"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının miras bırakanı ...ile aralarında 11.09.2000 tarihli noterde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre yapılacak inşaatta C blok 1 no’lu dairenin 43.000 DM karşılığında kendisine satışının vaat edildiğini, davalı süresinde daireyi teslim etmediği için ek sözleşme yaptıklarını, ancak dairenin yine zamanında teslim edilmediğini, imzalanan sözleşmeye davalının da müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attığını, davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
KARAR Davacı, davalı alacaklı ile 1.6.2012 tarihinde haricen imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu ileri sürerek davalı tarafından ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/13807 E. sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan icra takibinin iptali ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereğince davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, uyuşmazlığın taşınmazın aynından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu, taşınmazın aynından kaynaklanan davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olduğundan HMK. 12. maddesi gereğince taşınmazın bulunduğu yer olan .... Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Haricen yapılan satış sözleşmesi geçersiz olup, geçersiz satış sözleşmesine istinaden verilen senet geçersiz olacağından senede istinaden yapılan takipte dayanaksız olacaktır. O halde mahkemece geçerli bir satış sözleşmesi olup olmadığı hususunda araştırma yapılarak ilgili trafik tescil müdürlüğünde araca ilişkin satış sözleşmeleri incelenerek geçerli bir satış sözleşmesi varsa ispat külfetinin davalılarda olduğu gözetilerek davalılar yemin deliline dayandığına göre mahkemece davalılara yemin hakkı hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre, geçerli bir satış sözleşmesi yoksa davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.04.2015 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.04.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, .......
İcra Müdürlüğü'nün 2021/11389 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 120.000 TL'lik kısmının iptalinin talep edildiğini, ancak davaya konu icra takibinin ödeme emri ile talep edilen tutarın 142.162,20 TL olduğunu, dava dilekçesinde dahi taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan bir alacağı olduğu iddiasını ileri süren davacının, salt tazminat alacaklarına ilişkin davaların ikame edilmiş olduğu asliye hukuk mahkemesinde davasını ikame ettiğini, oysa ki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklara bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunun davanın görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla, fazlaya ilişkin her türlü talep hakları saklı kalmak kaydıyla;, davacının sonuç ve talebini açıklaması için süre verilmesine, davacı'nın tüketici olması ve davaya konu Sözleşme'nin Düzenleme Şeklinde Ön Ödemli Konut Satış Vaadi Sözleşmesi olması sebebi ile mahkemenin görevsizliğine, davanın reddine, davacı aleyhine %20'den az olmamak kaydı...
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, temyiz eden davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava, harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı satış bedelinin tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
Bu nedenle tapulu taşınmazların harici satış yoluyla devri mümkün değildir. (Aynı yönde Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin 01.07.2008 tarih 3589 – 8256 B.K sayılı kararı) Dolayısıyla düzenlenme anında resmi şekilde yapılmamış olan taşınmaz satışına ilişkin sözleşme geçerli kabul edilemez. Davaya konu uyuşmazlığa neden olan ....04.2010 tarihli satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir. Öte yandan taşınmazların daha sonra tapuda resmi şekilde devirlerinin tamamlanmış olması, başlangıçta geçersiz olan ....04.2010 tarihli satış sözleşmesine geçerlilik kazandırmaz. Bunun yanında taşınmazların tapu sicilinde resmi şekilde yapılan devri sırasında, alıcı davacı şirket tarafından taşınmazların tapu siciline ....04.2010 adi şekilde yapılan sözleşmeye ilişkin bir şerh konulmamıştır. Hal böyle olunca geçersiz olan ....04.2010 tarihli adi taşınmaz satışı sözleşmesine bağlı kararlaştırılan cezai şarta ilişkin hükümlerde geçersizdir....
Davalı şirket, taşınmazı satın almak istemesi üzerine müvekkil şirketle taşınmaz satışına aracılık etmesi karşılığında satış bedelinin %2'si kadar ücret ödeyeceği konusunda anlatıklarını, Müvekkil de bu anlaşma üzerine, satıcıyla, ekspertizle, bankalarla birden fazla görüşme sağlamış, tapu işlemi için başvurular yaptığını, Nihayetinde mesai harcayarak iki tarafı bir araya getirmiş ve taşınmaz satış işleminin gerçekleştirilmesine aracılık ettiğini, Müvekkil şirketin, taraflar arasında söz konusu taşınmaz satışına aracılık ettiği ve müvekkil ile davalı arasında taşınmaz simsarlığından doğan ticari iş ilişkisi kurulduğunu, müvekkilin şirketin ücreti hak etmiş olduğu izahtan vareste olduğunu, Taşınmazın 2.200.000,00 TL bedelle satılmış olup tarafların anlaştığı üzere müvekkilin hak etmiş olduğu ücret olan 44.000,00 TL'nin ödenmesi konusunda davalı tarafa birçok kez başvurulmuşsa da davalı taraf müvekkilin ücretini ödemeye yanaşmadığını, Taraflar arasındaki bu ticari ilişkiden kaynaklanan...
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava,taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali ve tazminat istemlidir. Davacı vekili;davacının,noterde düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesiyle davalıdan sözleşmeye konu taşınmazı 10.000- tl.bedel mukabili satın aldığını,ancak taşınmazın 3.şahsa satılarak ifanın imkansız hale getirilmesi neticesinde bu tarih itibariyle taşınmazın rayiç değeri olan 50.000- tl.tazminatı davalının ödemesi gerektiğini ileri sürerek,10.000- tl.nin tahsili için başlatılmış icra takibine yönelik davalının itirazının iptali ile 40.000- tl.tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
DAVA : Alacak (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/06/2021 KARAR TARİHİ : 10/03/2022 Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında alım satım ve komisyon sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği davalı ile taşınmaz sahibinin sözleşmeye konu taşınmazın satımı konusunda 630.000,00 TL bedel karşılığı anlaştığını, müvekkilinin satış sözleşmesinin kurulmasında aracılık ettiğini, tapuda satış sözleşmesinin kurulması durumunda alıcı ve satıcıdan her birinin satış bedelinin %2 si oranında müvekkiline ödeme yapacağını, söz konusu satış işleminin gerçekleştiği halde davalının müvekkiline 12.600,00 TL'yi ödemediğini, açılan icra takibine de itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 30/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 3....