WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda dayanılan 29.11.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi kanuna ve usulüne uygun düzenlenmiş geçerli bir sözleşmedir. Ancak satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez....

    Bununla birlikte davacı, satın almış olduğu taşınmazı iade etmeden ödediği satış bedeli için faiz talep edemez. 10/07/1940 gün ve 2/7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararına göre, geçersiz taşınmaz satışında verilen satış bedeline alıcı faiz, taşınmazın kullanılmasından dolayı da satıcı ecrimisil veya kira bedeli isteyemez. Davaya konu taşınmaz satış sözleşmesi geçersiz olduğuna göre, her geçersiz satışta olduğu gibi taraflar aldıklarını sebepsiz iktisap hükümleri dairesinde iade ile yükümlü olmakla birlikte, taşınmaza zilyet olan davacı zilyetliği devam ettiği sürece satış bedeline faiz işletilmesini talep edemeyecektir. Somut olayda; davalı temyiz dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında davaya konu taşınmazın halen davacının tasarrufunda olduğunu belirtmiştir. Ne var ki dosya kapsamından dava tarihinde taşınmazın kim tarafından kullanıldığı hususu anlaşılamamakta olup, mahkemece de bu yönde bir araştırma yapılmamıştır....

      Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/02/2015 NUMARASI : 2014/232-2015/68 Davacı tarafından, davalı aleyhine 12.03.2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

        Hükmü, davacı temyiz etmiştir.Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davası ile borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

          UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, harici oto satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemi ile başlatılan takibe vaki itirazın kısmen iptali istemli davanın kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, harici oto satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemi ile başlatılan takibe vaki itirazın kısmen iptali istemini konu almaktadır. Taraflar akdedilen 27/04/2020 tarihli oto satış sözleşmenin incelenmesinde satıcının T1 alıcının T3 satım konusunun 34 XX 599 plaka sayılı kamyonet ve satım bedelinin 120.000,00 TL olduğu, araç bedelinin 25/10/2020 tarihinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, aracın alıcı tarafından teslim alındığının yazılı olduğu, ruhsat sahibinin Yasıl Yıldırak olduğu ve sözleşmenin başında "Uslu Otomotiv Tolga Uslu" yazılı olduğu görülmektedir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/346 Esas KARAR NO : 2022/449 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/05/2022 KARAR TARİHİ : 18/05/2022 Mahkememiz ... tarihli tensip ara kararı ile tefrik edilerek yukarıdaki esasa kaydı yapılan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı kooperatif tarafından 8 Eylül 2002 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yapıldığını, ancak işbu Olağanüstü Genel Kurul Toplantısının usul ve yasaya aykırı olduğunu, alınan kararların mutlak butlan ile batıl ve yok hükmünde olduğunu, öncelikle genel kurula çağrı davetiyesinin usulsüz olduğunu, zira ortaklara gönderilen 01.08.2002 tarihli çağrı davetiyelerinde olağanüstü toplantı tarihinin 08 eylül 2002 pazar günü saat 09.00 olarak belirtildiğini, kooperatifin ortaklara 01.09.2002 tarihinde toplantı çağrı davetiyesi göndermeden...

            Mahkemece, davacının geçersiz sözleşmeye dayanarak dediği paranın iadesini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında haricen düzenlenen 10.11.2000 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi ile davacının 15.000 Dolar karşılığında davalıdan taşınmaz satın aldığı, tapu devrinin yapılmadığı anlaşılmakta olup, satış tarihi itibariyle tapulu olan taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri) O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/530 Esas KARAR NO : 2021/330 DAVA : İtirazın İptali (Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/04/2019 KARAR TARİHİ : 06/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma İle ...A.Ş. arasında gerçekleştirilen şifahi ve bu sebeple de geçersiz bulunan taşınmaz harici satış sözleşmesi gereğince müvekkili firma tarafından ...A.Ş.'nin ...hesabına 31.08.2018 tarihinde "... Dükkanlar içindir" açıklaması İle 60.000,00 TL'yi transfer etmiş olduğunu,... A.Ş., 27.09.2018 tarihinde ...A.Ş. ile birleşerek münfesih hale gelmiş olduğunu, işbu harici satış sözleşmesi geçersiz bulunduğundan Kadıköy ......

                Buna göre, davaya konu sözleşme, taşınmaz satışına ilişkin olup, geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğu için bu sözleşmede yer alan kaporaya ilişkin hükümler de aynı şekilde geçersizdir. O halde; taraflar arasında yapılan geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından davalıya 20.000,00 TL ödendiği anlaşıldığından; geçersiz sözleşmelerde, herkesin, aldığını iade etmekle yükümlü olduğu nazara alındığında, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken; aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                  Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Davacının iddia ettiği satış sözleşmesinin konusu olan taşınmazın malikinin Öz Fazlıoğlu Yapı İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi olup, davada müvekkiline husumet düşmediği, Karşı tarafın iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte, huzurdaki davanın konusu taşınmazın satışına ilişkin olmakla, İddia edilen sözleşmenin gerçek kişiler arasında akdedilmiş olduğu varsayılırsa sözleşme tarafları tacir değil gerçek kişiler olduğu, kar amacı gütmeyen bir satış işleminin tüketici sözleşmesinden doğan bir anlaşmazlık olmadığı ,mahkemenin görevsiz olduğu, Esas yönünden ise; davacı tarafın iddiasının aksine, taraflar arasında usulüne uygun bir taşınmaz satış sözleşmesi bulunmadığı, taşınmaz satış sözleşmelerinin geçerliliği resmi şekil şartına uygun olmasına bağlı olduğu , Davacı tarafça iddia edilen, müvekkiline ödeme yapıldığına ilişkin beyanların gerçeklikle bir ilgisi bulunmadığı, iddia edilen ödemelerin HMK. 200....

                  UYAP Entegrasyonu