WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İptal davası ayni bir dava olmadığından iptal isteminin kabul edilmesi halinde, takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak, takip konusu alacak ve faiz, masraf gibi eklentilerine yetecek oranda tasarrufun iptaline karar verilir ve alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış isteme yetkisi tanınır. İİK'nun 283/2. maddesinde; “İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nisbetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilir" hükmü yer almaktadır. Tasarrufun iptali davasının, İİK'nun 283/2. maddesi gereğince bedele dönüşmesi halinde, aynı takip dosyası üzerinden infazının istenmesi gerekmekte olup, aynı takip dosyası üzerinden 3. kişiye icra emri tebliğ edilmelidir. Somut olayda, tasarrufun iptali isteminin bedele dönüştüğü ve 236.954,65 TL'nin şikayetçilerden tahsiline karar verildiği görülmektedir....

    Hemen belirtilmelidir ki; İİK’nin 277 vd. maddelerine dayalı olarak doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları genel mahkemelerde görülür. (İİK mad.281) Ancak, üçüncü kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa (İİK mad.97/6-9) davalı takip alacaklısı geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşılık tasarrufun iptali davası açabilir. (İİK mad.97/17) Bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davası istihkak davasına bakan icra mahkemesinde incelenerek karara bağlanır. Öte yandan, karşı dava, HMK’nin133. maddesi gereğince cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek sureti ile açılır. Somut olayda, davalı üçüncü tarafından ... Batı İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/452 Esas sayılı dosyasında yargılamasına devam edilen istihkak davası açıldığı, dava dilekçesinde istihkak davasına karşılık dava olarak eldeki tasarrufun iptali davasının açıldığı iddia edilmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı T3 vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin ihtiyati tedbir talebine itirazın reddi kararı usul, yasa ve yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu, istinaf taleplerinin kabulü ile, ihtiyati tedbir kararının ortadan kaldırılmasına, davacının bu yöndeki tüm itirazlarının reddine, dava konusu dosyadaki tedbirin kaldırılması halinde davanın konusuz kalmayacağı gibi dava sonunda hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşmayacağı yada imkansız hale gelmeyeceğinden tedbir kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaa Nedeniyle Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 281/2. maddesinde tasarrufun iptali davalarına özgü özel bir ihtiyati haciz düzenlemesinin yer almakta olup, buna göre ihtiyati haciz isteyebilme imkanı getirilmiştir....

      HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında İİK 281/2 fıkrası hükmüne göre hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez. Tasarrufun iptali davalarında dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak yeni bir icra takibi sözkonusu olmayıp İİK'nın 281/2. maddesi gereğince uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşür ve davacı alacaklı verilen ilamı icra dosyasına ibraz ederek cebri icra işlemine devam eder....

      Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takipler başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığını, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu ...plakalı aracın dava dışı ... isimli şahıstan borçlu tarafından satın alınmasına rağmen eşi... adına tescil edildiğini ve tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, takip konusu bononun 14.02.2011 tarihinde düzenlenmesine rağmen tasarrufun bu tarihten çok önce 10.08.2009 tarihinde yapıldığını, tasarrufun iptali davası koşullarının oluşmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmada aynı yönde savunma yapmıştır....

        Mahkemece, 3. kişinin açtığı istihkak davasında istihkak iddiasının reddine karar verildiğinden bu durumda tasarrufun iptali davası konusuz kaldığından, davalı karşı davacı alacaklının söz konusu mahcuzlara ilişkin tasarrufun iptali davası açmasında artık hukuki yararı kalmadığı hususu gözden kaçırılarak yazılı şekilde tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine hükmün İİK'nun 96. maddesi gereği açılan istihkak davası yönünden ONANMASINA, yukarıda 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı 3. kişi vekilinin % 20 yerine % 40 tazminat verilmesi ve tasarrufun iptali davası yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün tazminat ve tasarrufun iptali davası yönünden BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

          Taşınmaz olan fabrika istihkak davasının konusu olmadığından alacaklının bu taşınmaz satışı ile ilgili tasarrufun iptali istemi bağımsız olarak açılacak tasarrufun iptali davasının konusunu oluşturacak ve görevli mahkeme ise dava değerine göre Asliye Hukuk mahkemesi olacaktır. Mahkemece, davalı-karşılık davacı alacaklının tasarrufun iptali davasının taşınır mallara ilişkin olan isteminin takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak kabulüne, taşınmaz satışı ile ilgili istemi yönünden ise görevsizlik kararı vererek talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

            Mevcut dosyada tasarrufun iptali davası yargılaması sırasında alacak miktarınca taşınmaz üzerine konulan ihtiyati hacze ikame olmak üzere teminat mektubunun sunulması safahatında da teminat mektubu üzerinde icra müdürlüğünce haczin gerçekleştirilmesi birlikte değerlendirildiğinde tasarrufun iptali davası neticesi doğan hakkın şahsi ve nispi nitelikte olup, aynilik arz etmediği tasarrufun iptali davası neticesi verilen ilamında infazının İİK 194/1 maddesi öne sürülerek engellenmiş olması hukuken kabul edilemez. Tasarrufun iptali davasının alacaklı lehine sonuçlanması üzerine de taşınmazın satışı yerine alacaklının alacağını teminat mektubunu paraya çevirmek suretiyle tahsil etmesinin İİK. 283 maddesi hükmüne de uygun olacağı aşikardır....

            Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre;davalılar arasındaki akrabalık bağı nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK’nun 280.maddesi gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm vekalet ücreti yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              tarafından açılan tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Zira ön alım davası ile tasarrufun iptali davası arasında bir irtibat bulunmadığı gibi her iki davanın farklı yargılama usullerine tabi olmaları nedeniyle de birlikte görülebilme olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle ön alım davası ile tasarrufun iptali davasının tefrik edilerek her birisinin müstakil bir dava olarak incelenip karar verilmesi gerekirken birlikte incelenip karara bağlanmış olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacılar ..., ... ve ... vekilleri ile davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalı ...'a geri verilmesine 1.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu