Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda,davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, karar; davacı alacaklı vekili ve davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 10.7.2014 tarihli ve 2013/ 11304 Esas, 2014/ 14720 Karar sayılı ilamı ile, dava konusu 4.5.2012 tarihli hacze yönelik istihkak iddiasının reddi davası ile ilgili olarak temyiz dilekçelerinin reddine, 6.3.2012 tarihli hacizle ilgili olarak ise, İİK’nin 97/17. maddesi gereğince karşı dava olarak açılmış bir tasarrufun iptali davası olmadığından, tasarrufun iptali davasına ilişkin ayırma kararı verilmesi gerektiği; istihkak iddiasının reddine ilişkin dava içinse eksik araştırma yapıldığından bahisle karar bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak tasarrufun iptali davası ayrı bir esasa kaydedilmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2023 NUMARASI : 2023/44 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Tarsus 4....

    doğacağını, tasarrufun iptali davasının ayni bir hak niteliğinde olduğunu, davanın kabulü halinde sıra cetvelinde daha sonradan haciz konulmuş olsa dahi tasarrufun iptali davasını açan alacaklının önceliğinin bulunduğunu belirterek şikayetin kabulü ile 13/01/2020 tarihli kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    ‘nin dava konusu 2012/12959 sayılı takip dosyasındaki alacağı 26.10.2011 tanzim 3.7.2012 vadeli senetten, 2012/15972 sayılı takip dosyasındaki alacağı da 26.11.2011 tarihli kredi sözleşmesinden doğmuş olup anılan dosyalar yönünden borcun doğumu, iptali istenen 17.8.2011 tarihli tasarruflardan sonra olduğundan adı geçen davacının davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. 3-Davacı ...’nin dava konusu yaptığı ... 2.İcra Müdürlüğünün 2012/15313 sayılı takip dosyasına davalı borçlunun itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durduğu, 2013/536 Esas sayılı dava ile davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşıldığından mahkemece itirazın iptali davası ilgili mahkemesinden istenerek incelenmesi davacı lehine sonuçlanmış ve kesinleşmiş ise şimdiki gibi anılan takip dosyası yönünden de tasarrufların iptaline, aksi takdirde kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi, davalı borçlu lehine sonuçlanmış...

      Davalı T15 vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibi olmadığını bu nedenle davacının davanın dinlenebilme şartı olan aciz vesikasını ibraz edemediğini, itirazın iptali davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığını, davacının süresinde sunmadığı delillere muvafakat etmediklerini, müvekkilinin iyi niyetli 3.kişi olduğunu, taşınmazın rayiç değeri ile edindiğini, davalı borçlu ile ticari ilişkisi bulunmadığını bu nedenle zorda kaldığını bilmesinin mümkün olmadığını, davanın öncelikle usul, ardından da esas yönünden reddini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, " Davalı T16 ve davalı T8 yönünden (tasarrufun iptali istenen taşınmazlar başka bir tasarrufun iptali davası sonucu icraen satıldığından) davanın reddine, T16 ve T8 yönünden istenen ihtiyati haciz talebinin koşulları oluşmadığından reddine, İstanbul İli, Güngören İlçesi, Güngören Mah....

      Tasarrufun iptali davasının kabulü halinde sadace borçlu tarafından yapılan tasarrufun takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali gerekmektedir. Mahkemece tapunun iptali ile borçlu ...adına tesciline karar verilmesi verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki,bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden ,6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile 2 nolu bentte açıklanan nedenler temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2.bendindeki "bu payın önceden olduğu gibi davalı ......

        Somut olayda, davacı 3.kişi tarafından açılan istihkak davası üzerine, davalı alacaklı cevap dilekçesi ile karşılık dava açmış ise de mahkemece karşılık dava (tasarrufun iptali) yönünden görevsizlik kararı verilmiştir. İİK.nun 97/17.maddesinin açık hükmü karşısında, davalı alacaklı tarafından açılan karşılık tasarrufun iptali davasının esasına girilerek taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, karşılık dava yönünden görevsizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

          Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı ...’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili ile davalı ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın satışının borcun doğum tarihinden önce yapıldığı, muvazaanın kanıtlanamadığı ve tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Talih Uyar'ın " Tasarrufun İptali " adlı eserinin iadenin şumulü başlıklı bölümünde, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanı Ali Güneren'ın "Tasarrufun İptali Davaları " adlı eserinde ve Yargıtay Üyesi Mahmut Coşkun'un " İtirazın İptali, Menfi Tespit, İstirdat, Tasarrufun İptali Davaları " adlı eserinde tasarrufun iptali davasına konu malın takip sırasında davalı 3. Kişi elinde bulunmaması halinde malın değerinin üçüncü kişiden haciz yolu ile alınacağı görüşüne yer verildiğini, mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve şikayetin reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. Maddesine dayalı memur işlemini şikayete ilişkindir. İzmir BAM 5. Hukuk Dairesinin 2021/1148 Esas, 2022/270 Karar sayılı ilamı ile davacı T5 Paz. San. A.Ş....

              Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilme koşullarından biri de Mahkemece belirlendiği gibi iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasıdır. Somut olayda takip konusu alacak 5.8.2012 tanzim 15.3.2013 vadeli 20.000 TL'lik bonoya dayalı olduğundan borcun doğum tarihinin senedin tanzim tarihi olan 5.8.2012 olduğunun kabulü ile davanın esasına girilerek taraf delillerinin toplanması, diğer dava koşulları yönünden ... dosyanın incelenmesi, dava koşullarının varlığı halinde de dava konusu tasarrufun İİK'nun 278,279,280.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken borcun doğumunun senedin vade tarihi olarak kabulü isabetli görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu