Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/05/2019 KARAR TARİHİ : 01/07/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki gereği davalı tarafından müvekkiline bir kısım tekstil ürünleri alındığını, karşılığında faturaların kesildiğini, işbu faturalardan doğan kur farlı için de takibe konu kur farkı faturası kesildiğini, söz konusu kur farkı faturasını ödemeyen davalı taraf aleyhine Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2019/......

    Bu durumda davalı ödeme tarihlerine göre kur farkı alacağından dolayı sorumlu olacağından, davacının kur farkı alacağının ödeme tarihlerindeki kurun dikkate alınarak hesaplanması, yani davalının TL cinsinden yaptığı ödemelerin ödeme tarihindeki kur dikkate alınarak yabancı paraya çevrilmesi ve fatura tarihindeki yabancı para ile arada bir fark meydana gelmesi halinde bunun kur farkı olarak davacıya ödenmesi gerekecektir. Diğer yandan, çek bir ödeme aracı olup, çekle yapılan ödemelerde ise çek üzerinde yazılı bedel dışında herhangi bir kur farkı istenemeyecek, yani çek alınmış olmakla alacağın bu bedel üzerinden ödenmesi kabul edilmiş olacağından çekle yapılan ödemelerde kur farkı istenemeyecektir. Bu durumda, varsa kur farkı alacağının çek ile yapılan ödemeler düşüldükten sonra geriye kalan ödemeler yönünden hesaplanması gerekecektir. Dosya arasında yer alan bilirkişi raporlarına göre, davacının kur farkı isteminin çek ile yapılan ödemelere dayandığı anlaşılmıştır....

      Davanın diğer konusu ise kur farkı faturalarıdır. Kur farkı faturalarına ilişkin 56.590,87 TL talep edilmiştir. Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına göre kur farkına esas olan faturalara yönelik ödemeler çek ile yapılmışsa kur farkı istenemez. ( Yargıtay 19. HD 2017/3234 E. - 2019/1778 K. ) Davacı ticari defterlerinin incelendiği bilirkişi ek raporunda döviz cinsinden düzenlenen faturaların çek ile ödendiği belirtilmiştir. Ödemeler çek ile yapıldığı için kur farkı talep edilemez. Taraflara ait ticari defter ve bağlı kayıtlara göre davacının davalıdan 59.029,32-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla; mahkememizce aldırılan kanaat verici bilirkişi raporuna itibar edilerek itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın likit olduğu, davalının asıl alacak yönünden itirazında haksız olduğu anlaşıldığından icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

        Mahkemece, itirazın iptali davalarının takibe dayanak belgelere göre inceleneceği, takipte 20.636,30 TL miktarlı vade farkı faturasından açıkça bahsedilmediği, dolayısıyla vade farkı alacağı hakkında değerlendirme yapılamayacağı belirtilerek, bu fatura yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda, davacı takipte cari hesap ekstresine dayanmış, cari hesap ekstresi içinde de vade farkından kaynaklanan fatura bedellerini de göstermiştir. Vade farkı faturaları cari hesap içerisinde yer aldığından bununla ilgili itirazın iptali davası açabilir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2014/12371-17137) Ayrıca bilirkişi raporunda diğer siparişlere ait formların ibrazı halinde değerlendirileceğinin belirtilmiş olmasına ve davacı tarafça bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin ekinde, diğer sipariş formlarının eklenmiş olmasına rağmen itiraz değerlendirilmemiştir. Dosyaya sunulan sipariş formlarında vade farkı ve koşulları düzenlenmiştir....

          Mahkemece; alınan bilirkişi raporuna göre tarafların defterlerinin 16.12.2008 tarihli kur farkı faturası hariç birbirini teyit ettiği, kur farkı uygulaması için taraflar arasında bu yönde teamül oluşması veya sözleşme yapılması gerektiği, 03.07.2008 tarihli sözleşmede ödemenin yapıldığı tarihteki kur üzerinden yapılacağının belirtildiği, bu durumun tahsilatın döviz üzerinden yapılacağı anlamına geldiği, döviz üzerinden ödemenin ise kur farkı uygulaması olduğu, bu şekilde taraflar arasında kur farkı uygulaması yapılacağının sözleşme ile belirlendiği, davacının kur farkı faturası tarihi itibarıyla 17.915,62 TL alacağı bulunduğu, davacı tarafından kesilen fatura bedeli ise daha düşük miktarlı olup taleple bağlılık gereği davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının 17.401.74 TL asıl alacak, 4.00 TL matbu evrak gideri, icra gideri, vekalet ücreti ile 17.401,74 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle sınırlı olarak iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine,...

            , kur farkı teyit çalışmasına göre de, diğer kur farkı faturalarıyla birlikte davacının ------ kur farkı faturasını da düzenlemesinin yerinde olduğu kanaatine varıldığı, " şeklinde rapor sunulmuştur....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/70 Esas KARAR NO : 2022/998 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/01/2021 KARAR TARİHİ : 10/11/2022 YAZIM TARİHİ : 09/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkili şirketin davalı şirketten kur farkı alacağının bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine Bakırköy ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 17/12/2010 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili Av. ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalıya satılan mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının kısmi itirazda bulunduğunu, itiraza konu vade farkı faturasının 16.12.2008 tarihinde davalıya teslim edildiğini, davalının bu faturaya herhangi bir itirazının olmadığını, vade farkı alacaklarının sabit olduğunu ileri sürerek kısmi itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir....

                  Kur farkı faturası dövizli alacaklar için düzenlenebilir. Bunun için bir sözleşme hükmü bulunmasına da gerek yoktur. Kur farkı döviz cinsinden alacağa yapılan TL ödemesinden sonra döviz kurundaki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Kur farkı faturası kurdan kaynaklanan fark tutarı kadar TL olarak düzenlenip borçlu tarafa gönderilir. Tarafların cevap ve cevaba cevap dilekçeleri kapsamında alacağın kur farkı isteminden kaynaklandığı düşünüldüğü için bu yönde araştırma yapılmış, yeknesak Yargıtay uygulamalarında da kabul edildiği üzere döviz borcu için çek ile ödeme kabul edilmiş ise buna ilişkin ödemelerde kur farkı istenemeyeceğinden bu hususta araştırılmıştır. Ancak davacı taraf bu kez 17.02.2021 tarihli duruşmada cari hesaplarında kayıtlı alacaklarının içerisinde kur farkı alacağının bulunmadığını, ancak ticari ilişki de bazı teslim edilen malların bedellerinin ödenmediğini, takibinde bunların bedeline yönelik olduğu belirtmiştir....

                    GEREKÇE :Dava, kur farkı faturasından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemidir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince, istinaf nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Kur farkı alacağının talep edilebilmesi için yazılı bir sözleşme veya taraflar arasında bu yönde oluşmuş bir teamül bulunması gerekir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2008/6163 E-2008/7544 K sayılı kararı) Yabancı para cinsinden olan borcun, TL üzerinden düzenlenen çek ile ödenmesi halinde kur farkının fiyatlandırılarak çekin miktar hanesine yazıldığı kabul edileceğinden alacaklı kur farkı isteminde bulunamayacaktır.Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmede, satım bedeli euro olarak belirlenmiş ve TL bazında yapılan ödemelerde, kur farkı ödeneceği kararlaştırılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu