Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, bina malikinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki eksikliklerden doğan zararlardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir....

Yapının ilerlemesini, zararın büyümesini önlemek için konan bu sürenin başlangıcını objektif olarak saptamak, yapının görünebilir hale gelme tarihinden başlatmak, taşırılan taşınmaz malikinin öğrenmesine engel olan sübjektif (öznel) nedenleri dikkate almamak gerekir. Aksine düşünce bu yöndeki yasa koyucunun amacını ortadan kaldırır. (Sübjektif koşul) 4- Bu tür davalarda üzerinde önemle durulması gereken diğer bir koşul da halin icabından ... inşaatın yıkılması gerekip gerekmediğinin saptanmasıdır. Uygulama ve doktrinde “durum ve koşulların haklı kılması” şeklinde ifade edilen bu şarttan inşaatın yıkılması ile inşaat sahibinin uğrayacağı zarar veya yıkılmaması halinde arsa malikinin arsasının uğrayacağı değer kaybının mukayese edilmesi anlaşılmalıdır. Değer kaybı, sadece taşılan arazinin değerinden ibaret değildir. Bu değerin içinde arazi sahibinin taşılan kısım dışında kalan arazisinin uğrayacağı değer kaybı da vardır....

    Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur....

    kaybının karşılanmadığını, 09.02.2017 tarihinde bağımsız sigorta eksperi tarafından tanzim edilen değer kaybı raporunda araçta 8.000,00 TL değer kaybı oluştuğunu, evin maliki olan davalı T3 sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin aracında meydana gelen 8.000,00 TL değer kaybı zararı ve 236,00 TL ekspertiz masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Somut olayda, toplanan delillerle, tazminat istemine konu zararın davalı yapı malikinin, maliki olduğu yapının bozukluğundan kaynaklandığı ispatlanmış değildir. Her ne kadar, davalı yapı maliki, maliki olduğu gaz tesisinin bakım eksikliğinden kaynaklanan zararlardan da sorumlu ise de, bu sorumluluğu üçüncü kişilere karşı olup, TBK’nın 69/2. maddesi de gözetildiğinde, davacıya ait yapı eserini onunla yaptığı sözleşmeye istinaden kullanan ve tesisin bakımını da sözleşme ile üstlenmiş olan davadışı sigortalının, kanunda belirtilen anlamda üçüncü kişi sıfatı bulunmamaktadır. Bu durumda, davacı sigortacının TTK’nın 1481. maddesi dairesinde, sigortalısının halefi sıfatıyla, bakım eksikliğine dayalı olarak meydana geldiği anlaşılan zarardan ötürü davalı yapı malikinin sorumluluğuna dayalı rücuen tazminat isteminde bulunamayacağı açıktır....

      İcra Müdürlüğü'nün 2014/2823 takip dosyasına yaptığı itirazların kısmen iptali ile takibin 5.400,00 TL hasar bedeli, 3.000,00 TL değer kaybı ve 700,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 9.100,00 TL alacak üzerinden icra takibinin devamına, fazla isteminin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkin olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili yargılamadan önce araç hasarı ile ilgili olarak ihtarname keşide edildiğini ve . Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/14 Değişik İş dosyası üzerinden tespit yaptırıldığını belirterek ihtarname masrafı ve vekalet ücreti ile tespit dosyası yargılama masrafları ve vekalet ücretini de takip konusu yapmıştır....

        (Sübjektif koşul) b) İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır. TMK’nın 725. maddesinde “durum ve koşulların haklı kılması” şeklinde ifade edilen husus uygulama ve doktrinde inşaatın yıkılması ile inşaat sahibinin uğrayacağı zarar veya yıkılmaması halinde arsa malikinin arsasının uğrayacağı değer kaybının karşılaştırılması şeklinde değerlendirilmektedir. Kastedilen değer sadece taşılan arazinin değerinden ibaret değildir. Bu değerin içinde arazi sahibinin taşılan kısım dışında kalan arazisinin uğrayacağı değer kaybı da vardır. Arsa malikinin arsasının uğrayacağı değer kaybı uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle TMK’nın 4., TBK’nın 50. maddesi uyarınca ve aynı zamanda sebepsiz zenginleşmeyi önleyecek biçimde dava tarihine ve objektif esaslara göre tespit ve takdir edilmelidir. (Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir....

          değer kaybı tutarı ---hesaplandığı, davacı tarafın ------- model aracında oluşan değer kaybı için davaya konu ettiği toplam değer kaybı tutarı ----kaza tarihi itibariyle ----- olabileceği, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir....

            öğrendikleri tarihten itibaren onbeş ... içerisinde itiraz etmeleri, yapı malikinin iyiniyetli sayılması olanağını ortadan kaldırır....

              Somut olayda, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda, ---olarak davacıya ait araçta değer kaybının ---- olarak tespit edildiği anlaşılmakla; bilirkişi tarafından belirlenen rayiç bedeller dosya kapsamına uygun ve makul bulunmuş olmakla gerekçeli, dayanaklı ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. İcra takibinde değer kaybı olarak,---- yönünden takip yapıldığı anlaşılmakla, değer kaybı yönünden yapılan takibe itirazın iptaline karar verilmiştir. Sigorta şirketine takipten sonra başvurulduğu için, ----- açısında temerrüt tarihi takip tarihi olarak belirlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu