WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 18. maddesi ile mülga 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 61.maddesi kapsamında, sendika üyelik aidatı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. 6356 sayılı Kanun'un 18. maddesinin ikinci fıkrasına göre “Üyelik ve dayanışma aidatları, yetkili işçi sendikasının işverene yazılı başvurusu üzerine, işçinin ücretinden kesilmek suretiyle ilgili sendikaya ödenir.” Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre de “Yukarıdaki hükümlere göre ödenmesi gereken aidatı kesmeyen veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili işçi sendikasına ödemeyen işveren, bildirim şartı aranmaksızın aidat miktarını bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle yükümlüdür.”...

Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ise “Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenilen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı sendikaya verinceye kadar bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizi ödemek zorundadır.” Belirtilen kanuni düzenlemelere göre, bir işyerinde veya işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki belgesi alan işçi sendikasının, yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini ve sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatının kesilmesini ve sendikaya ödenmesini istemesi gerekir....

    Gerekçe: Dava, maddi olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Kanun'un 61. maddesi kapsamında, sendika üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mülga 2821 sayılı Kanun'un 61. maddesinin birinci fıkrasına göre “İşyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereğince sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya göndermeye mecburdur.”...

      İstek ve hüküm altına alınan sendika üyelik aidat alacağı 2004 Nisan-2008 Mayıs ayları arasındaki döneme ilişkin olduğundan davanın yasal dayanağı 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 23.maddesidir. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 23. maddesinde, “Faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir. İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez. İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez. Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.” hükmüne yer verilmiştir....

        Diğer taraftan sendika üyelik ve dayanışma aidatı borçları dönemsel özellik gösteren borçlardandır. Kanunda belirtilen şartların yerine getirilmiş olması şartıyla toplu iş sözleşmesinde aidat borcunun ödenme zamanına ilişkin hüküm mevcut ise bu hüküm uyarınca üyelik ve dayanışma aidatı borçlarının ödenme zamanı ve temerrüt tarihi belirlenmektedir. Bu itibarla, sendika üyelik ve dayanışma aidatı borçları yönünden zamanaşımı süresi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147. maddesinin birinci bendi gereğince beş yıldır. Somut olayda, mahkemece, ıslah dilekçesine karşı davalı vekili tarafından süresinde zamanaşımı definde bulunulduğu gerekçesiyle 15.09.2010 tarihinden önce muaccel hale gelen alacakların zamanaşımına uğradığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, karar bu yönü ile isabetsizdir....

          Dava, ş Mahkemesi'ne açılmış, bu mahkemenin 2013/2075 Esas 2014/17 Karar sayılı 24.01.2014 tarihli yetkisizlik kararından sonra, kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi ve davacı Sendika vekilinin talebi üzerine dosya Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'ne gönderilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne, 124,45 TL üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık davanın esası hakkında karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden davacı Sendika vekilinin dava konusu ettiğini bildirdiği sendika üyelik aidatının tahsili için İcra Müdürlüğü'nün 2012/12285 sayılı ilamsız icra takibini başlattığı, davalı (kapatılan) Belediye'nin icra dairesinin yetkisine, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davacı Sendikanın itirazın iptali için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır....

            Davacı Sendika vekili, dava dilekçesinde hem sendika üyelik hem de dayanışma aidatlarının ödenmediğini iddia etmiştir. Ayrıca “Deliller” bölümünün 3 numarasında “sendika üyelik ve dayanışma aidatlarına ilişkin kesinti listeleri ile aidatların emanete alındığı emanet defterlerinin onaylı suretlerinin davalıdan getirtilmesini istemiştir. 6356 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi hem üyelik hem de dayanışma aidatlarını birlikte düzenlemiştir. Her iki istemin aynı dönem toplu iş sözleşmelerinden kaynaklandığı da açıktır. Bu nedenle davacı Sendika'nın talebi, sendika üyelik aidatları yanında dayanışma aidatlarını da kapsamakta olup dosyada ki deliller bir değerlendirmeye tabi tutularak dayanışma aidatlarına ilişkin de hüküm kurulması gerektiği halde, yanılgılı değerlendirme ile bu alacak kalemine ilişkin talebin reddi hatalı olmuştur. O halde davacı Sendika vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır....

              Belediye Başkanlığının, müvekkili sendikanın yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, müvekkili sendikaya üye olan işçilerin sendika ana tüzüğüne göre üyelik aidatı ödemeleri gerektiğini, ......

                Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 23. maddesinde, “Faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir. İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez. İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez. Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında, üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.” hükmüne yer verilmiştir....

                  Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2821 sayılı Kanun’un 23. maddesinde, “Faaliyeti durdurulmayan sendika ve konfederasyonlara üyelerince ödenecek aidatın miktarı tüzüklerinde belirtilir. İşçi sendikasına işçinin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, bir günlük çıplak ücretini geçemez. İşveren sendikasına işverenin ödeyeceği aylık üyelik aidatı tutarı, işyerinde işçilere ödediği bir günlük çıplak ücretleri toplamını geçemez. Sendika tüzüklerine, üyelik aidatı dışında, üyelerden başka bir aidat alınacağına ilişkin hükümler konamaz.” hükmüne yer verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu