Dava; rödovans sözleşmesi olduğu iddiasına dayalı olarak açılan Maraş İli Afşin ilçesindeki sözleşmesinin feshi nedeniyle menfi zarar, Kayseri İli Pınarbaşı ilçesi Olukkaya ve Beyçayır mevkinde bulunan maden sahaları ile ilgili olarak müspet zarar ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dava öncelikle 17/06/2011 tarihinde faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinin itirazın iptali olarak açılmış ise de; davacı vekili davasını 22/11/2011 tarihinde davayı tamamen ıslah ederek rödovans sözleşmesinin haksız feshi iddiasına dayalı menfi ve müspet zarar ile manevi tazminat davasına dönüştürmüştür.Davacı, davalı hakkında icra takibi başlattığını, icra takibine konu edilen fatura içeriğini oluşturan malların davalı şirkete ait maden sahasında kulanılmak üzere kendisi tarafından davalı şirkete satıldığını ve teslim edildiğini, ancak borcun ödenmediğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili, 15/11/2011 tarihli duruşmada, davayı tamamen...
Görev ve yetkiye ilişkin olarak uyuşmazlığın 15/04/2009 tarihli Rödovans Sözleşmesi ile 20/07/2016 tarihli Maden Ruhsatı Devir Sözleşmesinden kaynaklandığı açıktır. Bilindiği ve Yargıtay uygulamaları ile de işlerlik kazandığı üzere Rödovans Sözleşmeleri “ruhsat sahalarındaki madenlerin üretilerek değerlendirilmesi amacıyla üçüncü kişilere veya kuruluşlara tasarruf hakkı sağlamak üzere ruhsat sahasının tamamı ya da bir kısmı için ruhsat sahiplerinin bu kişilerle yapmış oldukları sözleşmeleri, … ifade eder”. Bu niteliği gereği rödovans sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda TBK'nun ürün ve hasılat kiralarına ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Bu bağlamda bu tür uyuşmazlıklarda 6100 sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesi nazara alındığında sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır, Maden Ruhsatı Devir Sözleşmeleri ise esasen maden hakkının devri anlamına gelen bir sözleşmedir....
Görev ve yetkiye ilişkin olarak uyuşmazlığın 15/04/2009 tarihli Rödovans Sözleşmesi ile 20/07/2016 tarihli Maden Ruhsatı Devir Sözleşmesinden kaynaklandığı açıktır. Bilindiği ve Yargıtay uygulamaları ile de işlerlik kazandığı üzere Rödovans Sözleşmeleri “ruhsat sahalarındaki madenlerin üretilerek değerlendirilmesi amacıyla üçüncü kişilere veya kuruluşlara tasarruf hakkı sağlamak üzere ruhsat sahasının tamamı ya da bir kısmı için ruhsat sahiplerinin bu kişilerle yapmış oldukları sözleşmeleri, … ifade eder”. Bu niteliği gereği rödovans sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda TBK'nun ürün ve hasılat kiralarına ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Bu bağlamda bu tür uyuşmazlıklarda 6100 sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesi nazara alındığında sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır, Maden Ruhsatı Devir Sözleşmeleri ise esasen maden hakkının devri anlamına gelen bir sözleşmedir....
yıllarda yapılan ödemelerin bu oran üzerinden yapılmadığını belirterek, eksik ödendiği tespit edilen 16.600TL rödovans bedelinin 31.12.2009 tarihinden itibaren, 31.450TL rödovans bedelinin 31.12.2010 tarihinden itibaren ve 23.660TL rödovans bedelinin 31.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davalının dürüstlük kuralına ve sözleşmeye aykırı davranmış olması nedeniyle taraflar arasındaki güven ilişkisi ortadan kalktığından, 13.12.2006 imza tarihli rödovans sözleşmesinin feshine karar verilmesini istemiştir....
yıllarda yapılan ödemelerin bu oran üzerinden yapılmadığını belirterek, eksik ödendiği tespit edilen 16.600TL rödovans bedelinin 31.12.2009 tarihinden itibaren, 31.450TL rödovans bedelinin 31.12.2010 tarihinden itibaren ve 23.660TL rödovans bedelinin 31.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davalının dürüstlük kuralına ve sözleşmeye aykırı davranmış olması nedeniyle taraflar arasındaki güven ilişkisi ortadan kalktığından, 13.12.2006 imza tarihli rödovans sözleşmesinin feshine karar verilmesini istemiştir....
yıllarda yapılan ödemelerin bu oran üzerinden yapılmadığını belirterek, eksik ödendiği tespit edilen 16.600TL rödovans bedelinin 31.12.2009 tarihinden itibaren, 31.450TL rödovans bedelinin 31.12.2010 tarihinden itibaren ve 23.660TL rödovans bedelinin 31.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davalının dürüstlük kuralına ve sözleşmeye aykırı davranmış olması nedeniyle taraflar arasındaki güven ilişkisi ortadan kalktığından, 13.12.2006 imza tarihli rödovans sözleşmesinin feshine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.10.2003 gününde verilen dilekçe ile rödovans sözleşmesinden kaynaklanan alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26.6.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asıl davada davacı-karşı davacının aralarındaki rödovans sözleşmesine göre alacak talebiyle dava açtığı, davalı-karşı davacının da aynı sözleşmeden kaynaklanan alacak taleplerini dava konusu yaptığı ve ihtiyati haciz isteminde bulunduğu, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına istinaden davalı-karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davalı-Karşı davacının dava konusu rödovans sözleşmesinden kaynaklanan alacağının varlığı ve miktarı yargılama sonucunda belirleneceğinden; istinaf talebinin kapsamı ile sınırlı olmak üzere dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararında dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir husus bulunmadığından, ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, sözleşme kapsamında davalı adına yapılan ödemelerin rücuen tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı vekili, hükmü süresinde temyiz etmemiş, davalı tarafından verilen temyiz dilekçesinin kendisine tebliği üzerine verdiği cevap dilekçesinde hükme ilişkin temyiz itirazlarını bildirmiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/982 ESAS - 2019/881 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, kurumları ile Demir Madencilik arasında rödovans sözleşmesi olduğunu, diğer davalı Eraş Firmasının ise Demir Madencilik şirketinin alt işvereni olduğunu, işçi Mehmet Kıral tarafından Zonguldak 3. İş mahkemesine açılan 2014/333 esas sayılı dosya nedeni ile 25/07/2018 tarihinde işçi vekiline 4.880,37 TL, işçi Mehmet Kıral'a ise 25/07/2018 tarihinde 6.562,78 TL ödeme yapıldığının, işçi Engin Baş tarafından Zonguldak 2....