Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 11.02.2010 No : 409-105 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, kur farkından kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının, 3.261.-TL.kur farkı alacağı ve 76.63.-TL.işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.337.63.-TL.davalıdan alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketten ilaç satın alan davalının, ödemeleri geciktiğinde vade farkı tahsil edildiğini, davalının bu güne kadar buna herhangi bir itirazı olmadığını, aradaki şifahi anlaşma ve ticari teamülün bu şekilde olduğunu, ancak davalının icra takibine konu iki adet faturayı kabul etmediğini, davalı itirazının haksız olduğunu iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında, taraflar arasında vade farkı ödenmesi yönünde sözleşme olmadığı gibi mevcut bir uygulamada bulunmadığını, takip ve dava konusu vade farkı faturalarının kabul edilmeyerek, iade edildiğini savunarak davanın reddi...

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti....

        tarafından bu çekin tahsil tarihi itibariyle oluşan kur farkının davacıya 26.06.2018 tarihli ... nolu 16.284,17 TL tutarlı fatura düzenlenerek yansıtıldığı ve davacıya tebliğ edildiği, ancak ilgili faturanın davacı tarafından kabul edilmediği ve kayıtlara alınmadığı, kur farkı faturasının geçerli olacağı yönünde kanaat oluşur ise, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 24.795,01 TL alacaklı olacağı, kur farkı faturasının geçerli olmayacağı yönünde kanaat oluşur ise, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 41.079,18 TL alacaklı olacağı belirtilmiştir....

          Ek raporunda; davacı verilerinin doğru kabul edildiğinde kesilecek kur farkı faturası KDV dahil hesaplandığında, buna göre toplam alacak faturasının KDV dahil 21.863,02 TL olduğu, bu tutardan TL alacak bakiyesi olan 3.595,63 TL nin düşülmesi gerektiği, kesilmesi gereken kur farkı faturası KDV dahil 18.268,39 TL olduğu, kur farkı kesilebileceği konusunda kanaat getirir ve karar verilirse davacının kesebileceği kur farkı faturası KDV dahil 18.267,39 TL olduğu, kur farkı istenemez kanaatiyle karar verilirse davacının davalıdan olan cari hesap alacağı KDV dahil 3.595,63 TL olduğu, davacı vekilinin itiraz dilekçesi incelendiğinde 30.000,00 TL tutarlı çekler 26/03/2013 tarihinde alındığı, bu konuda takdir mahkemenin olmakla birlikte kur farkının kabul edilmemesi halinde davacının dalıdan 3.595,63 TL alacağı kur farkının kabulü halinde KDV dahil 21.863,02 TL olduğu bildirilmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 12.02.2020 NUMARASI: 2019/60 Esas - 2020/93 Karar DAVA: İtirazın İptali Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, her iki taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

              Tarafların defter ve belgeleri arasındaki farklılık davacı taraf faturaların ödeme tarihindeki kur üzerinden talepte bulunmuş, davalı taraf ise faturaların düzenlenme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Yani taraflar arasındaki ihtilaf davacının kur farkı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Kur farkı talep edilebilmesi için, kur farkı uygulamasına dair bir yazılı bir sözleşme veya taraflar arasında bu yönde oluşmuş bir teamülün bulunması veya faturaların yabancı para cinsi üzerinden düzenlenip, ödemelerin ise Türk Lirası üzerinden yapılmış olması halinde de, yabancı para üzerinden kurulan temel ilişkide fatura tarihindeki kur ile ödeme tarihindeki kur arasındaki farkın istenebilmesi için, bu konuda bir teamülün varlığı da aranmayacağından, fatura tarihi ile fiili ödeme tarihi arasındaki kur farkının istenebilmesi mümkündür....

                Dairemiz bozma ilamında “Taraflar arasındaki uyuşmazlık vade farkı faturasından kaynaklanmaktadır. İmzalanan sözleşmenin 5. maddesinde geç ödeme halinde vade farkı tahakkuk edeceği belirtilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tarafça kesilen faturaların ödeme ve tahsil tarihleri ile buna göre vade farkı oluşup oluşmadığı konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Mahkemece bu yön gözetilerek bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli ve gerekli açıklama içeren ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda davanın HMK'nın 150/6. maddesi gereğince ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakıldığı gerekçesiyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Davalı vekili cevabında, kur farkı talebinin koşullarının bulunmadığını, davacının alacağını çekle tahsil ettiğini, verilen çekler ödenerek borcun kapandığını, davacının kendi kusuru ile kur farkının doğmasına neden olduğunu, çekleri aldığında bankaya ibraz edip karşılığını tahsil etmiş olması halinde kur farkının da doğmayacağını, çekleri TL olarak alırken herhangi bir itirazı kayıt dermeyan edilmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir....

                    maddesine göre, davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili bulunduğunu, davalının arkadaşı ....’ın davacının işletmecisi olduğu otelde düğün yapmak istediğini, düğüne gelen kişilerin otelde konaklaması, otelde yer olmazsa diğer otellerde konaklaması için müvekkilinin turizm acentesi olması nedeniyle yardım istendiğini, bu iş için düğün sahibinden ve davacıdan herhangi bir bedel talep edilmediğini, davalının konaklayacak misafirlerden gelen ödemelerin tek elden toplanmasını sağladığını, davacı şirkete yapılması gereken ödemeyi aynen gönderdiklerini, 40.000 TL’nin ödendiğini, 3,00 Avro kur üzerinden ödeme yapıldığını, ifa aşamasında uzlaşılan bedelin kur farkı eklenerek değiştirildiğini, tarafların ticari defterlerinin incelenmediğini, sadece BA/BS formlarının nazara alındığını belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, faturadan kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu