Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava dışı borçlunun ----- kaynaklanan ne tutarda borcunun olduğu, davalı tarafından geçerli bir kefalet verilip verilmediği, davacı bankanın doğrudan kefile başvurup başvuramayacağı, bu itibarla takibe yapılan itirazın yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. ---- sayılı takip dosyası içeriğine göre; ---- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının davacı ---- borçlusunun davalı --- olduğu; takibin takip talebinde yazılı kredi sözleşmesine dayalı toplam --- fer'ileriyle birlikte tahsiline yönelik ilamsız icra yoluyla yapılan icra takibi olduğu; --- ödeme emrinin borçluya---- tebliğ edildiği; borçlu tarafından verilen ----- havale tarihli itiraz dilekçesinde borca ve fer'ilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu görülmüştür. İtirazın iptali davasının İİK'nun 67. maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı dosya içeriğiyle sabittir....

    Sayılı dosyasına vaki haksız ve mesnetsiz olan;itirazın İptaline,takibin devamına,%20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA/ Davalılar davaya cevap vermemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE/ Dava, davacı banka ile davalı asıl borçlu ... arasında akdedilen 500.000.00 TL limitli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalıların itirazı üzerine, itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı banka ile davalı asıl borçlu ... arasındaki Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı ...'...

      tarafından kredi çekildiğini, kefilliğin söz konusu olmadığı gibi kefalet sözleşmesinin TBK 583 maddesinde yazılı yasal unsurları taşımadığını, müvekkilinin kefalet sözleşmesindeki kefalet tarihini, müteselsil kefil olduğunu, kefalet miktarını elle yazmadığını, ayrıca Kefalet Sözleşmesinin TBK madde 584 madde kapsamında yasal unsurları taşımadığını, kefalet sözleşmesinin geçerliliği için gerekli eş rızasının bulunmadığını ve kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek, davanın reddine, %20 tazminatın davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Fer'i Müdahil ... vekili 27.03.2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davacı bankanın kefalet akdinin yer aldığı sözleşmede GKS içeriğindeki yazılara kendi taraflarından yapılmayan eklemelerin yapıldığını, GKS'nin içerisinde yer alan kefalet sözleşmelerindeki yazıların, müvekkili ... ve eşi ...'...

        CEVAP: Davalı vekili 12.02.2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davacı bankaya hiçbir borcunun bulunmadığını, dava konusu kredi sözleşmesine dayanılarak müvekkilinin oğlu Necil Ertüzün tarafından kredi çekildiğini, kefilliğin söz konusu olmadığı gibi kefalet sözleşmesinin TBK 583 maddesinde yazılı yasal unsurları taşımadığını, müvekkilinin kefalet sözleşmesindeki kefalet tarihini, müteselsil kefil olduğunu, kefalet miktarını elle yazmadığını, ayrıca Kefalet Sözleşmesinin TBK madde 584 madde kapsamında yasal unsurları taşımadığını, kefalet sözleşmesinin geçerliliği için gerekli eş rızasının bulunmadığını ve kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek, davanın reddine, %20 tazminatın davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

        Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi alacağının tahsili için kefiller aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali davasıdır. Mahkemece tahkikat aşamasında kredi sözleşmelerinde kefalet bölümünde yer alan yazıların davalı kefillerin eli ürünü olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılırken, iki ayrı davada tek müzekkere ile tek rapor alınması usule aykırı olup, bu husus karışıklığa sebebiyet verir ve hukukî güvenliği zedeler nitelikte olduğundan doğru görülmemiştir. Nitekim mahkemece de alınan tek rapordaki sonuçlar karıştırılmış, eldeki davaya konu olmayan sözleşmeye ilişkin tespitler, sanki eldeki davaya konu kredi sözleşmesine ilişkin tespitlermiş gibi karar yerinde yazılmış, buna göre hüküm kurulmuştur. Bu husus yanlış olup, iş bu dosyaya ait olan bilirkişi görüşleri dikkate alınarak bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir....

          O halde davalı tarafından ileri sürülen kefalet sözleşmesine ilişkin hükümlerin genel işlem koşulu niteliğinde bulunduğuna ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmaması, davalının 25.03.2004 tarihli kefalet sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 484. Ve devamındaki, 19.12.2013 tarihli kefalet sözleşmesinin TBK'nun 581. ve devamındaki maddelere uygun şekilde düzenlenmiş olması nedeniyle bu yöndeki iddialarına da itibar etmek mümkün değildir. Davalı, kefalet sözleşmelerini imzaladığı gerek 25.03.2004 gerekse 19.12.2013 tarihinde dava dışı asıl borçlu şirketin ortağı olup 2017 yılında şirketteki hisselerini devretmiş olması, davalının kefaleti ile dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan krediler sebebiyle kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmaz....

            Davanın, TTK'nun 4.maddesinin (1) fıkrasının (f) bendinden kaynaklanan genel kredi sözleşmesine dayalı kefalet ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibi nedeniyle itirazın iptali istemli dava olduğu, yukarıda açıklanan yasal düzenleme ile Hakimler ve Savcılar Kurulu kararı nedeniyle ve davanın açıldığı tarih itibariyle mahkememiz bu nitelikteki davada görevsiz olup görevli mahkemenin ihtisas mahkemesi olan İzmir 6 Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, yasal düzenlemenin Resmi Gazete'de yayınlanıp duyurulması nedeniyle davacı tarafın bu düzenlemeye uygun olarak dava dilekçesini İzmir 6....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2020 NUMARASI : 2019/733 ESAS 2020/392 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı görev şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı Atıcı Mah. İnş. Züc. San. Ve Tic. Ltd....

              Davalı ... vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davalının, davacı tarafından tebellüğ edilen icra dosyasından başlatılan icra takibine konu kefalet sözleşmesinden doğan herhangi bir borcu olmadığı gibi, düzenlenen kefalet sözleşmesinin ilgili kanun hükümleri geçerlilik şartlarına uymadığını, bu nedenle geçersiz olduğunu, geçerli bir kefalet sözleşmesinde imza, kefalet beyanı ve sözleşmeyi oluşturan metnin bir arada bulunması gerektiğini, dava konusu kefalet sözleşmesinde davalının mevcut evli bulunduğu eşinin, anılan kefalet sözleşmesine sözleşme kurulmadan evvel veya sırasında icazet verdiğine ilişkin herhangi bir beyan veya imza bulunmadığını, eş rızası bulunmadan kurulan bir kefalet sözleşmesinin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olduğunu, davacının taleplerinin haksız olduğunu beyanla, davanın reddine, icra takiplerinin iptaline, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...'...

                Davalı ... vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davalının, davacı tarafından tebellüğ edilen icra dosyasından başlatılan icra takibine konu kefalet sözleşmesinden doğan herhangi bir borcu olmadığı gibi, düzenlenen kefalet sözleşmesinin ilgili kanun hükümleri geçerlilik şartlarına uymadığını, bu nedenle geçersiz olduğunu, geçerli bir kefalet sözleşmesinde imza, kefalet beyanı ve sözleşmeyi oluşturan metnin bir arada bulunması gerektiğini, dava konusu kefalet sözleşmesinde davalının mevcut evli bulunduğu eşinin, anılan kefalet sözleşmesine sözleşme kurulmadan evvel veya sırasında icazet verdiğine ilişkin herhangi bir beyan veya imza bulunmadığını, eş rızası bulunmadan kurulan bir kefalet sözleşmesinin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olduğunu, davacının taleplerinin haksız olduğunu beyanla, davanın reddine, icra takiplerinin iptaline, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...'...

                  UYAP Entegrasyonu