Maddesi uyarınca sendika üyelik aidatı alacağı isteğine ilişkindir. Sendikalar Kanunu'nun 61. maddesinin birinci fıkrasında: "İşyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesini tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu iş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereğince Sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya göndermeye mecburdur."...
İstek ve hüküm altına alınan sendika üyelik aidat alacağı 2005 Ocak-2014 Şubat ayları arasındaki döneme ilişkin olduğundan davanın yasal dayanağı 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 23. ve 6356 sayılı yasanın 18.maddesidir. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 23. maddesinde, “Faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir. İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez. İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez. Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.” hükmüne yer verilmiştir....
Diğer taraftan sendika üyelik ve dayanışma aidatı borçları dönemsel özellik gösteren borçlardandır. Kanunda belirtilen şartların yerine getirilmiş olması şartıyla toplu iş sözleşmesinde aidat borcunun ödenme zamanına ilişkin hüküm mevcut ise bu hüküm uyarınca üyelik ve dayanışma aidatı borçlarının ödenme zamanı ve temerrüt tarihi belirlenmektedir. Bu itibarla, sendika üyelik ve dayanışma aidatı borçları yönünden zamanaşımı süresi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147. maddesinin birinci bendi gereğince beş yıldır. Somut olayda, kabule göre de, mahkemece, ıslah dilekçesine karşı davalı vekili tarafından süresinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu gerekçesiyle 30.01.2010 tarihinden önce muaccel hale gelen alacakların zamanaşımına uğradığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, karar bu yönü ile de isabetsizdir....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sendika aidat alacağı olup olmadığı ile varsa miktarının ne kadar olduğu ve faizin başlangıç zamanı noktasında toplanmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2821 sayılı Kanun’un 23. maddesinde, “Faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir. İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez. İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez. Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında, üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.” hükmüne yer verilmiştir....
Mülga 2821 sayılı Kanun'un 23. maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez.” Sendika tüzüğünün 43. maddesine göre de “Üyelik aidatı, işçinin çıplak bir yevmiyesidir. Dayanışma aidatı, işçinin çıplak yevmiyesinin 2/3 ü tutarıdır.” Somut olayda, davalı tarafından kesilmesi gereken aidat miktarları belirlenirken, SGK dönem bordrolarında belirtilen prime esas kazanç tutarlarının nazara alınması doğru olmamıştır. SGK kayıtlarında gösterilen prime esas kazanç miktarı içerisinde, çıplak ücretin yanında işçinin hak kazandığı diğer kazanç türleri de yer almaktadır. Bu itibarla, mahkemece, aidat kesintisi yapılacak işçilerin gerçek ücret miktarı tespit edilmeli, bu hususta işçilere ait bordrolar getirtilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir....
Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ise “Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenilen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı sendikaya verinceye kadar bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi ödemek zorundadır.” Belirtilen kanuni düzenlemelere göre, bir işyerinde veya işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki belgesi alan işçi sendikasının, yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini ve sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatının kesilmesini ve sendikaya ödenmesini istemesi gerekir....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkili sendika ile davalı arasında 01.01.2010 ilâ 31.12.2011 tarihleri arasını kapsayan toplu iş sözleşmesi imzalandığını davalı bünyesinde çalışan ve müvekkil sendikaya üye olan işçilerin sendika ana tüzüğüne göre üyelik aidatı ödemelerinin gerektiğini, davalının toplu iş sözleşmesi gereğince işçilerden kestiği üyelik ve dayanışma aidatlarını müvekkil sendikaya ödemediğini, toplu iş sözleşmesinde sendika aidat alacağının işveren tarafından nasıl ve hangi tarihlerde ödeneceğinin belirtildiğini, toplu iş sözleşmesinden yararlanması gereken üyelerin işverene çeşitli yazılarla bildirildiğini, davalı işveren tarafından vaktinde ödenmeyen sendika üyelik aidat alacaklarının ödeneceği tarihin toplu iş sözleşmesinde kesin olarak...
Dava, 15.09.2009- 24.07.2013 tarihleri arası döneme ait işçilerin ücretlerinden kesildiği halde ödenmeyen sendika aidatlarının faiziyle tahsili istemine ilişkindir. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 23. maddesinde, “Faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir. İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez. İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez. Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında, üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.” hükmüne yer verilmiştir....
Dava, 15.09.2009- 24.07.2013 tarihleri arası döneme ait işçilerin ücretlerinden kesildiği halde ödenmeyen sendika aidatlarının faiziyle tahsili istemine ilişkindir. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 23. maddesinde, “Faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir. İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez. İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez. Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında, üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.” hükmüne yer verilmiştir....
Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Kanun’un 23. maddesinde, “Faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir. İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez. İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez. Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında, üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.” hükmüne yer verilmiştir....