İstirdat davasında ise esasen iradi bir ödeme söz konusu olmayıp cebri icra tehdidi altında gerçekte borçlu olunmayan bir paranın ödenmesi söz konusudur. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşmenin hukuka uygun bir sebebe dayanmaması gerekirken istirdat davasında böyle bir şart aranmaz. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekirken istirdat davasında böyle bir bağ aranmaz. Örnek olarak, geçerli olmayan bir sebeple veya gerçekleşmemiş bir sebeple yapılan bir ödeme sebepsiz zenginleşme sayılırken, icra takibi sonucunda borçlu olmadığı halde ödenen bir para istirdat davası konusu olur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/390 Esas KARAR NO : 2023/138 DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/05/2022 KARAR TARİHİ : 22/02/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin ticari ilişkilerinden kaynaklı alacaklarına istinaden almış olduğu keşidecisi ----- şubesine ait------ seri nolu 31/01/2021 tarihli 200,000,00 TL bedelli Çek'i kaybettiğini, bunun üzerine Çek'in iptali ile-----.Asliye Ticaret Mahkemesinin-------Sayılı dosyasında Çek İptali davası açtıklarını, söz konusu Çek'in davalı tarafından bankaya ibraz edilmiş ve karşılıksız olarak işlem gördüğünü bunun üzerine mahkemece ihtiyati tedbir istemli istirdat davası açmaları için süre verildiğini, dava konusu çek'in davalının elinde olup, davalı Çek'i kötü niyetle iktisap ettiğini iddia ile dava konusu çek'in istirdatı ile müvekkiline iadesine karar...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibinden dolayı kefaleten sorumluluğun bulunmadığı iddiasına dayalı menfi tesbit ve istirdat davasıdır. Davalı vekili, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsili gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat-itirazın iptali istemine ilişkin davada Kayseri Asliye Ticaret ve Kayseri Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, karşı dava kredi kartı sözleşmesine dayalı istirdat ve itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.12.2003 gün ve 2003/1999-410 sayılı kararı ile uyuşmazlığın banka kredi kartı borcundan kaynaklandığı gerekçesiyle, dosyanın gönderildiği tüketici mahkemesinin, 09.02.2007 gün ve 2005/98-2007/26 sayılı kararı ile 5464 Sayılı Yasanın 44/2. maddesi uyarınca genel mahkemenin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararları verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki 29.4.2004 tarihli sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıdan faturaya dayalı alacağı olduğunu, davalının bu borcunu ödemediği gibi, alacağın tahsilini geciktirmek amacı ile Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açıp davanın mahkemece reddedildiğini, müvekkilinin alacağının tahsili için takibe geçtiğini, ancak itiraz nedeni ile takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde olacağı temlik alan ... Varlık Yönetim A.Ş. Vek. Av. ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkili bankanın davalı şirket ile diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları genel kredi taahhütnamesine istinaden acil ihtiyaç kredisi tahsis ettiğini, kredi borcunun ödenmediğini, girişilen icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesince,davacı tarafça, icra tehdidi altında icra dosyasına ödediği paranın iadesi için istirdat davası açmak yerine davalılara karşı ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmış ise de, İİK m.72. maddesi gereğince, davacının icra dosyasına ödediği paranın istirdadı için ancak istirdat davası açabileceği, icra dosyasına ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için ilamsız icra takibi yapamayacağı belirtilerek, ilk derece mahkemesince bu gerekçe ile davanın usulden reddine dair verilen kararın yerinde olduğu sonucu ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş,davacı vekili kararı temyiz etmiştir....
Belirtilmelidir ki, Teklifle, 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesi ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine menfi tespit ve istirdat davalarının yanı sıra itirazın iptali davası da eklenmektedir. Ancak, itirazın iptali davasının dava şartı olarak arabuluculuk kapsamında olduğuna ilişkin mevcut uygulamalar dikkate alınarak bu fıkrada, itirazın iptali davasıyla ilgili hükme yer verilmemektedir" Bu değişiklik ile bu fıkrada sayılan her bir dava çeşidinin ayrı ayrı arabuluculuğa tabi olduğu açıkça düzenlenmiştir....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; istirdat davası yönünden davanın kısmen kabulü ile 45.005,28 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen itirazın iptali davası yönünden yönünden karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen itirazın iptali davası yönünden davalı davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı- birleşen dava davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay'ın bozma kararına gerek iradi, gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme, uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi; hükmün bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tüketicinin açtığı itirazın iptali Taraflar arasındaki uyuşmazlık 4077 sayılı Yasa'ya dayalı istirdat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....