"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davadasında ... Sulh Hukuk ile ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konu alacağın kira ilişkisinden doğduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise; dava konusu talebin ecrimisile ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Öte yandan; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davaları sonucunda kurulan kabul hükmü inşai (kurucu) nitelikte olmayıp izhari (açıklayıcı) nitelik taşıdığından ve muvazaa ile illetli olan temlik işlemi baştan itibaren geçersiz sayılacağından, temlik konusu edilen taşınmazın murisin terekesinden maddi anlamla çıktığı düşünülemez. Bunun sonucunda da, murisin ölümü ile terekesinin mirasçılarına intikal edeceği ve ölüm tarihi itibarıyla mirasçılarının hak sahibi olacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; murisin ölüm tarihi esas alınmak suretiyle (hasat dönemleri de değerlendirilerek) hesaplanacak ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden geriye doğru beş yıl için hesaplanan ecrimisile hükmedilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiş ve Dairenin 02.03.2020 tarihli ve 2018/5293 Esas, 2020/2024 Karar sayılı onama ilamının maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmıştır....
Ne var ki ihtarname tebliğ tarihinden öncesine ilişkin intifadan men hususunda bilgi ve belge bulunmadığı gözetilmemiş (davacının sair delillere dayandığı değerlendirilip) yemin delili de hatırlatılmamış böylece 5.8.2004 tarihinden ihtarneme tebliğ tarihine kadar olan süre için intifadan men şartının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmadan 5.8.2004 tarihinden itibaren ecrimisile hükmedilmiştir. Eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de, dava tarihi (31.7.200) tarihine kadar ecrimisile hükmedilebileceği, oysa raporda 5.8.2008 tarihi dahil ecrimisil belirlendiği dikkate alınmadan rapor doğrultusunda dava tarihinden sonrası için de ecrimisile karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dosya içeriğine göre, mahkemece, davalının, ecrimisile ilişkin olarak aleyhine başlatılan icra takibine yaptığı borca itirazın kısmen iptali ile 422,00 TL üzerinden icra takibinin devamına ve asıl alacak olan 422,00 TL'nın %40'ı oranında icra inkar tazminatına karar verildiğine göre;davalı tarafından temyiz edilen bölüm karar tarihi itibariyle 1.540,00 TL.yi geçmediğinden HUMK.nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427.maddesinin 2.fıkrası gereğince davacının temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin değerden reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle HUMK.nun 427/2, 432/4 maddeleri uyarınca davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, 11.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 1866 ada 4,5,12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların davalılar ve mirasbırakanları ... tarafından haksız müdahale edildiğini, 30 gün içerisinde 4.356 TL ecrimisilin ödemesinin davalılar mirasbırakanına ihtar edildiğini ancak ödenmediğinden ... 6. İcra Müdürlüğünün 2010/1232 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, mirasbırakanın takipten önce öldüğü belirlendiğinden aynı alacak için ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2011/7018 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takibe davalıların kısmi itirazda bulunarak 3.151,12 TL ödediklerini davalıların kısmı itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, ecrimisile ilişkin dava ve takiplerde geriye doğru ancak 5 yıllık ecrimisil talep edebileceğini 7.10.2006-31.12.2009 dönemi faiz ve K.D.V dahil ecrimisilin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
a para gönderdiğini ancak davalının taşınmazı kendi adına tescil ettirmesinden dolayı tapu iptali ve tescil davası açtığını, dava sonucunda çekişme konusu taşınmazın adına tesciline karar verildiğini, ancak davalıların 2003 tarihinden itibaren taşınmazı mesken olarak kullanmaya devam ettiklerini ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişler, aşamalardaki beyanlarında 2013 senesi ramazan ayının birinci günü evi boşalttıklarını bildirmişlerdir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil kararının kesinleşmesinden itibaren davacının mülkiyet hakkını kazandığı gerekçesiyle kısmen ecrimisile karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.03.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen dosya davacı vekili tarafından davacı-davalı aleyhine 06.06.2011 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil nedenine dayalı ... iptali ve tescil istenmesi ve davaların birleştirilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulü ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisile birleştirilen davanın reddine dair verilen 17.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz...
-KARAR- Asıl dava ecrimisil isteği ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, birleştirilen dava ise ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, asıl davada 972.00.-TL, birleştirilen davada ise 1.818.00.-TL ecrimisile hükmedilmiştir. Davalar birleştirilerek görülse de ayrı dava olma özelliğini kaybetmediğinden, kesinlik sınırı her bir dava için ayrı ayrı dikkate alınacaktır. Karar tarihi itibariyle her iki istek miktarının 6100 sayılı HUMK'nin 5219 sayılı Yasa ile değişik 427/2 maddesi hükmünde öngörülen ve 1 Ocak 2013 gün 28515 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kesinlik sınırı olan 1.820.-TL'nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, kesin olan kararlara karşı temyiz isteği yönünden mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayda da bir karar verilebileceğinden davalı vekilinin 16.08.2013 tarihli temyiz dilekçesinin REDDİNE, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
B.. vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan anneleri Huriye Baykal'ın 2117, 2175, 2473, 2524, 2652 ve 2719 parsel sayılı taşınmazlarını diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğluna satış göstererek temlik ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini ve 10.000,00 TL ecrimisil istemişlerdir. Davalı M.. B.., mirasbırakanın ihtiyaçlarını karşılamak için taşınmazlarını sattığını bildirerek davanın reddini savunmuş, diğer davalı Tapu Müdürlüğü de davanın reddini savunmuştur....
Hal böyle olunca, davalının açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının reddedildiği dikkate alınarak dosya kapsamından davalının taşınmazda hak sahibi olmadığı nazara alınarak davacının, davalının kullanımına rızasının bulunduğundan bahsedilemiyeceğinden tespit edilecek ecrimisile karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....