Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır....
Kanun’un Ek 6. maddesinde ise kurulacak yükseköğretim kurumunun vakıf tüzelkişiliği dışında ayrı bir tüzelkişiliğe sahip olduğu açıkça ifade edilmiş, bu husus Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği 5. maddesinde de “vakıf üniversitesi; vakıflar tarafından kanunla kurulmuş bulunan, kamu tüzel kişiliğine sahip yükseköğretim kurumudur” denilmek suretiyle yinelenmiştir. Devlet üniversitelerinden mali ve idari yönlerden farklı bir hukuki rejime tâbi olan ve kamu tüzel kişiliğine sahip olan vakıf üniversitelerinde de tıpkı devlet üniversiteleri gibi bir kamu hizmeti yürütülmekte ve kamu gücü kullanılmaktadır; bu üniversiteler, hukuki rejim anlamında kamu hukukuna tâbidirler. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde; “b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları” idari dava türleri arasında sayılmıştır....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, dava dışı işçinin yasal mevzuata aykırı şekilde işe alındığını, çalıştığını, ödenen ücretler yasal olduğu iddiasıyla vakfın zarara uğramadığı çıkarımının doğru olmadığını, mahkeme gerekçesinin çelişkili olduğunu, işlemin temelden sakat olduğunun kabul edilmesi ile birlikte zararın olmadığının belirtilmesinin mantığa aykırı olduğunu, dönemin mütevelli heyeti olan davalıların vakfı zarara uğrattığını belirterek kararı istinaf etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vakıf mütevelli üyelerinin haksız fiilinden kaynaklı alacağa dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir....
Davacı, davada davalıların özensiz ve usulsüz işlemleri sonucu aynı abone numarasında üç farklı abonelik kaydının gerçekleştirildiğini ve bu nedenle ödenmeyen elektirik borçları nedeniyle kurumun zarara uğradığını ileri sürmüştür. Bu ileri sürülüş biçimine göre dava hukuki nitelik açısından haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem sorumluları oldukları ileri sürülen davalıların sorumluluğu dava dışı firmaya karşı takip veya dava açılmasına bağlı değildir. Davalılar ve üçüncü kişiler kurum zararı nedeniyle davacıya karşı müteselsil (zincirleme, dayanışmalı) olarak sorumlu durumundadırlar. Borçlar Yasası'nın 142. maddesine göre alacaklı, müteselsil borçluların tümünden veya birinden (veya birkaçından) borcun tamamının veya bir kısmının ödenmesini isteyebilir. Borcun tamamının ödenmesine kadar bütün borçluların sorumluluğu devam eder....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacı şirkete ait otomatik bariyerin hasara uğraması iddiasından kaynaklanan tazminatın, davalıdan tahsili istemine ilişkin dayalı yapılan icra takibine davalının itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Gerçek zarar ilkesi yönünden; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 08.12.2010 tarih, 2010/7-530 E, 2010/636 K.sayılı ilamında da vurgulandığı üzere hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Mal varlığına yönelik haksız eylemlerde gerçek zarar, mal varlığının haksız eylemden önceki durumuna gelmesi, bir başka anlatımla haksız eylem meydana gelmemiş olsa idi ne durumda olacak ise o duruma getirilmesi için gerekli olan tutardır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/328 Esas KARAR NO : 2021/720 DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 03/07/2020 KARAR TARİHİ : 04/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Müvekkili şirkete ait ... adresinde 27.02.2018 tarihinde, ... tarafından yapılan çalışma esnasında ... kablonun hasara uğradığını, söz konusu hasar ile müvekkili şirketin 2.833,33-TL tutarında zararı meydana geldiğini ancak işbu zararın sorumlular tarafından karşılanmadığını, bunun üzerine 4.617,50-TL alacağın tahsili için ... 28.İcra Müdürlüğü’nün ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklanan hasar bedelinin tazmini talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İİK'nın 67/1.maddesine göre "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir." TBK'nın 49.maddesine göre "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür." TBK'nın 50.maddesine göre, "Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler."...
E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını; davalı-borçlu tarafından borca haksız ve dayanaksız olarak itiraz edildiğini; itirazın iptali amacıyla işbu davanın ikame edildiğini, davanın reddedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, davalı ile müvekkil arasında akdedilen sözleşme gereği davalı ödeme yükümlülüğü altına girmiş ve buna mukabil bir kısım ödemeler yapıldığını, bu aşamada davalının borcun muaaccel hale gelmediğinden bahisle ödeme yapmaktan kaçınmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve kabul edilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, bozma üzerine davanın kısmen kabulüne, icra takip dosyasındaki asıl alacak miktarı 3.966,97 TL kabul edilerek bu bedele ilişkin davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin bu bedel üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak yargılamayı gerektirir olduğundan icra inkar tazminatı ve icra tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, haksız azil nedenine dayalı olarak vekalet ücretinin tahsili amacı ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, davacı avukatı azilnamede bildirilen nedenlerle ve haklı olarak azlettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....