WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak (davası) iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

    İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....

      Ancak; İcra takip talepnamesinden takibin 4.800,66 TL asıl alacak üzerinden yapıldığı görülmektedir. Davacı ise, takip konusu miktarın 1.650,00 TL’sinin ödendiğini belirterek 3.150,66 TL için itirazın iptali isteminde bulunmuştur, kısaca taraflar arasındaki uyuşmazlık 3.150,66 TL asıl alacak miktarı üzerindedir. ./.. 2011/8844 - 2011/9815 -2- Mahkemece yapılan bu saptama gözden kaçırılarak miktar belirtilmeksizin ve icra takip dosyasına gönderme yapılmak suretiyle tüm alacak hakkında dava varmış gibi infazda tereddüt meydana getirecek şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. İcra ve İflas Kanununun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davasında borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse, borçlunun asıl alacağın %40’ından az olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilmesi gerekir. İcra takibine itirazın haksızlığından maksat, alacağın her iki tarafça da bilinebilir (likit) olması gerekir....

        Bu nedenle davalının---- yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak ------ üzerinden takip başlangıcında belirtilen şartlar altında aynen devamına, fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine, Asıl alacağın faturaya dayalı cari hesaba bağlı alacak olması nedeniyle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan ----- oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, ... Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

            Hukuk Dairesi'nin .... esas, ...... karar sayılı ilamında; "henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede borçlunun itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır....

              İcra Müdürlüğü'nün 2010/5451 Esas sayılı takibine yapılan itirazının 10.000 TL vekalet ücreti ve 538 TL yapılan harcama, olmak üzere toplam 10.538 TL alacak yönünden itirazın iptaline, asıl alacağın %40’ı inkar tazminatı, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 66.maddesi uyarınca icra takibi olduğu yerde durur. Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m.68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.68) sunmalıdır. Buna göre itirazın iptali ilamı itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. Bu nedenle eda hükmü içeren kısımları dışında ayrı bir takibe konu edilemez....

                Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Davaya konu alacak faturalardan kaynaklanan bakiye alacak talebine ilişkin olup, davalı tarafından hesaplanabilir olduğundan alacak likittir. Bu nedenle itirazın iptaline karar verilen alacağın %20'si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  Mahkemece davacının itirazın iptali davasının kısmen kabul kısmen reddine, davalının ... 1 İcra Müdürlüğü’nün 2012/7106 Sayılı icra takip dosyasındaki asıl alacağın 290,18 TL'lik kısmına itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin itirazın iptali davasının reddine, tarafların inkar tazminatı taleplerinin reddine, davacı vekilinin ıslah dilekçesinde talep ettikleri alacağın ayrı bir dava konusu olacağından davacının alacak davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasında davacının itirazın iptali olarak açtığı davada, ıslah yolu ile alacağın arttırılıp arttırılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerinde, borçlunun itirazı üzerine takip durur. Alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67'inci maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır....

                    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu uyuşmazlık 9.028,50 TL'lik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu halde, davacı vekilinin davanın türünü alacak davası olarak değiştirmeden, bilirkişi raporunda belirlenen zarar miktarı yönünden davasını ıslah ettiği anlaşılmaktadır. Dava konusu olan İtirazın iptali isteminin takipteki alacak miktarı ile sınırlı olduğu açıktır. Hal böyle iken, davacının davanın türünü alacak davası olarak değiştirmeden ıslah ile miktarı arttırması sonuç doğurmaz. Mahkemece ıslah dilekçesi ile artırılan 2.067 TL'lik kısım yönünden itirazın iptaline karar verilmesi icra takibinde bu miktar talep edilmediğinden doğru olmamıştır. Bu nedenle verilen kararın bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu