Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı, borçlu ile birlikte hareket ederek muvazalı takip yaptığından tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilerek davacının alacaklı olduğu takip dosyasındaki alacak yönünden müvekkiline cebri icra yetkisi tanındığını, tasarrufun iptali ilamı aleyhine yapılan istinaf başvurusunun reddedildiğini, tasarrufun iptali ilamını davacının alacaklı olduğu dosyaya sunup cebri icra yetkisini kullanma talebinde bulunmaları nedeniyle davacıya paranın dosyaya yatırılması aksi halde dosyadaki teminat mektuplarının paraya çevrileceğinin ihtar edildiğini, yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğu, tasarrufun iptali davasının sıra cetveline itiraz davasından önce açıldığını, ayrıca iptali istenen sıra cetvelinde müvekkilinin alacağının 2....
Tokat ili Turhal İlçesi Arzupınar köyünde kain, T4 tarafından 18/07/2014 tarihinde davalılardan T5a devredilen taşınmazların güncel tapu kayıtlarına göre; 116 ada 13 parsel ,116 ada 36 parsel, 117 ada 21 parsel, 117 ada 23 parselden oluşan 4 adet taşınmazın 18/07/ 2014 tarihinde T4 tarafından T5' a devredildiği, 18/01/2016 tarihinde ise T5 tarafından Abdullah Gözener' e devredildiği görülmüş bu taşınmazlara yönelik tasarrufun iptali davasının ayrı bir dosyada görülmesine karar verilerek bu taşınmazlara yönelik tasarrufun ipatali yönünden T4 T5 ve Abdullah Gözener'e yönelik dosya tefrik edilmiş mahkememiz 2021/ 71 esasına kaydedilmiştir. 116 ada 50 parsel sayılı 1 adet taşınmazın 18/07/2014 tarihinde T4 tarafından T5a devredildiği, 01/09/2016 tarihinde ise T5 tarafından Arzu Ürer'e devredildiği görülmüş, bu taşınmaza yönelik tasarrufun iptali davasının ayrı bir dosyada görülmesine karar verilerek, bu taşınmaza yönelik tasarrufun iptali yönünden T4, T5 ve Arzu Ürer'e yönelik dosya tefrik...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Talep ise, tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talebinin kabulü kararına yapılan itirazın reddine ilişkin yapılan istinaf talebine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının amacı alacaklıların para alacaklarına kavuşmalarını sağlamaktadır. Davanın konusu tasarrufa konu taşınır ya da taşınmazlar değildir. Bunlar üzerinde mülkiyet değişikliği gibi bir amaç güdülmemektedir. Bu taşınır ya da taşınmazların cebri icrayla satılması ve alacaklıların alacaklarına kavuşması hedeflenmektedir. Yani bu davaların konusu da para alacaklarıdır. Bundan dolayıdır ki İİK'nın 281'inci maddesinde tasarrufun iptali davalarında daha özel bir geçici hukuki koruma tedbiri öngörülmüştür. Buna göre anılan davada uygulanması gereken İİK.'nın 281/2. maddesi uyarınca, hakim iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir....
Şikayet olunan vekili, müvekkilinin haczinin tasarrufun iptalinden kaynaklanan haciz olarak düşünülmediğinde dahi şikayetçinin 2009 yılında konulan haczinden daha önce 2008 yılından beri mer'i olduğunu, dosyada satış avansının mevcut olduğunu, müvekkili haczinin tasarrufun iptali davasından kaynaklanması sebebiyle taşınmazı devir alan kişilerin hacizlerine karşı önceliği olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacı şirketin borcun doğumundan sonra borçlunun muhasebecisi tarafından kurulmuş olup davacı ve borçlu şirketler arasında örtülü (danışıklı) işyeri devri olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Alacaklı İİK’nun 97/17 fıkrasına dayalı karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açmıştır. Karşılık olarak açılan bu davanın konusu istihkak iddia edilen mala ilişkindir. Bu mallar dışındaki tasarrufun iptali, karşılık davanın konusunu oluşturmamaktadır....
Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın tasarrufun iptali davası olduğu, tasarrufun iptali davalarının ticari dava olmayıp kişisel hak doğuran davalar olduğundan Asliye Hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İcra İflas Kanunu'nun 218.Maddesi hükmü "Mahkeme, iptal davalarını basit yargılama usulü ile görüp hükme bağlar ve bu davalara mütaallik ihtilafları hal ve şartları gözönünde tutarak serbestçe takdir ve halleder." şeklindedir. Somut olayda, davacı vekili tarafından, Davalı ...'ın ipotekli borcunun yeğeni tarafından ödendiği gösterilerek alacağın davalı ... tarafından temlik alındığının tespit edilmesine ilişkin işlemin muvazaalı olduğu belirtilerek, alacağı temlik alan davalı ...'ın rehinli alacağı temlik almasına dair temliki tasarrufun iptali talep edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu Nuri aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını, dava konusu 2572 ada 3 parsel 10 bağımsız bölümü diğer davalı eşi Özleme devrettiğini belirterek, bu tasarrufun iptali ile dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasını istemiştir. Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin, dava konusu taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmadığından bahisle davacının ihtiyati haciz talebi red edilmiş ve bu karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davasına ilişkindir....
Davacı alacaklı Hazine her ne kadar ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ve mahkemece de ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ise de ihtiyati tedbir ihtiyati hacizden daha kapsamlı bir müessese olduğundan tasarrufun iptali davalarında talep edilen ihtiyati tedbir talebinin ihtiyati haciz olarak nitelendirilmesi gerekir. Zira İİK'nın 281/2.maddesinde tasarrufun iptali davaları için özel bir düzenleme yapılarak ihtiyati haciz isteyebilme imkanı getirilmiştir. İhtiyati haciz talebinin kabulü için tüm dava şartlarının gerçekleşmesine gerek bulunmamaktadır....
Müdürlüğü'nün 2011/3149 Esas sayılı takip dosyasında hazırlanan ....06.2012 tarihli sıra cetvelinde şikayet olunana .... sırada yer ayrılmış ise de, müvekkilinin hacizlerinin şikayet olunanın açtığı tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati hacizlerden daha evvel kesinleştiğini, şikayet olunanın alacak miktarının da yanlış yazıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkili tarafından açılan tasarrufun iptali dosyasında ....02.2006 tarihinde tapu kayıtlarına konulan ihtiyati hacizlerin, davanın sonuçlandığı ....03.2009 tarihinde kesin hacze dönüştüğünü, şikayetçinin hacizlerinin 06.....2009 tarihli olduğunu, sonraki maliklerin borçlarından doğan hacizlerin tasarrufun iptali davasını kazanan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, şikayetçinin hacizlerinin düştüğünü ve bu nedenle dava açma ehliyeti olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
'ya devrettiğini, mahkemenin 2010/114 E.-2012/168 K. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ve müvekkili lehine karar verildiğini, ancak ihtiyati tedbir talepleri reddedildiğinden bu esnada taşınmazın yine diğer davalı ...'nın akrabası olan ...'e devredildiğini, davalıların mal kaçırmak amacıyla kasıtlı hareket ettiklerini belirterek en son ... adına kayıtlı olan ...,... parsel C blok, 2 nolu bağımsız bölümün devirleri hakkında tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; derdestlik itirazında bulunduklarını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın satımında herhangi hile, muvazaa ya da başkaca bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, taşınmazın öncelikle davalı ...'ye satıldığını, ...'nin de ...'e sattığını, tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....