İcra Müdürlüğünün 2010/1947 sayılı dosyasına davalının süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu, davalının ikametgahının Konya/Ereğli'de olduğu, bu haliyle Manavgat İcra Dairelerinin değil Konya/Ereğli İcra Dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle, davacının itirazının iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, karz sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir....
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. 2....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2018/94 ESAS, 2020/314 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı T3 Şirketi vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Bahar KÜÇÜKALİ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında toplam 15.100,00 TL bedelli devre tatil satış sözleşmesi düzenlendiği, bu tutarın 10.000,00 TL'Lik kısmının müvekkili tarafından ödendiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin geçersiz olduğu, sözleşmenin iptali ile alınan...
Somut olayda itiraz eden, kefaletinin borç ödendiğinden geçersiz olduğunu ileri sürmüş olup, bu itiraz nedeni İİK'nın 265. maddesi kapsamında olmayıp, menfi tespit davasında veya itirazın iptali davasında ileri sürülebilecek defilerden olduğu gibi İİK'nın 257. maddesi kapsamında da değerlendirilemez. Bu durumda ihtiyati hacze itirazın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü geçersiz olup çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum.02.06.2016...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında alım satıma dayalı ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davalıya satılıp teslim edilen mallar karşılığı düzenlenen faturalardan kaynaklı cari hesap alacağın davalı yanca ödenmediğini, bu yönde davalıya keşide edilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını, alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dairesi ve mahkemenin yetkili olmayıp, ......
A.Ş. ile kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalının söz konusu sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını, davalının sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödemediğini, alacaklarının tahsili için başlattıkları icra takibine davalının haksız itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatiyle söz konusu rapor hükme esas alınmıştır. Asıl borçlu yönünden konkordato kararının verilmiş olması müteselsil kefil olan borçluya müracaat hakkını ortadan kaldırmayacağı, davacının takipte talep ettiği faiz oranının taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olduğu, taraflar arasında akdedilen ticari kredi kartı sözleşmesinde kefalet tarihi davalı kefilin el yazısı ile yazılmadığı, kefilin bu sözleşmeden dolayı sorumluluğunun bulunamayacağı, kefilin yalnızca kefaletinin bulunduğu sözleşmeden kaynaklı borçtan sorumlu tutulabileceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalının ... Müdürlüğünün ......
Dava, taraflar arasındaki 26.09.2011 tarihli sözleşmeden kaynaklı uçak bilet ücretinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, davacının ticari defterlerinin usulsüz olduğu ve iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında yuriçi ve yurtdışı bilet alımını da kapsayan 26.09.2011 tarihli "Turizm ve Seyahat Hizmetleri Sözleşmesi'nin" düzenlendiği ve davacı şirket tarafından dava konusu uçak biletlerinin davalı şirket ortağı .... ve şirket koordinatörü ... tarafından kullanıldığı dosyadaki delillerden anlaşılmaktadır. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Davacı defterlerinin usülsüz tutulmuş olması sözleşme kapsamındaki hizmetin verilmediği sonucunu doğurmaz. O halde mahkemece mevcut delil itibariyle verilen hizmetin karşılığı belirlenip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ....arasında akdedilen yurt içi faktoring sözleşmesinde davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile yer aldığını, sözleşmeden kaynaklı borcun ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ın eşinin rızasının olmadığı iddiasının yasaya ve iyi niyete aykırı olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
A.Ş. arasında yapılacak Yurtiçi Bayilik Sözleşmesine ek olacak şekilde müvekkilinin taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, ancak şirketler arasında Bayilik Sözleşmesinin yapılmadığını ve yurtiçi pazarlaması için mal alışverişinde de bulunmadıklarını, geçerli bir alacak olmadığı için ipoteğinde geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu sicilindeki ipotek şerhinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taşınmaz üzerindeki ipoteğin, dava dışı ...Ltd. Şti.’nin müvekkili şirketten mal alım satımından, bayilik sözleşmesinden ve cari hesap dahil her türlü sözleşmeden kaynaklanacak alacağının ödemesinin teminatı olarak tesis edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe yönelik dava dışı şirketin itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali davasının kabul edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir....