen bedelin icra takip masrafları yönünden yarısının davalı şirket yönünden rücuen tahsiline karar verilmiş ise de, mahkemece yukarıda belirlenen hususlar dikkate alınarak davalının işçiyi çaıştırdığı dönem ile icra giderlerinin tamamından sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile davalının ödenen bedelin yarısından sorumlu tutulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.02.2020 tarihinde oy birliğiyle kabul edildi....
Dava, trafik kazası nedeni ile rücuen tazminat istemine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/404 Esas KARAR NO : 2023/94 DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat) DAVA TARİHİ : 04/09/2020 KARAR TARİHİ : 02/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan tazminat (rücuen tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; -----....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında davanın İİK.nun 67. maddesi gereğince kısmen kabulü ile, davalı tarafın Ankara 27. İcra Dairesinin 2012/6735 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 17.150,00 TL asıl alacak miktarı üzerinden devamına, davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine, davacı tarafın tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisinde, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince; dava, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir....
İş Mahkemesince ise, taraflar arasında İş Kanunu anlamında işçi - işveren ilişkisinden kaynaklı bir uyuşmazlık olmadığı, genel hükümlere göre açılan bir dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4857 sayılı İş Kanununun 1/2. maddesinde “Bu Kanun 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. İş mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır. Buna göre bir davanın iş mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir....
Davacı sigorta şirketinin, sigortalısının haklarına halef olarak dava açtığı, davalının dava dışı sigortalının çalışanı olduğu, temel uyuşmazlığın işçi işveren ilişkisinden ve haksız fiilden kaynaklandığı, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yerinin iş mahkemeleri olduğu, (Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/738 E. 2017/1587 K. Sayılı kararı) mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....