(HMK md. 26) Somut olayda, davacı tarafından itirazın iptali talep edilmiştir. Davacı, takip konusu alacağın tamamı üzerinden itirazın iptalini talep edebileceği gibi, itirazın bir kısmında borçluyu haklı görerek, takip konusu alacağın bir kısmına yönelik itirazın iptalini de talep edebilir. Alacağın tamamına yönelik itirazın iptali talep edilmemiş olması, davanın alacak davası olarak nitelendirilmesi sonucunu doğurmaz. Kaldı ki, davacı alacaklı dava dilekçesinde mahsup ettiği depozito bedelini icra takibinde de mahsup ettiğinden, takipten farklı alacak kalemleri de ileri sürülmemiştir....
Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflâs Kanunu’nun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7 nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece hem alacak, hemde itirazın iptali sonucunu doğuracak şekilde karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı taraflar temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin itirazın iptali davasını ıslah dilekçesi ile “alacak” davasına çevirdiği gözetilmeksizin hem alacak, hemde itirazın iptali şeklinde hüküm kurulması hatalı olup,bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK.nun 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, 8.239.65 YTL asıl alacak, 2.244.85 YTL gecikme zammı, 404.07 YTL KDV, toplam 10.888.57 YTL’nin asıl alacağa işleyecek % 29 faiz ve faizin % 18 KDV’si ile birlikte tahsili istemine ilişkin takibe yönelik itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, 8.239.65 YTL asıl alacak, 2.244.85 YTL gecikme zammı, 404.07 YTL KDV, toplam 10.888.57 YTL’nin asıl alacağa işleyecek % 29 faiz ve faizin % 18 KDV’si ile birlikte tahsili istemine ilişkin takibe yönelik itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı davaya cevap vermemiştir....
Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7 nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz. Yargılama sonunda icra takibine itirazın kısmen ya da tamamen iptali ile takibin devamına ya da davanın reddine dair karar verilmelidir. İtirazın iptali davasında dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması mümkün olup, arttırılan kısım yönünden tahsil davası olarak hüküm kurulmalıdır. Davaya konu miktarın ıslah yoluyla arttırılması itirazın iptali davasının niteliğini değiştirmez ve tamamını tahsil davasına dönüştürmez....
Hemen belirtilmelidir ki, alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira, itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır....
Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itirazı sonucu takibin durduğu, itirazın iptali, takibin devamı, davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece; davacının bilirkişi raporunda belirlenen 420,00 TL asıl ve 44,80 TL faiz alacağı olmak üzere 464,80 TL toplam alacağı sabit bulunduğundan davanın kısmen kabulüne, davalının .....a Müdürlüğünün 2013/4297 E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 420,00 TL asıl alacak ve 44,80 TL faiz alacağı olmak üzere 464,80 TL üzerinden devamına, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ortak gider alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir....
Her davanın dava tarihine göre çözümleneceği kuralını, itirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğunu gözeterek uygulamak gerekir. Zira itirazın iptali davasının konusu icra takibinde istenen alacak olup, itirazın iptali davasında incelenecek husus öncelikle takip tarihi itibarıyla takipte istenen alacağın mevcut olup olmadığıdır. Takip tarihinde istenebilir olmayan bir alacağın takip tarihinden sonra muaccel hale gelmesi nedeniyle itirazın iptali davası açılabileceği düşünülemez. Zira itirazın iptali davasında haklı sayılmak için takip tarihi itibarıyla istenebilir (muaccel) hale gelmiş bir alacağın varlığına itiraz edilmiş olması gerekir. Diğer yandan muaccel bir alacak olsa bile takibe konu edilmemiş alacak kalemlerinin itirazın iptali davasında alacağa dahil edilip hüküm kurulabileceği de düşünülemez. Zira itirazın iptali davasının konusunu takibe konu edilmiş ve itiraz edilmiş alacak kalemleri oluşturmaktadır....
İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....