Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. Zira süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması hâlinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu durumda itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğunda ve itirazın iptali davası için bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır....

    Bilindiği üzere İİK.m.67/f.2 hükmüne göre itirazın iptali davalarında davalı borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi karşısında borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli olması halinde ise alacaklı tazminata mahkum edilir. Ne var ki somut olayda davacının nakdi alacak talebinin ret olunması karşısında bu nakit alacak yönünden talep etmiş olduğu icra inkar tazminatı talebinin dahi şartların oluşmaması nedeniyle reddi gerekmiştir. Yapılan açıklamalar karşısında davacının, "... 20. İcra Müdürlüğünün ...E.sayılı dosyasına konu olan nakdi alacaklara ilişkin asıl alacak, işlemiş faiz, BSMV ve ihtar gideri olmak üzere toplam 1.159.956,20-TL nakit alacak kalemine yönelik itirazın iptali ile takibin devamına dair talebinin" hukuki yarar yokluğundan ve usulden reddine, davacının, ... 20. İcra Müdürlüğünün ......

      SONUÇ;Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hükmün birinci fıkrasında yer alan “.... itirazın iptali ile, takibin 6.783,72 TL asıl alacak, asıl alacağa takip tarihine kadar 570,73 TL işlemiş faiz üzerinden devamına ....” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine,"...itirazın 6.783,72 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle takibin devamına,...", sözcüklerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Muvacehesinde, Takip/Dava tarihi itibarıyla, Faturalara dayalı ------ kaynaklanan 143.777,10-TL asıl alacak Bakiyesinin mevcut bulunduğu tespit edilmekle, davacı Şirketçe İtirazın İptali ve Takibin Devamı istemli olarak, işbu İtirazın İptali davasına konu edilen 143.777,10 TL asıl alacak talebinde bir isabetsizlik bulunmadığına dair kanaatini içeren rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, toplanan tüm delilleri, icra dosyası ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların ticari defter ve dayanakları üzerinde yapılan incelemede davacı şirket tarafından davalı Şirket adına 2019 Yılında düzenlenmiş KDV Hariç 97.940....

          -------şikâyet üzerine takibin iptali, itirazın iptali davasının açılmasından sonra ise, icra mahkemesince iptal edilmiş olan icra takibi ile ilgili olarak açılmış olan itirazın iptali davasına alacak------ davası olarak bakılması gerektiği görüşündedir.Buna karşılık, şikâyet üzerine takibin iptali, davanın açılmasından önce olmuş ise, -----, icra mahkemesince iptaline karar verilen takipteki itiraz hakkında, itirazın iptali davası açılamayacağını, geçerli bir ödeme emri bulunmadıkça itirazın iptali davası açılmasının anlamı olmayacağını belirtmektedir -----Dolayısıyla davalının bu dosya üzerinde yaptığı savunmayı İcra Mahkemesinc taşıması halinde dahi davanın eda davasına dönerek devamı mümkün olduğundan, dava konusu alacak üzerine inceleme yapılmasının uygun olacağı kabul edilerek değerlendirme yapılmıştır. Bu haliyle davanın bir alacak talebini içerdiği, taraflar arasında imzalanan bir taahhüde dayalı olarak ödenen bedellerinin iadesinin talep edildiği anlaşılmaktadır....

            - K A R A R - Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda " Davanın kısmen kabulü ile bilirkişi raporu doğrultusunda itirazın 2.İcra Müdürlüğünün 2005/1118sayılı dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile asıl alacak 4.167.29 ..., birikmiş faiz 12.65 ... olarak devamına, fazlaya ait taleplerin reddine, red ve kabul edilen miktarlar için her iki tarafa %40 inkar tazminatına asıl alacağın değerlendirmeye alınmasına" denildiği halde, gerekçeli kararda "Davanın kısmen kabulü ile, davalının Bağcılar 2.İcra Müdürlüğünün 2005/1118 Esas sayılı dosyasındaki vaki itirazın kısmen iptali ile, takibin 4.167.29 ...+ 12.65 ... birikmiş faiz toplamı olan 4.179.94 ......

              Ancak, tarafların sıfatına, borcun kaynağına ve temerrüd ispatlanamadığına göre ancak asıl alacağa takipten itibaren yasal faiz talep edilebileceği nazara alınmadan asıl alacak ve işlemiş faiz toplamına takipten itibaren reeskont faizi yürütülecek şekilde itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1.fıkrasında yer alan "...yapılan itirazın iptali ile takibin devamına..." ifadesi çıkartılarak yerine "yapılan itirazın iptali ile takibin 2.400,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takipten itibaren yasal faiz yürütülmesine" sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 237.45.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.6.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; iki ayrı icra takibine vaki itirazların iptali istemine ilişkindir. Mahkemece .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/2963 esas sayılı icra dosyasındaki itirazın 7.200 TL asıl alacak yönünden iptaline, 172,80 TL işlemiş faiz yönünden reddine, .......

                  CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisizlik nedeniyle reddinin gerektiğini, itirazın iptali davasının, takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz ettiği alacak üzerine açılan bir eda davası olduğunu, bu bağlamda itirazın iptali davasının takip konusu edilen alacak miktarı ve dayanakları ile sınırlı olarak açılabileceğini, oysa ki huzurdaki davada davacı tarafın hem icra takibine istinaden yapılan itirazın iptalini talep etmiş hem de dava konusu ettiği miktardan daha fazla alacaklarının olduğunu savunarak bu kısım için belirsiz alacak davası açtığını, ancak itirazın iptali talepleri ve belirsiz alacak taleplerini aynı dava dilekçesinde ve aynı anda talep edilemeyeceğinin izahtan vareste olduğundan usulden reddi gerektiğini, taraflarınca asla kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacının iddia ettiği gibi mimari işler için taraflar arasında bir anlaşma sağlanmadığını, davalı tarafça müvekkili aleyhine mesnetsiz fatura kesildiğini ve anılan faturaya ilişkin hizmetlerin hiçbir...

                    (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) Bu tür davalarda mahkemece karar verilirken, takip talebine konu edilen alacak kalemlerine yönelik olarak karar verilmesi zorunludur. Davacı, başka bir alacak davasına konu edilebilecek, takip konusu olmayan alacaklarını da alacağa ilave ederek itirazın iptali talep edemeyeceği gibi, mahkeme tarafından da takip konusu edilmeyen alacak kalemleri res'en nazara alınmaz. Mahkemece, davalının Alanya 2....

                      UYAP Entegrasyonu