Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı alacaklı Hazine her ne kadar ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ve mahkemece de ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ise de ihtiyati tedbir ihtiyati hacizden daha kapsamlı bir müessese olduğundan tasarrufun iptali davalarında talep edilen ihtiyati tedbir talebinin ihtiyati haciz olarak nitelendirilmesi gerekir. Zira İİK'nın 281/2.maddesinde tasarrufun iptali davaları için özel bir düzenleme yapılarak ihtiyati haciz isteyebilme imkanı getirilmiştir. İhtiyati haciz talebinin kabulü için tüm dava şartlarının gerçekleşmesine gerek bulunmamaktadır....

    Somut olayda; davacı tarafça İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptaline ilişkin şartların olayda gerçekleştiği hususunun ileri sürülerek taraflar arasında yapılan tasarrufun öncelikle İİK.'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince iptali ile cebri icra yetkisi verilmesine, bu talepleri yerinde görülmez ise tasarrufun TBK.'nın 19. Maddesine göre iptalini karar verilmesi talep edilmektedir. Davacı tarafça terditli olarak TBK.'nın 19. Maddesine göre tasarrufun iptali talebinde bulunulduğundan öncelikle ilk talep olan İİK.'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası ile ilgili değerlendirmenin yapılması gerekmektedir. İİK.'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları ile ilgili olarak dairemizin görevi yoktur. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3....

    Mahkemece davalıların yakın arkadaş veya akraba olmadıkları, taşınmazın muvazaalı olarak satıldığının ispat edilemediği, borcun doğum tarihinin 10.08.2012 tarihi olup dava konusu tasarrufun 27.06.2012 tarihinde, borcun doğumundan önce yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 277.vd.maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenilen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekir. Bu önkoşulların bulunması halinde ise İİK'nın 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

      Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemecede belirlendiği gibi bu tür davaların dinlenebilmesi için iptali istenen tasarrufun, takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerekir. Somut olayda takip konusu borç 1.11.2007 tarihli Bankacılık Hizmetleri Kredi Kartı Sözleşmesinden doğduğundan borcun iptali istenen 9.1.2009 tarihli tasarruftan önce 1.11.2007 tarihinde doğduğu kabul edilerek diğer dava koşulları yönünden dosyanın incelenmesi, varlığı halinde dava ../... -2- 2015/274 2017/1748 konusu tasarrufun İİK’nun 278,279,280 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken borcun doğumunun 10.3.2010 hesap kat’i tarihi olarak kabulü isabetli görülmemiştir. Kabule göre de davanın önkoşul yokluğundan reddi halinde AAÜT’nin 7/2 maddesi gereğince maktu vakalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir....

        Mahkemece, haczin noter satışından sonra konulduğu, mülkiyetin satışla davacıya geçtiği gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmlasına, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-k.davacı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Karar başlığında davacı 3.kişi adının ... yerine ... yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde görülmekle bozma nedeni yapılmıştır. 1-Dava, 3.kişinin İİK'nin 96 vd maddelerine dayalı istihkak davası ile alacaklının İİK'nin 97/17.maddesi uyarınca karşı dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Tasarrufun iptali davasının konusu İİK'nin 280.maddesinde "malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kasdıyla yaptığı tüm işlemler" olarak tanımlandığından, bu davalarda takip borçlusu yasal hasım konumundadır....

          ve ... vekili, müvekkillerinin tasarrufun iptali davasında pasif dava ehliyetlerinin olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ... ve ... Mühendislik ve Mimarlık İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. vekili, tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığını, mal kaçırma amaçlarının olmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, takip konusu alacağın vekalet ücreti alacağı olarak 17.07.2013 tarihinde doğduğu ve 18.07.2013 tarihinde takibe geçildiği, davalı ..., ... ve ... hisselerinin 26.04.2011 tarihli gayrimenkul satış vadi sözleşmesi gereğince 20.12.2012 tarihinde devredildiği, alacağın ise daha sonra doğduğu, davalı ..., ... ve ...'e husumet düşmeyeceğini, tasarrufun iptali konusu olamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Mahkemece, tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılması gerektiği, tasarrufun 23.03.3009 tarihinde yapıldığı,borcun 13.04.4009 tarihinde doğduğu, borçlunun ortağı olduğu dava dışı şirketin borçlarından sorumlu olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Somut olayda davalı borçlu....in ortağı olduğu şirkete ait borç 23.01.2009 tarihinde dogmuş, şirket borcunu ödemeyince alacaklı aynı borcu yeniden yapılandırarak bu kez 13.04.2009 tarihinde hem şirket yetkilisi hemde ortaklar şahsi olarak bono düzenleyerek alacaklıya vermiş ve bu bono da ödenmeyince dava konusu takip yapılmıştır....

              Mahkemece, tüm dosya kapsamından, borcun doğumundan sonra taşınmazların gerçek değerinin altında kardeşi olan davalıya sattığı İİK'nun 278/3-1 maddesine göre tasarrufun bağışlama niteliğinde olduğundan bahisle davanın kabulü ile tasarrufun, icra dosyasındaki alacak ve fer'ilerini karşılayacak oranda iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, İİY'nın 278/3 maddesinde belirtilen yakın akrabalar arasındaki tasarruf bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptali tabi olduğunun öngörülmesine, göre davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya...

                Bu kapsamda dosyamıza baktığımızda, davacı ile dava dışı şirket arasındaki kredi sözleşmesinin 17.03.2015 tarihinde imzalandığı ve dava konusu tasarrufun 16.03.2016 tarihinde yapıldığı göz önüne alındığında, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldığı anlaşıldığından davalının bu itirazının reddi gerekmektedir. Son olarak davalı, dava konusu taşınmazın davalı T4 haline münasip evi olduğunu ve haczedilip satılamayacağını iddia etmiştir. Her ne kadar davalı, meskeniyet itirazında bulunmuş ise de, bu itirazın sadece takip borçlusu taşınmazın maliki tarafından yapılabileceği kabul edilmektedir. Dosyamızda iptali istenen tasarrufun, dava konusu taşınmazın davalı borçluya ait 3/4'lük hissesinin devri olduğu göz önüne alındığında, bu bölümün maliki ve takip borçlusu olmayan davalı T4 meskeniyet itirazında bulunması kabul edilemez. Bu nedenle bu itirazın da reddi gerekmektedir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak-tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istihkak davasının reddine karşılık olarak açılan ve konusu kalmayan tasarrufun iptali davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı karşı davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Adana 1.İcra Müdürlüğünün 2009/8852 Esas sayılı dosyasından, davacının 05.01.2010 tarihinde noterde düzenlenen sözleşme ile satın aldığı...plakalı aracın trafik kaydı üzerine borçlu şirketin borcundan dolayı haciz konulduğunu belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu