"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir....
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE: Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak,----- duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....
İtirazın iptali davasının amacı borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamaktır. İtirazın iptali davası sonucunda hükmedilen alacak kalemlerinden itiraz üzerine duran takipte yer alan kalemler bakımından takibe devam edilebilmesi için kararın icra dairesine sunulması yeterlidir. Ayrıca bir icra emri gönderilmesine gerek yoktur. İtirazın iptali kararı ile birlikte, takip, asıl alacak ve faiz oranı yönünden kesinleştiğinden, alacaklı itirazla duran takibe devam etme hakkı kazanır. İtirazın iptali kararında ilk kez hüküm altına alınan alacak kalemleri yönünden ise icra emri gönderilmesi zorunludur. İzmir 24. İcra Müdürlüğünün 2019/2179 Esas sayılı dosyası ile davacı borçlu aleyhine yapılan ilamsız takipte işlemiş faizleri ile birlikte toplam 54.543,27 TL alacağın tahsili talep edilmiştir. Borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasında İzmir 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali, tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali, tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkeme feragat nedeniyle tahliye davasının reddine karar vermiş, alacak yönünden dosyayı kabul etmiş, hükmü davalı alacak yönünden temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 14.7.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2.3.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 1.690....
Dosya içeriğinden, davacı vekilinin 10/12/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; açtıkları dava ile itirazın iptali talebinde bulunduklarını, mahkemece yapılan araştırmalar ve bilirkişi incelemesi neticesinde gerçek alacak miktarının ortaya çıktığını, davacının davalıdan toplam alacağının 11.864,52 TL olduğunu, 9000,00 TL olan taleplerini ıslahla 11.864,52 TL 'ye çıkardıklarını beyan ettiği ve ıslah harcının ikmal olunduğu anlaşılmaktadır. Davacının talebi icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup ıslah yolu ile de olsa asıl davanın yanında yeni bir davanın aynı dava içerisinde görülmesi yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenle asıl dava hakkında kurulan hükmün yanında, alacak miktarının tespitine de karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir....
itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)Davacı vekilinin temyizi; iş bu itirazın iptali davasını takipte asıl alacak olarak istenilen 35.061,88 TL üzerinden açmış olmalarına ve mahkemenin de asıl alacak üzerinden itirazın iptaline karar vermiş olmasına rağmen, davanın kısmen kabul kısmen reddi şeklinde karar verilerek, davalı yararına vekalet ücreti tayininin doğru olmadığının ilişkindir....
Somut olayda davacı 42.480.00 YTl asıl alacak ve 9.608.62 YTL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 52.088.62 YTL üzerinden icra takibinde bulunmuş, davalı asıl alacağı 26.308.00 YTL'lik kısmını kabul edip icra dosyasına ... asıl alacağın bakiyesi ile işlemiş temerrüt faizine itiraz etmiştir. Bu durumda itiraz edilmeyen 26.308.00 YTL'lik kısım için takip kesinleşmiştir. Takip itiraz edilen 9.608.62 YTL işlemiş faiz ve 16.172.00 YTL asıl alacak yönünden icra takibi durmuştur. İtirazın iptali davasında müddeabih bu iki alacak kaleminden oluşmaktadır....
İcra takip dosyasının incelenmesinde 157.487,50 TL asıl alacağın aylık %10 gecikme cezasıyla tahsilinin istendiği, borçlunun borcun 15.000TL'lik kısmını kabul edecek fazlası yönünden borca itiraz ettiği, alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasına ilişkin olarak, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01.07.2014 tarih ve 2011/825E-2014/400K sayılı ilamı ile asıl alacak miktarının 22.437,50TL olduğu, 15.000 TL asıl alacak yönünden borç kabul edildiğinden 7.437,50TL asıl alacak ve takip tarihinden önceki faiz alacağı yönünden 24.685,01 TL işlemiz faiz olmak üzere toplam 32.122,51 TL alacak yönünden itirazın iptaline karar verildiği ve asıl alacak miktarı yönünden mevzuat hükümlerine göre belirlenecek faizin Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesine göre %100 fazlasının talep edilebileceğine karar verildiği görülmüştür....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; BAM kaldırma kararı ile ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğu, Yargıtay'ın yerleşik içtihatları gereğince itirazın iptali talepli davada itirazın iptali ve alacağın tahsiline birlikte karar verilemez ise de; davanın itirazın iptali mi yoksa alacak talepli mi olduğu belirlendikten sonra alacak davası olarak karara bağlanabileceği, itirazın iptali davasının kısmi dava olarak açılmasına yasal bir engel bulunmadığı, kararın bilirkişi raporuna aykırı verildiği, müvekkilinin her iki işteki imalatının ve hakedişinin 749.032,88 TL, ödemeler toplamının 632.290,85 TL olduğu, müvekkilinin bakiye 116.742,03 TL alacağının bulunduğu nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7 nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....