Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.07.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 13.07.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinin borcun teminatı olarak yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesi ile satışın yapıldığının ispatlanamaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

    Ne var ki, taraflar arasında yapılan taşınmaz satış sözleşmesi yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca geçersiz olduğuna göre, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hangi tarafın sözleşmeden döndüğü sonuç ifade etmediği gibi sözleşmedeki cezai şartta geçersiz olup; taraflar yalnızca karşılıklı olarak verdiklerini iade alabileceklerdir. Bu durumda, geçersiz taşınmaz satışına konu taşınmaz halen davalı adına kayıtlı olduğuna ve taraflar arasında geçerli satış yapılmadığına göre; davalı davacı aleyhe kendisine satış bedeline mahsuben ödenen 4.000 TL kadar sebepsiz zenginleştiğinden; ilk derece mahkemesince asıl davanın kabulüne, cezai şart geçersiz olduğundan birleşen davanı ise reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmediğinden, davalı -birleşen davacı Onur Sedef vekilinin anılan hususlara değinen istinaf istemi yerinde görülmemiştir....

    Davanın niteliği, tapu kaydı, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi sunulan belge ve deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki istemine ilişkin olup uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkindir. Davacının iddiasında haklılığını ispat konusunda tapu kaydı, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve ekleri ile konut teslim tutanağı, ödeme belgeleri, keşif, bilirkişi, vs. yasal delillere dayandığı dava dilekçesi ile sabittir. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacaktır. Taşınmaz daire niteliği ile davalı Teknik Yapı....A.Ş.adına tapuda kayıtlı olup davacı ile davalı Teknik Yapı AŞ.arasında 30/12/2016 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, taşınmazın tapu kaydında davalı bankanın alacaklı, davalı Teknik Yapı...A.Ş.'...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/707 Esas KARAR NO : 2021/1218 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/04/2018 KARAR TARİHİ : 15/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu ile müvekkili şirket arasında 20/07/2010 tarihinde .... abone no'su ile ... Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi satışına ilişkin Perakende Satış sözleşmesi imzalandığını, davalı borçlu abonenin, kullandığı enerji bedeli borcunu ödememesi nedeniyle Bakırköy ........

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.06.2015 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 25.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, babası ... 'in ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesinde kain 13448 ada, 8 parselde kayıtlı bulunan taşınmazdaki zemin katın tamamını İzmir 9....

        Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, hukuki niteliği bakımından bir ön akit olup bu sözleşme ile; taşınmaz mal mülkiyetinin başkasına geçirilmesi ve başkası adına tescili değil, sadece o taşınmaz malın ileride satışına ilişkin bir sözleşme yapılması borçlanılmaktadır. Bu nedenle, satış vaadine konu taşınmazın sözleşmenin düzenlendiği sırada vaad edenin mülkiyetinde bulunmaması sözleşmenin geçersizliği sonucunu doğurmaz. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin aynen yerine getirilmesi mümkündür ancak, satış vaadinde bulunan, geçerli bir satış vaadi sözleşmesine rağmen akdi yerine getirmez ise, vaad edilen; vaad olunan satış aktinin yerine getirilmesi hususunda dava açabilir. Zira, satış vaadi sözleşmesi, satış sözleşmesinin yapılmasına tarafları icbar eder. Mahkemenin hükmü de bu satış aktinin yapılmasına ilişkindir. Bir başka deyişle mahkeme hükmü satış aktinin yerini tutar ve Türk Medeni Kanunu'nun 716....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, taraflar arasındaki geçersiz taşınmaz satış sözleşmesinden istinaden davacı tarafından davalıya ödenen satış bedelinin tahsiline ilişkin olup, ihtilaf sebepsiz zenginleşmeye niteliğinde olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Tarih :23.10.2007 No :261-283 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinden (kredili bankomat 7/24) kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı garantörlerin itirazlarının iptali istemine ilişkindir. Davalılar vekili sözleşmede müvekkillerinin kefil oldukları miktarın belli olmadığını, hal böyle olunca kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              Mahkemece, adi yazılı şekilde düzenlenen taşınmaz satış sözleşmesinin geçersiz olduğu ancak tarafların aldıklarını iade ile mükellef olup davacının ödediği parayı geri isteme hakkı bulunduğu, emlak komisyoncusu olan davalının TBK 40. maddesine göre temsilci durumunda olduğundan, anılan maddeye göre sözleşmenin hukuki sonuçlarının davalı değil temsil olunan taşınmaz sahibi üzerinde doğacağı, bu sebeple davacının ödediği peşinatın iadesi ile sair taleplerini temsil olunan/taşınmaz sahibine yöneltmesi gerektiği (davalıya husumet yöneltilemeyeceğinden), bu sebeple de davalının kendisi hakkındaki icra takibine yaptığı itirazın usul ve yasaya uygun olup, davacının itirazın iptali talebinin doğru olmadığı gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava harici gayrımenkul alım satımı ve komisyon sözleşmesi gereğince peşinat olarak ödenen miktarın iadesine ilişkin olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu