Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, fiili kullanıcısı olmamasına rağmen abonelik sözleşmesini iptal ettirmeyen abonenin ...... ...... ...... bedelinden sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. ...... ...... abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden davalı abone, kullanılan miktar bakımından dağıtım yapan kuruma karşı sözleşme gereği sorumludur. Hemen belirtmek gerekir ki, burada kullanımın normal ya da ...... kullanım olmasının da sonuca etkisi bulunmamaktadır. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan abonenin, sözleşmesi iptal edilmediği sürece, kullanım bedelinden dolayı fiili kullanıcı ile beraber müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen su, ...... ve ...... gibi abonelik bedellerinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur....

    Dosyanın ve Dairemizin E:2006//106 sayılı dosyasının birlikte incelenmesinden; davacı adına tescilli gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın kıymetinin noksan beyan edildiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergilerine vaki itirazın reddine ilişkin işlemi iptal eden ...Vergi Mahkemesinin ...gün ve E:...; K:...sayılı kararının, Dairemizin 16.4.2006 gün ve E:2006/106; K:2007/1815 sayılı kararı ile, 4458 sayılı Kanunda öngörülen sürenin geçmesinden sonra yapılan düzeltme talebinin reddine dair karara vaki itirazın reddine ilişkin işlemin hukukiliğinin yargı yerince incelenemeyeceği gerekçesiyle, bozulduğu anlaşılmıştır....

      Davalı vekili; davacıya borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının iptal edilen takipte ödediği 31.825,00 TL'yi davalıdan tahsil etmek için ilamsız icra takibi başlattığı, başlatılan bu takibe davalının itiraz ettiği ve takibin durduğu, bunun üzerine davacı tarafın eldeki itirazın iptali davasını açtığı; iptal edilen icra takibinde borçlu olmadığı parayı cebri icra tehdidi altında ödediğini iddia eden davacının, şartları varsa, İİK'nın 72/7. maddesi uyarınca cebri icra tehdidi altında ödediği paranın kendisine geri verilmesi için istirdat davası açabileceği, elde usulünce açılmış bir istirdat davasının bulunmadığı gerekçesiyle davacının itirazın iptaline yönelik davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davalı araca ilişkin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi, iptal belgesi ve varsa zeyilname ile diğer sigorta belgeleri getirtilmeden, poliçe iptal edilmişse iptaline ilişkin gerekçeler araştırılmadan iptal nedenlerinin görenlere karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği karar yerinde tartışılmadan eksik inceleme ile yalnızca davalı ... vekilinin soyut beyanına dayanılarak davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 2013/11657 2013/11674 SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 9.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, ödenmeyen çek bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı asil, çekin üzerinde “iptal” ibaresi yazılı bulunduğunu, çekin ödenmiş olduğunu ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

            hakkında yapılan yargılama sonucunda, Anayasa Mahkemesi'nin 28.02.2008 tarihli ve 2006/71 esas sayılı kararı ile 2004 sayılı İİK’nun 5358 sayılı Kanun’la değişik 337/1.maddesinin iptal edildiğinden bahisle borçlunun üzerine atılı eylemden beraatine dair İstanbul 11.İcra Mahkemesinin 09.05.2008 tarihli ve 2008/1063-2324 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile, iptal kararının yürürlük tarihine kadar beklenerek, bu tarihteki mevcut duruma göre değerlendirme yapılmak üzere dosyanın mahal mahkemesine iadesine ilişkin İstanbul 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 10.03.2008 tarihli ve 2008/972 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi....

              Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/01/2019 tarih, 2015/1259 esas, 2019/34 karar sayılı ilamı ile iflas kararı verildiği, İlk derece mahkemesince, mevcut durum uyarınca usulüne uygun ve geçerli bir icra takibinin bulunmasının itirazın iptali davasının görülebilmesi için özel dava şartı olduğu, eldeki davada, itirazın iptali istemine konu takibin iptal edilmesi sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davaya konu edilen icra takibinin dava sırasında icra mahkemesince iptal edildiği ve kararın kesinleştiği diğer yandan, söz konusu karardan sonra davalı şirketin iflasına karar verildiği sabittir. Bu halde mevcut duruma göre, davaya konu icra takibinin davalı şirket hakkında verilen iflas kararından önce iptal edilmesi karşısında, itirazın iptali davasının, İİK.'nun 194....

              Davalı vekili, davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğini, icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin Bodrum İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/983 E. sayılı dosyasından verilen karar ile iptal edildiğini, bu sebeple davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı banka ile davalı arasında takip konusu krediye ilişkin olarak bireysel ürün ve hizmet sözleşmesi imzalandığı, davalının borçlu olarak krediden sorumlu olduğu, takip tarihi itibariyle davalının davacı bankaya 3.458,57 TL borcunun bulunduğu, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davalarında, usulüne uygun yapılmış bir ilamsız icra takibinin bulunması dava şartıdır....

                in ödeme yapmadığı için kasko sigorta poliçesinin 27/01/2016 tarihinde iptal edildiğini, poliçenin iptaline kadar kalan borç için 5.855,00 TL için icra takibi yapıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, itirazın haksızlığı sebebiyle %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalı cevap dilekçesinde özetle; ... nolu poliçeyi iptal ettiğini ve parasının ödendiğini, 30/06/2015 başlangıç tarihli 30/11/2015 bitiş tarihli poliçenin davacı tarafından iptal edildiğini, taksitlendirme ile ödemiş olduğu paranın iptal tarihten itibaren iade edilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile Konya ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takibe ilişkin davalı borçlu itirazının iptali ile takibin devamına, takibe konu alacağın likit olmaması sebebiyle davacı tarafa icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....

                  Mahkemece, itirazın temelini teşkil eden ödeme emrinin iptal edilmesi karşısında davanın konusuz kaldığı fakat ödeme emrinin usule uygun olmadığını gören davalının salt ödeme emrinin iptalini sağlama imkanı varken ayrıca itirazda da bulunarak işbu davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davalının vekalet ücreti ile yargılama giderlerine mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından sürsinde temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 67/1. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İtirazın iptali davalarında dava koşullarından birisi de usulüne uygun icra takibinde bulunulması ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesidir. Dosyada yapılan incelemede davaya konu icra takibindeki ödeme emrinin ... 1. İcra Mahkemesi'nin 2014/44 E. - 84 K.sayılı kararı ile iptal edilmiş olması nedeniyle itirazın iptali davasına konu usulüne uygun bir ödeme emri bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu