Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. ......, süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması halinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan ...... takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu durumda takibe etkili itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır....

    İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı 20.06.2006 günü giriştiği icra takibinde 49.844,20 TL asıl alacak ve 2.921,03 TL. işlemiş faiz talep etmiş; davacı vekilinin 01.10.2007 havale tarihli dilekçesindeki beyanına göre, ödeme emrinin tebliğinden önce 21.06.2006 günü borcun aslı ödenmiştir....

        icra takibinden dolayı itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki ilişki 6098 sayılı Borçlar Kanunun 379 ve devamı maddelerinde düzenlenen ödünç sözleşmesi ilişkisi olduğu ve mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı, davalının tacir olduğuna dair dosyada delil de bulunmadığı, bu nedenle davanın nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı, itirazın iptali davasına konu alacak ödünç ilişkisinden kaynaklanmakta olduğuna göre, ticari niteliği bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

          İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....

            Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının muhtelif giyim eşyasını davalılara sattığı ve karşılığında alması gereken bedeli alamaması üzerine icra takibi yaptığı belirtilerek, davacının davasının kabulü ile davalıların icra takip dosyasına yaptıkları itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 18.089,57-TL toplam alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesinin 1. sayfasında dava değeri olarak 4.140,95-TL gösterilmiş ise de, sonuç ve istem bölümünde itirazın iptali ve takibin devamına denmekle, takipte talep edilen toplam miktar yönünden talepte bulunulmuştur....

              Hal böyleyken, yargılamanın konusu, asıl alacak olarak talep edilen kıdem tazminatına ve feri alacak olarak talep edilen işlemiş faiz alacağına yapılan itirazın haklılığı veya haksızlığıdır. Mahkemece, davalı vekilince sunulan davaya cevap dilekçesinde, ayrıca faiz alacağı hakkında herhangi bir savunmaya yer verilmemiş olması gerekçesiyle, işlemiş faiz alacağı kalemi bakımından değerlendirme yapılmamış ve fakat bu alacak kalemi bakımından da itirazın iptaline karar verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, itirazın iptali davasının niteliği nazara alındığında, icra takibinde itiraz edilen alacağın varlığı hakkında, davaya cevap dilekçesinde ayrıca bir savunma ileri sürülmemiş olması, söz konusu alacağa yapılan itirazın uyuşmazlık konusu olmaktan çıktığı veya borçlunun itirazını değiştirdiği şeklinde yorumlanamaz....

                Mahkemece; "davacının icra takibi ile talep edebileceği asıl alacak miktarının 52.226,53 TL olabileceği bu miktarın da davalı tarafça dava tarihinden önce 07/03/2014 tarihinde ödenmekle borcun son bulduğu davanın itirazın iptali davası olup, dava tarihi olan 08/04/2014 tarihi itibari ile iptale konu bir asıl alacak miktarının bulunmadığı, dava ile hükme bağlanacak bir asıl alacak miktarı bulunmadığından buna bağlı fer'ileri hakkında da karar verilemeyeceği anlaşılmakla 52.226,53 TL'nin üzerinde talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz istemleri yerinde olmadığından davanın reddine," karar verilmiş; sözkonusu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; kesinleşen kısmi davada alınan bilirkişi raporunda saptanan TRT payından kaynaklanan bakiye alacak miktarının ve ferilerinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

                  İcra Müdürlüğü'nün 2014/4905 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 15.556,47 TL üzerinden devamına, %20 icra inkar tazminatı olan 2.974,26 TL'nin davalıdan tahsiline, asıl alacak miktarı olan 14.871,32 TL'ye takip tarihinde itibaren yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi yürütülmesine ve takibin temerrüt faizinin %5'i oranında ...üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir....

                    Takibin ve itirazın iptali davasının, menfi tespit davasının kesinleşmeden önce açıldığı gözetildiğinde, davacı ...’nin dava konusu kaçak su tutanağına ilişkin olarak takip başlatmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Aynı tutanağa dayanılarak açılan menfi tespit davasında kesinleşen alacak miktarı, diğer bir ifadeyle davalının borçlu olduğu bedel, itirazın iptali davasında dikkate alınarak, talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz hakkında karar verilmelidir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacının hukuki yararı bulunduğu gözetilerek davanın esası yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu