WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira, eldeki tasarrufun iptali davası sonunda, davacının haklı görülmesi halinde dava konusu taşınmazın üzerinde davacıya haciz ve satış (cebri icra) yetkisi verilecek olup bu sonuç, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yürütülen takipte elde edilmek istenilen sonuç ile aynı olup davacının, üzerinde kendi lehine ipotek bulunan taşınmaz ile ilgili tasarrufun iptali davası açmakta hukuki menfaati bulunmadığı açıktır. Bu durumda davanın hukuki menfaat yokluğundan reddine verilmesi gerekirken bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de; tasarrufun iptali davalarında takip konusu toplam alacak miktarı ile iptali konu taşınmazın raiç değerinden hangisi az ise o değer üzerinden harç ve avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken taşınmazın satış tarihindeki raiç değeri tespit edilmeden harç ve avukatlık ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklandığını belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın İcra İflas Kanununa göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Asıl ve birleşen davada davacılar vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını borcu karşılayacak mal bulunmadığını ileri sürerek davalı borçlunun sahibi olduğu aracın 1/2 hissesini diğer davalıya satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı 3. kişi vekili davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı borçlu duruşmada işleri bozulduğu için davalı ...’e satış yaptığını beyan etmiştir. Mahkemece, tasarrufun iptali koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan ... ile evli iken boşandıklarını ve ...’in tazminat ve nafaka borcunu ödememek için kendisine ait taşınmaz paylarını kardeşi olan diğer davalı ...’e devrettiğini öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece tasarrufun borcun doğumundan önce yapılması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....

          Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında davacı alacaklı tarafından kesin veya geçici aciz belgesinin ibraz edilmesi gerekir. Ancak 5411 sayılı Bankacılık Yasasının geçici 13-16.madde hükmüne göre davacı bankanın sermayesinin yarısından fazlasının kamu kurum ve kuruluşlarına ait olduğu ve açtığı tasarrufun iptali davasında aciz belgesi aranmayacağı belirgin olup biran için aciz belgesinin aranmasının düşünül- mesi halinde dahi icra dosyasında borçlunun haciz tatbik edilen taşınmaz hisseleri üzerinde bulunan ipotek miktarları, yapılan malvarlığı araştırmaları ve fiili haciz tutanağına göre davalı borçlunun aciz halinin mevcut olduğu kabul edilmelidir. Hal böyle olunca davalı borçlunun aciz halinin varlığı kabul edilerek davanın diğer şartlarının araştırılması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2023 NUMARASI : 2023/44 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Tarsus 4....

            Davalı T15 vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibi olmadığını bu nedenle davacının davanın dinlenebilme şartı olan aciz vesikasını ibraz edemediğini, itirazın iptali davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığını, davacının süresinde sunmadığı delillere muvafakat etmediklerini, müvekkilinin iyi niyetli 3.kişi olduğunu, taşınmazın rayiç değeri ile edindiğini, davalı borçlu ile ticari ilişkisi bulunmadığını bu nedenle zorda kaldığını bilmesinin mümkün olmadığını, davanın öncelikle usul, ardından da esas yönünden reddini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, " Davalı T16 ve davalı T8 yönünden (tasarrufun iptali istenen taşınmazlar başka bir tasarrufun iptali davası sonucu icraen satıldığından) davanın reddine, T16 ve T8 yönünden istenen ihtiyati haciz talebinin koşulları oluşmadığından reddine, İstanbul İli, Güngören İlçesi, Güngören Mah....

            İcra Müdürlüğü'nün 2005/2951 E. sayılı dosyasında derece kararı yerine kaim olmak üzere düzenlenen 22.06.2013 tarihli kararda, bedeli paylaşıma konu taşınmazın tapu kayıtlarına şikayet olunanın açtığı tasarrufun iptali davası kapsamında 04.05.2005 tarihinde ihtiyati haciz şerhi işlendiği ve tasarrufun iptali kararının 12.10.2010 tarihinde kesinleştiği, müvekkilinin açtığı tasarrufun iptali davası kapsamında ise 10.03.2005 tarihinde gerekli şerhin işlendiği ve anılan dava neticesinde verilen 2012/564 K. sayılı tasarrufun iptali kararının henüz kesinleşmediği belirtilerek satış bedelinin tamamının şikayet olunana ödenmesine karar verildiğini, müvekkili banka lehine işlenen 10.03.2005 tarihli ihtiyati haciz hükmündeki şerhin, şikayet olunanın 04.05.2005 tarihli ihtiyati haczinden önce olduğunu ve satış tarihinden önce 13.12.2012 tarihinde kesin hacze dönüştüğünü ileri sürerek, 22.06.2013 tarihli sıra cetvelinin iptaline, taşınmazın satışından elde edilen paranın tamamının müvekkiline ödenmesine...

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nce taşınmazın tapu kaydına 10.03.2005 tarihinde ihtiyati haciz şerhi işlendiği, şikayet olunanın ihtiyati haczinin ise 04.05.2005 tarihli olduğu, İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haczin, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüştüğü,... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/75 E. sayılı tasarrufun iptali davasının ilk kabul kararının tarihinin 21.07.2008 tarihli olduğu, şikayet olunanın ihtiyati haczinin, kesin hacze dönüştüğü... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin tasarrufun iptali davasının ilk kabul kararı tarihinin 05.11.2009 tarihli olduğu,... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin dosyasının 07.07.2011 tarihinde kesinleştiği,... 4....

                a muvazaalı olarak dava konusu taşınmazdaki payın devredildiği iddiası ile açılmış bulunan tasarrufun iptali davasının derdest olduğu anlaşılmaktadır. ...'ın tasarrufun iptali davasını açmaktaki amacı, açtığı dava sonucu hak kazanacağı, alacağını tahsil etmeye yönelik olarak, danışıklı olduğunu ileri sürdüğü dava konusu payın satışına ilişkin işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davasında yapılan yargılama sonunda davaya konu edilen satışın danışıklı olduğunun kanıtlanması halinde ... satışa konu edilen maldan da alacağın tahsili için yararlanabilecektir. Tasarrufun iptali davasında davacının bu hakkı şahsi sonuç doğuracağından, davanın kabul edilmesi halinde tapu kaydının iptaline değil, İİK'nun 283/1. maddesi gereğince, iptal ve tescile gerek olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar verileceğinden önalım isteğiyle iptal edilecek bir pay kalmayacağı görülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu