Şti. aleyhine açmış olduğu davanın kabulüne, bu davalıların icra takip dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanacak %40 icra inkar tazminatının bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacı ile .....Ltd. Şti. ve ... arasında düzenlenen 20.08.2004 ve 01.06.2005 tarihli sözleşmelerin feshine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacının, davalılar .....Ltd. Şti. ve ... yönünden açmış olduğu itirazın iptali davası, yine davacı vekilince verilmiş olan 21.12.2009 tarihli dilekçe ile ıslah edilerek diğer davalılara yönelik istem gibi alacak davasına dönüştürülmüştür. Nitekim Dairemiz bozma kararına esas teşkil eden ilk kararda da her iki davalı yönünden mahkemece alacak hükmü kurulmuştur. Bu hüküm davacı vekilince, anılan davalılar yönünden istem itirazın iptali olmasına rağmen alacak hükmü kurulduğu iddiasıyla temyiz edilmemiştir....
Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır. İtirazın iptali sonunda, dava konusu alacağın varlığı ve miktarı sabit olursa mahkeme davayı kabul ve itirazı iptal eder. Ayrıca mahkeme, davacının dava dilekçesinde tazminat da talep etmiş olması halinde, davalı borçluyu hüküm altına alınan alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ve kiralanın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde temerrüt nedeniyle tahliye ve alacak isteminde bulunmuştur. Mahkemece alacak isteminin kabulüne karar verilmiş, diğer tahliye talebi ile ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağının tahsili amacıyla davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesi sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir. Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır. Dava konusu ihtilaf; alacak nedeniyle yapılan takibe itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir. Dosyamıza getirtilen .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 29.890,00 TL asıl alacak ve 897,93 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.787,93 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde, sadece asıl alacak yönünden itirazın iptali istemi ile açıldığı anlaşılmıştır....
Buna göre, itirazın hükümden düşürülmesi ana başlığı altında düzenlenen itirazın iptali davası, takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı ele alınması gerekmekte olup sonucuyla da takibin devamına etkili bir dava türüdür ve takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. Öyle ki, genel hükümlere göre harca tabi olan itirazın iptali davasında alacaklı taraf isterse takip talebinde bulunurken yatırmış olduğu binde beş harcı geri alabilir ve itirazın iptali davası harcına mahsubunu isteyebilir....
Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür. Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanununun 104/son maddesi ile 3095 sayılı Yasanın 3 üncü maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz....
Ancak somut olayda, dava alacak davasına dönüştürüldüğüne göre, itirazın iptali davasındaki bir yıllık hak düşürücü sürenin alacak davasına uygulanması mümkün değildir. Buna göre bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan itirazın iptali davasının ıslah yolu ile alacak davasına dönüştürülmesinin ve alacak davası olarak karara bağlanması mümkün ve geçerlidir. Kaldı ki ilk takipte davalı borçlunun takibe itirazının, davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair bilgi ve belge de olmadığı gözetildiğinden, itirazın iptali davasının dahi bir yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından söz edilemeyecektir. Diğer taraftan davalı taraf, dava dışı ... Tic. Ltd. Şti'nden alacakları olup, bu şirket ile davacı şirket arasında hukuki ve organik bağ olduğunu, alacaklarını, davacı şirketin alacağından mahsup edilmesini talep etmiştir....
Alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için, icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararını (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamını (İİK. m.67) icra dosyasına sunması gerekir. İtirazın iptali ilamı, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilamdır. İtirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için, itirazın iptali kararının kesinleşmesi gerekmez. Ancak, itirazın iptali kararını temyiz eden borçlu, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerekir. Buna göre, itirazın iptali ilamı doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesi zorunlu olup, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemez....
Borçlu, itirazın iptali davası açılmamışken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre; gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Bunun gibi, takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda; ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından da itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur....
fatura bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, itirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan bir eda davasıdır....