Davacı yapgılama sırasında verdiği 10.3.2008 tarihli dilekçesinde, davasının itirazın iptali davası olarak görülmesini istemiştir. Mahkemece, bu davanın alacak davası olduğunun kabulü ile hüküm kurulmuştur. Davacının 10.3.2008 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde itirazın iptali davası olarak görülmesi gerekirken, yazılı şekilde alacak davası olarak görülüp sonuçlandırılması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte acıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 21.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerinde, borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 inci maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s.223.)....
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, icra takibine itirazın iptali ile takibin 5.300 TL asıl alacak ve 239,83 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, davalının asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, TTK.'nun 1301. maddesi gereğince alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, icra takibine itirazın iptali ile takibin 5.300 TL asıl alacak ve 239,83 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, davalının asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, TTK.'nun 1301. maddesi gereğince alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir....
Alacak miktarının takip veya dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilen icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır. İtirazın iptali davası açılmadan önce borcun kısmen ödendiği hallerde, alacaklının ödenen kısım yönünden dava açmakta hukuki yararı olmayacağından, ödenen miktar gözönüne alınmaksızın bu kısım için de icra inkar tazminatına hükmedilemeyecektir. Alacağın varlığının dava tarihi itibariyle belirlenip icra inkar tazminatına hükmedilmesi dava ekonomisi ve yararlar dengesine de uygundur....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; dava ve takip konusu 05.03.2009 tarihli faturanın alt kısmında yazılı notta “05.03.2009 tarihi itibariyle 12.670,32 TL.borcunuz bulunmaktadır" ibaresine yer verildiği, bu notun davacı tarafça yanlışlıkla yazıldığının ispat edilmediği, notu davacı asilin kendisinin yazdığını kabul ettiği, davalı tarafça daha fazla ödeme yapıldığı ileri sürülmüşse de bu hususun ispat edilmediği, davalıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılmasına rağmen davalının bu hakkını kullanmadığı, davacının faturada yazılı notta belirtilen alacak miktar ve talebi ile bağlı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Kayseri 2.İcra Müdürlüğünün 2009/6077 takip sayılı dosyasına yaptığı itirazın 12.670,32 TL alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin miktarlar yönünden itirazın iptali talebinin reddine, alacak likit olduğundan itirazın iptaline karar verilen asıl alacak üzerinden % 40 icra inkar tazminatının...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, yargılamaya katılmamış, savunmada da bulunmamıştır. Mahkemece, iddia, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile davalının 5.949.72 YTL asıl alacak, 5.691.89 YTL gecikme zammı, 1.024.55 YTL KDV’ye yönelik itirazın iptaline, takibin asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren % 55 faiz yürütülmek suretiyle devamına, asıl alacak üzerinden % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 2-İtirazın iptali talebi yönünden; -------- icra dosyasında, a----- ---- kaynaklı alacak talebi yönünden, davalı------- tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin ------ üzerinden takipten itibaren yıllık %20,40 faiz oranı ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, b-Alacak likit olduğundan kabul edilen ---- üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının davalı------------ alınarak davacıya verilmesine, c----------kaynaklı alacak talebi yönünden, davalı ---- tarafından yapılan itirazın iptali talebinin reddine, 3----- nolu------ait alacak talebi yönünden; 3.158,33 TL asıl alacak, 5,37 TL işlemiş akdi faiz, 0,27 TL --- olmak üzere toplam---------- tarihinden itibaren işleyecek %16,80 temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 4-Alınması gerekli ---- harçtan davacı tarafından yatırılan 179,89 TL peşin harç, 106,14 TL ıslah harcı toplamı...
İcra Müdürlüğünün 2013/5344 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, alacaklının açtığı itirazın kaldırılması davasının reddedildiğini, alacaklı tarafından bu kez terditli olarak İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/121 Esas sayılı dosyasıyla itirazın iptali ve alacak davası açıldığını, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/601 Esas, 2020/73 Karar sayılı ilamı ile itirazın iptali davasının süre yönünden reddine, alacak davasının ise kısmen kabulüne karar verildiğini, alacak davasına ilişkin hükmün itirazın iptali ilamı olmayıp ayrı bir ilamlı takibe konulması gerektiğini, ilamsız takibin devamına yönelik 17.12.2020 tarihli müdürlük kararının hukuka aykırı olduğunu iddia ederek müdürlük kararının iptali ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; ihtiyati haciz kararının İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nün 2013/5344 E. sayılı dosyası ile 14.02.2013 tarihinde infaz edildiğini, İstanbul 18....
Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. Zira, süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması halinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu durumda takibe etkili itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır....