Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; eser sözleşmesine dayalı alacak iddiasıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır. Kural olarak, muaccel (vadesi gelmiş) ve rehinle teminat altına alınmamış bir alacak için, mahkemeden ihtiyati haciz isteğinde bulunulabilir. Müeccel (vadesi henüz gelmemiş) alacaklar açısından ancak kanunda öngörülmüş, kanunda belirtilen istisnai hallerde ihtiyati haciz talep edilebilir: 1) Borçlunun belirli bir yerleşim yeri yoksa; 2) Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa şeklindedir. Somut olayda ihtiyati haciz talep eden davacının ileri sürdüğü alacağın rehinle temin edilmediği sabit olduğu gibi alacak yargılamayı gerektirdiğinden muaccel olmadığı da ihtilâfsızdır. Dosya içeriğine göre yaklaşık ispat koşulu da gerçekleşmemiştir....

Davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin değerlendirilmesi neticesinde alınan 23/05/2022 tarihli ara kararla; yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı gerekçesiyle, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, müteakip davacı vekilinin icra olunan 06/02/2023 tarihli duruşmada yeniden ihtiyati haciz isteminde bulunması üzerine mahkemece istemin daha sonra alınacak ara kararla değerlendirilmesine karar verilerek 07/02/2023 tarihinde alınan ara kararla; ihtiyati haciz talebine konu alacağın mevcudiyetinin yargılamayı gerektirdiği, yargılamanın devam ettiği, yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, verilen ara karara karşı davacı vekili tarafından; görülmekte olan davada müvekkili yararına ihtiyati hacze hükmedilmesine ilişkin koşulların gerçekleştiği, bu nedenle ihtiyati haciz istemlerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

    Mahkemece ihtiyati hacze konu kredi sözleşmesi nedeniyle alacaklı tarafından itiraz eden borçlu aleyhine açılan itirazın iptali davasının derdest olduğu, 6100 sy. HMK'nun 390/1 md. gereğince dava açıldıktan sonra ihtiyati haczin ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden istenebileceği, gerekçeleriyle itirazın kabulüne ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, karar ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. Alacaklının talebi üzerine verilen ihtiyati haciz kararına karşı borçlu 30.03.2016 tarihinde ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye itiraz etmiştir. Ancak, borçlunun itirazlarından önce alacaklı tarafından icra takibi başlatılmış ve vaki itiraz üzerine de 26.01.2016 tarihinde itirazın iptali davası açılmıştır. Bu durumda, ihtiyati hacze itirazı inceleme görevi asıl uyuşmazlığı sonuçlandıracak itirazın iptali davasını gören mahkemeye ait olup, ihtiyati hacze itirazın reddi gerekirken yazılı, gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmüştür....

      CEVAP: İhtiyati haciz isteyen vekili itiraza cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava dışı üçüncü kişiye son ödeme yaptığı 15.05.2020 tarihinden itibaren iki yıl içerisinde bu ödemeyi davalıya rücu edebileceği ve dava tarihi itibariyle alacağın zamanaşımına uğramadığını, dava değeri olarak bildirilen değer üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiğini, zira sigorta şirketlerince yapılan ödemeler ile sovtaj bedeli mahsup edildikten sonra dava dilekçesinde talep olunan değer üzerinden dava açılarak bu miktar üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiğini savunarak itirazın reddine karar verilmesini istemiştir....

        HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Talep, genel kredi sözleşmesine istinaden dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan nakdi kredi alacağının tahsili için davalı-müteselsil kefile karşı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası kapsamında İİK'nın 257. maddesi gereği ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere ihtiyati haciz, İİK'nın 257. vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, bir para alacağının zamanında ödenmesini temin etmek içi, mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulması halidir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, talepte bulunanın alacaklı olması, bu alacağın muaccel bulunması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İİK'nın 258/1. maddesinde ise; ihtiyati haciz isteyenin alacaklı olduğunu yaklaşık ispat kuralına göre ispat edebilmiş olması düzenlenmiştir....

          DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddi ara kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            Davanın konusu itirazın iptali olup, ihtiyati tedbir konulması istenilen araç ve taşınmazların dava konusu olmadığı anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebinin reddine, ihtiyati haciz talebinin ise mevcut delil durumu dikkate alındığında davacı tarafça sunulan deliller incelendiğinde alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti hususunda alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.'' gerekçesiyle davacının dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir/haciz taleplerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. Sayılı konkordato süreci akabinde davalı bankanın 2004 s....

              Hukuk Dairesinin 2022/191 Esas, 2022/234 Karar sayılı, 09/02/2022 tarihli kararı ile ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmıştır. Buna göre, yukarıda açıklamalar ışığında, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğu, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiş olmasının ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirmediği gibi, ihtiyati haciz kararının, verildiği mahkemece kaldırılmadığı sürece alacaklının ihtiyati haczin uygulanmasına dair istemi yönünden işlem yapılmasında yasaya aykırılık olmasa da, olayımızda, şikayete konu takip dosyasından uygulanan ihtiyati haciz kararının başka takip dosyalarına ilişkin olarak açılan itirazın iptali davasından verilmiş olması, ayrıca bu takip dosyası için görülen itirazın iptali davasından da BAM 20....

              İlk derece mahkemesinin 27/09/2022 tarihli ara kararında; "...Davacı vekilinin dava dilekçesi ile sunmuş olduğu talep dahilindeki istemin ihtiyati haciz mahiyetinde bulunduğu zira ihtiyati tedbir talebinin uyuşmazlık konusu üzerinden talep edilebileceği, davacı iddialarının bir alacağın varlığına ilişkin olduğu, bu kapsamda yapılan incelemede ihtiyati haciz verilebilmesi için aranan şartlardan alacağın varlığına ilişkin yaklaşık ispat ölçüsünde bir belgenin dilekçe ekinde sunulmadığı yalnızca faturanın varlığının alacağı yaklaşık olarak ispat edemeyeceği..." gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....

              nin bu dosya üzerinden ihtiyati haciz talep ettiğini ancak bu talebinin mahkeme tarafından reddedildiğini, aynı sözleşmeden kaynaklanan derdest davalar bulunması nedeni ile yeniden ihtiyati haciz talebi söz konusu olacak ise bunun da derdest itirazın iptali ve menfi tespit davasının bulunduğu mahkemeden talep edilmesi gerektiğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Karşı taraf (alacaklı) vekili; itirazın haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu savunarak itirazın reddini istemiştir. Mahkemece, duruşmalı olarak yapılan incelemeye göre; lehine ihtiyati haciz kararı verilen banka tarafından açılan ve halen ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/566 esas sayılı dosyasında devam eden itirazın iptali ve menfi tespit davalarının derdest olduğu, aynı sözleşmeden kaynaklanan ihtiyati haciz taleplerinde ......

                UYAP Entegrasyonu